İsrail’in Gazze’deki insanlık dışı saldırılarının çocukların diliyle anlatıldığı “Sır: Kudüs Macerası” animasyon filmi Dünya Yetimler Günü olan 14 Mart’ta vizyona girecek. Film, Kudüs’te işgal güçleri tarafından yıkılmak istenen bir yetimhaneyi eski bir istihbaratçı olan Ömer Dede ve torunlarının kurtarmasını konu alıyor. İstanbul’da başlayıp Kudüs’te devam eden hikâyede İsrail ajanlarıyla kıran kırana bir mücadele var.
Hikayesi Dr. Şerafettin Kalay’a ait olan animasyon filmin yönetmen koltuğunda Fatih Kandemir oturuyor. Huart Studios tarafından hayata geçirilen bu heyecan dolu maceranın yapımcılığını İbrahim Çetin, Süleyman Kurt ve Ali Orha birlikte üstlendi. Bera Kalay da filmin uygulayıcı yapımcılığını yürüttü. Sır: Kudüs Macerası’nın dublaj kadrosunda ise çok tecrübeli ve tanıdık isimler var. Engin Alkan ve Ozan Akbaba başrol karakterlerine sesleriyle hayat kattı.

KUDÜS HASSASİYETİ
Yeni Şafak’a konuşan Senaryo Yazım Ekibi’nden Merve Sürmeli, senaryo sürecinin oldukça meşakkatli olduğunu belirterek, şunları aktardı: “Hem uzun metraj ilk projem olması sebebiyle hem de konu itibarıyla oldukça zordu. Takdir edersiniz ki, Kudüs hassas bir konu, projede yazdığım her kelimeye dikkat etmek zorundaydım. Bu yüzden büyük bir özveri ve titizlikle çalışmaya gayret ettim.” Kudüs ile ilgili daha fazla animasyon yapılması gerektiğini anlatan Sürmeli, “Türk toplumunun tüm değer yargılarını senaryolarımızda daha fazla ilmek ilmek işlemeliyiz. Batı maalesef senelerdir bunu yapıyor, hiç önemli değil, biz de geç kalmış değiliz. Yaşadığımız sürece inandıklarımızı yapmaya ve paylaşmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Dr. Şerafettin Kalay’ın Kudüs ile ilgili kitabından yola çıktıklarını dile getiren Sürmeli, “Ama asıl kaynağım Kur’an’dı. Olaylar, mekanlar en çok ondan aldığım ilhamla yazıldı. Böyle bir projede yer aldığım için kendimi çok nasipli hissediyorum. Kutlu bir davayı benim kalemimden ekrana taşımak ayrı bir gurur veriyor” dedi.
BU DÜNYANIN SINIRI YOK
Animasyon dünyasının bir sınırı olmadığını anlatan Sürmeli, “Tıpkı çocukların hayal dünyasının sınırı olmadığı gibi. O yüzden animasyon senaryosu yazmak da çok keyifli. Genelde kendimi senaryo yazarken, ‘Ben çocuk olsam şimdi bu durumdan nasıl kurtulmak isterdim’ derken buluyorum. Sonra bir bakıyorum, hop duvarda bir kapı açılıyor ve karakterimiz oradan bambaşka bir yüzyıla gidiyor. İşte tam da bu yüzden animasyon sadece her alanda kullanılabilir” vurgusunu yaptı.