7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail, Gazze’de tüm dünyanın gözü önünde soykırıma devam ediyor. İşgalci İsrail halkın sığındığı hastaneleri, okulları, sanat merkezlerini hedef alarak sivil alt yapıyı tahrip etti. Tüm soykırımlarda olduğu gibi bu soykırımda en çok etkilenenler ise kadınlar ve çocuklar oldu. Gazze’de özellikle de 5 yaşından küçük 335 bin çocuk, yetersiz beslenme ve salgın hastalıklar karşısında savunmasız bir durumda. Soykırımın karanlığında kalan Filistinli kadınlar ise temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, gıda maddelerine erişemiyor ve sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Hijyen sorunu çeken, yetersiz beslenen, güvenlikleri olmayan ve binbir zorlukla savaşan kadınlar sağlıksız koşullarda doğum yapıyor. Ailelerindeki erkekleri saldırılarda kaybeden Filistinli kadınlar, çocukları için yiyecek, temiz su ve bez bulamıyor. Gazze’de yaşayan hemen hemen tüm Filistinliler, her gün en az bir öğün atlıyor. Bu vakaların yüzde 95’inde yemeksiz kalanlar, çocuklarını beslemek için en az bir öğün atlayan anneler oluyor. Çok sayıda yetişkin, çocuklarının karnını doyurabilmek için her gün aç kalıyor. Kampta çöplerin etrafa yayılması ve çadırlar arasında birikmesi ile suya erişimin neredeyse imkânsız olmasıyla da salgın hastalıklara yakalanıyorlar. Gazze halkı bombaların, açlığın ve susuzluğun ortasında hayatta kalabilmek için insani yardımlara muhtaç bir durumda.
Birkaç kilometre uzakta yardım var ama İsrail izin vermiyor
Ne yazık ki, Gazze’deki insanlar, yiyecek dolu kamyonlardan sadece birkaç kilometre uzakta, açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya. İsrail, Gazze’ye gönderilen insani yardım TIR’larının girişine izin vermeyerek insan haklarını ihlal ediyor. Güneyde iki sınır haricinde tüm geçiş yollarının kapatılması ve Gazze’ye gelen kamyonların çok aşamalı güvenlik süreçlerine tabi tutulması, insani yardımların bölgeye 7ulaştırılmasını güçleştiriyor. Zor koşullarda uluslararası yardım kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları şimdiye kadar Gazze’ye sınırlı ölçüde insani yardım sağlamayı başarmış olsa da sağlanan yardımlar bölgede açlığın, yetersiz beslenmenin ve hastalıkların yol açtığı ölümcül kısır döngüyü kırmak için hâlâ yeterli değil. Özellikle de kuzey bölgelerinde gıda, temiz su ve tıbbi yardım ihtiyacı had safhada.
KADEM’den Gazze’ye Kardeş Payı
Türkiye’de de pek çok sivil toplum kuruluşu ekim ayından beri abluka altında olan Filistinlilere ihtiyaçlarını ulaştırmak için seferber olmuş durumda. Kadın ve Demokrasi Derneği’de (KADEM) geçtiğimiz günlerde bombaların, açlığın ve susuzluğun ortasında hayatta kalma mücadelesi veren Gazze halkı için “Gazze’ye Kardeş Payı” kampanyasını hayata geçirdi. Kampanyanın ilk adımı olan Gazze’ye Kardeş Payı: Hayır Çarşısı, Fatih Neslişah Sultan Kültür Merkezi’nde açıldı. Giyimden züccaciyeye, ayakkabıdan aksesuara muhtelif firmaların bağışladığı ürünlerin stantlarda satışa sunulduğu hayır çarşısı Fatih Belediyesi Neslişah Sultan Kültür Merkezi’nde hayırsever ziyaretçilerini bekliyor. İstanbul’da hayır çarşısının bugün son günü olsa da vakıf, altı ay boyunca farklı tarihlerde KADEM temsilciliğinin bulunduğu 55 şehirde hayır çarşısı açacak. Hayır çarşılarından elde edilecek gelir ve bağışlar, gıda ile hijyen malzemesi olarak Kızılay’ın gemileriyle Gazze’ye ulaştırılacak. Siz de hayır çarşısından alışveriş yaparak Gazzelilere gıda ve hijyen paketi ulaştırabilirsiniz ya da online bağış için kadem.org.tr web sitesini ziyaret edebilirsiniz.