Türkiye 6 Şubat'ta, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Toplam 11 ilde etkili olan sarsıntı; Adana, Diyarbakır, Malatya, Hatay, Şanlıurfa, Osmaniye, Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş, Elazığ ve Kilis'te büyük yıkıma neden oldu. Binlerce bina yıkılırken, 45 binden fazla can da yitirildi. Asrın felaketi olarak kayıtlara geçen afet, tarihi yapıları, şehirleri, altyapıları altüst etti. Depremin yaralarının sarılması için devletin tüm imkanları seferber edildi. Bölgelerde, çadır kentler ve konteyner kurulumları hız kazandı. Geçici barınma alanlarına yerleşen vatandaşların tüm ihtiyaçları da karşılanmaya başladı.
Çadır ve konteynerlere yerleştirildiler
Kahramanmaraş'ta İstiklal Üniversitesi Karacasu Kampüsü'nde kurulan 117 konteynerde de 526 kişi, Kahramanmaraş Fuar Merkezi'nde kurulan 700 çadırda 7 bin kişi yaşıyor. Depremde evi ağır hasar gören Ali Tolungüç, inşaat sektöründe uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli olduğunu ve üç çocuğunun bulunduğunu, deprem sonrası eşi ve kızıyla 4 gün önce konteyner kente yerleştiklerini söyledi.
"Uçaksavar gibi bir ses geldi"
Deprem sırasında namaz kılmak için uyandığını anlatan Tolungüç, şöyle konuştu: Daha sonra yatağa geri uzandım biraz erken diye. Yağış vardı hanım da pencereden bakıyordu. Kulaklarımda cihazım olmasa duymuyorum. Önce uçaksavar gibi bir ses geldi. O an karyolanın kenarına çöktük, Kelime-i Şehadet getirdik, başka bir şey yapamadık. Deprem durunca aşağı indik.
"Bu düzeni, bu çalışmayı yurt dışında görmedim"
Bir depremzede olarak kendilerine sunulan hizmetten memnun olduğunu ifade eden Tolungüç, sözlerine şöyle devam etti: Ben yurt dışında da çalıştım, bu düzeni, bu çalışmayı görmedim. Ömrüm şantiyelerde geçti. Şimdi şu çocukların çalışmasına bakıyorum. Kimi kablolarla, kimi kanalizasyonla, elektrikle... Geliyorlar, 'Abi bir sıkıntın var mı? Su kaçağı var mı? Elektriğin çalışıyor mu?' Yani gelen soruyor, giden soruyor. Böyle bir çalışma var. Gerçekten çok hoşuma gitti."