Bu esnada tuzaklı mayınlarla örülü patikada yol almaya çalışan Ankara, o mayınların sahiplerine karşı Moskova ve Tahran’la işbirliğine yöneldi. Suriye’de çözüm için Rusya ile giderek artan temaslar, Rus uçağının Türk F-16’sı tarafından düşürüldüğü olay sonrası sekteye uğrasa da, 2016 Ağustos ayı itibariyle kaldığı yerden devam etti. Suriye’yi IŞİD ve PKK, Türkiye’yi ise FETÖ ile teslim almaya çalışan güçlerin 15 Temmuz 2016’da tertiplediği darbe girişimi Türk milletinin destansı mücadelesiyle püskürtülünce, coğrafyanın makus talihini tersine çevirme yolunda yeni bir dönem başlamış oldu.
İLK HAMLE: FIRAT KALKANI
Türkiye’nin güney hattı boyunca ilerleyerek Akdeniz’e açılmayı hedefleyen terör koridoruna ilk büyük darbe, Fırat Kalkanı Harekâtı ile vuruldu. 24 Ağustos 2016 tarihinde başlayan harekât kapsamında, Kilis-Karkamış hattının karşısına denk düşen Azez-Cerablus arasındaki bölge IŞİD/DEAŞ’tan temizlendi. Mehmetçik ile ÖSO ortaklığında yapılan operasyonlar birkaç ay daha gecikseydi, terör örgütü PKK Fırat batısındaki Münbiç ile Hatay sınırındaki Afrin’i birleştirecek ve terör koridorunun Akdeniz’e ulaşması için geriye sadece bir adım kalacaktı. Türk Silahlı Kuvvetleri bu harekâtla, IŞİD ve PKK arasında bir süredir tüm dünyanın gözü önünde cereyan eden devir-teslim tiyatrosunun son perdesine izin vermedi. Azez, Çobanbey, Mare, Dabık, Cerablus, Kabasin ve Bab bölgelerinin terörden temizlendiği 216 günlük Fırat Kalkanı operasyonlarında 3 bini aşkın terörist öldürüldü; 72 Mehmetçik ve 600’ün üzerinde ÖSO üyesi de şehid oldu. Kısa zamanda istikrara kavuşturulan 2 bin 15 kilometrekarelik bölgeye yüzbinlerce Suriyeli gidip yerleşti. Yeni Şafak, harekât esnası ve sonrasında bölgeden en önemli detayları Türk ve dünya kamuoyuna aktarmasıyla çok önemli gazetecilik başarılarına imza attı.