İftara yöresel helva tarifleri

İftar sofralarınıza hem midenizi yormayacak hem de ağzınızı tatlandıracak helvaları konuk etmeye ne dersiniz? İftar saatini dört gözle bekleyip yemek sonrası hemen eliniz tatlıya gidiyorsa bugün sizler için sofranızı helvalarla süsleyeceğiniz yöresel tariflerimiz var. Siz de Konya usulü höşmerim ve Çorum mutfağından karaçuval helvası ile hasıda tariflerini deneyebilirsiniz.

Ülkü Menşure Solak
Karaçuval helvası

Ölünün ardından helva kavurma adetinin, Brezilya’ya kadar ulaştığını biliyor muydunuz? Helva belki ekmekten sonra dünyanın en yaygın ortak gıdası. Balkanlar’dan Amerika Kıtası’na, İran’dan Hindistan’a her yerde farklı kültürlerin farklı pişirme deneyimleri, baharatları ve ağız tatlarıyla bambaşka şekillere bürünen helva, yüzlerce çeşide ulaşıyor. Helvanın en eski hali Mezopotamya topraklarından Un, irmik, pirinç unu,nişasta, susam ve tahin hatta mısır gibi besinler balla, akçaağaç şurubuyla, meyvelerle, şekerle, pekmezle tatlandırılıp kimi yerde süt, kimi yerde su ilave edilerek kıvam almış. Bazen kesilecek kadar katı, bazen kaselerde servis edilecek kadar sıvı olmuş. Araştırmacılar dünyadaki helva çeşitlerinin en çok un ve daha sonra irmikten yapıldığını yazıyorlar.

Helvanın en eski halinin de yine Mezopotamya topraklarından çıkıp Anadolu, Afrika, Arap Yarımadası, Asya’ya, ardından Endülüs’ün mirasçısı İspanyollar aracılığıyla İtalya üzerinden bütün Avrupa’ya, en son da Brezilya gibi Amerika Kıtası ülkelerine yine sömürgeciler aracılığıyla ulaştığı düşünülüyor. Türklerse Orta Asya’da unu kavurup saklarlardı. Kavrulan bu unlar daha sonra balla, şekerle helvaya dönüşürdü. Osmanlı sarayında da tatlıların piştiği mutfağa “helvane” denir, sarayda helva çeşit çeşit pişirilirdi. Bugün “pişmaniye” diye adlandırdığımız tatlı da bir helva çeşididir ve bir dönem Anadolu’da köylerden saraylara “tel tel” diye anılan bu helvayı yapmanın adet olduğu sohbet geceleri düzenleniyordu. Yine de “helva” dediğimizde aklımıza ilk gelen un helvasıdır. Un helvası, oldukça masrafsız, basit bir tatlıdır fakat sabır gerektirir. Unu kısık ateşte dikkatle kavurmak gerekir ki, az kavrulsa hamur olur, çok kavrulsa kesilir, yağı yüzüne çıkar. Bu yüzden helva yapmak her şeyden önce sabırlı olmak demektir. Bu ramazan gününde, iftarı çeşit çeşit helvalarla süsleyelim. İnsanları hep bir araya getirmiş, bölüşülmüş, hediyeye dönüşmüş helvayla komşularımızın sofrasına tat katalım diye, bugün yörelerimizden helva tarifleri paylaşalım istedim. Türkiye’nin her yöresine ait çok güzel helvalar arasından seçtiklerimin biri de sevgili Meryem Kadife’nin hasıda tarifi. Mutlaka denemenizi öneriyorum. Elbette dünyanın farklı coğrafyalarındaki helvaları da konu edineceğimiz bir yazı yazmak istiyorum en kısa zamanda. Ramazan'da sofralarınız ve sevaplarınız bereketli, haneleriniz huzurlu ve sağlıklı olsun dilerim. Hayırlı iftarlar, mutlu pazarlar.

Konya usulü höşmerim

MALZEMELER:

l 1 su bardağı un

l 1 su bardağı süt

l Yarım su bardağı su

l 8 yemek kaşığı şeker

l 1 yemek kaşığı tereyağı

l 200 gram kaymak

l 50 gram çam fıstığı veya antep fıstığı

YAPILIŞI:

Bir tencerede fıstıkları kavurup bir kaşık süsleme için ayıralım. Kalan fıstığın üzerine tereyağını ve kaymağı ekleyelim. Unu ilave edelim ve kokusu çıkana kadar kavuralım. Sütü su ile karıştırıp ısıtalım. Kavrulan kaymaklı, tereyağlı una şekeri ve sütü ekleyelim. Kıvam alana

kadar karıştıralım. Şekillendirip fıstıkla süsleyelim. Afiyet olsun.

HAYAT
Abdülmecid Efendi’den Kız Kulesi satışa çıktı

HAYAT
Unutulmuş bir ressamın portresi: Melek Celal

HAYAT
Kadınlar İntifada’da önemli rol oynadı