İdam sehpasından edebiyatın zirvesine: Dostoyevski

20. yüzyıl roman anlayışına imzasını atan Dostoyevski, ya da tam adıyla Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin hayatı zorluklarla geçti. Zalim babası ve genç yaşta kaybettiği annesinin acılarıyla büyüyen ünlü romancının, hapishanede idam edilmeyi beklerken Rus Edebiyatı'nın zirvesine çıkış hikayesini derledik.

Yeni Şafak Pınar Köse
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Kültürlü, soylu sınıftan gelen Turgenyev ve Tolstoy gibi yazarlara göre hayatı zorluklarla geçen Dostoyevski, bunca zorluğu kalemine dökerek bugün hala eserleri çocukların ve yetişkinlerin elinden düşmeyen bir sanatçı haline geldi.

Babası Yoksullar Hastanesi’nde çalışan eski bir ordu cerrahı, annesi bir tüccarın kızıydı. Dostoyevski, annesinin yardımıyla evde başladığı öğrenimini özel bir okulda sürdürdü. Yaz aylarını Tula’daki aile çiftliğinde geçiren Dostoyevski'nin babasının acımasız ve sert bir adam olduğu iddia edilir. On beş yaşındayken annesini kaybeden ve Petersburg Askeri Mühendislik Okulu’na giren Dostoyevski, buradaki yıllarını Rus ve Avrupa edebiyatının ünlü isimlerinin eserlerini okuyarak geçirdi.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2017/11/16/02/49/resized_0ccd9-885a54fcdostoyevskic57eb8.jpg

"İnsancıklar" ile Rus Edebiyatı'nda bir kapı araladı

Okulunu bitirdikten kısa bir süre sonra edebiyatla uğraşmak için askerlikten ayrıldı. 1846’da ilk romanı İnsancıklar'ı yazdı.

Dostoyevski, eseri bitirir bitirmez bir arkadaşına okuttu. Eserden çok fazla etkilenen arkadaşı, romanı hemen gecenin bir yarısı döneminin önemli şairlerinden Nikolay Nekrasov'a götürdü. Romanı "başyapıt" olarak tanımlayan Nikolay Nekrasov, ertesi gün romanın el yazmalarını yakın arkadaşı ve döneminin saygın eleştirmenlerinden Belinski'ye götürür. Belinski de romanı kısa sürede okuyarak ve roman hakkında şunları kaleme aldı:

Olaylar o kadar hızlı gelişir ki Dostoyevski bile buna şaşırır. Roman Dostoyevski'nin büyük umutlarıyla yayımlanır ve Dostoyevski bir anda tanınan bir yazar durumuna gelir. Böylece daha ilk eserinde başarıyı yakalar.

Başarısız kitaplar ve arkasından gelen tutuklanma

Sonraki yıllarda yayınladığı Öteki, Ev Sahibesi, Beyaz Geceler, Bir Yufka Yürekli isimli romanları okuyucular tarafından "İnsancıklar" kadar beğenilmeyince Dostoyevski, bir gecede kazandığı şöhretini yitirme tehlikesi geçirir.

Birkaç denemeden sonra yazdığı Netoçka Nezvanova isimli kitabı, Dostoyevski’nin okuyucuların gözünde eski konumunu kazanmasını sağlayabilecek iddialı ve kapsamlı bir romandı. Bir süre sonra devlet düzenini yıkmaya çalıştığı gerekçesiyle tutuklandığından, bu romanının yalnızca üç uzunca bölümü yayımlanabildi. Böylece edebiyat yaşamının da ilk dönemi kapanmış oldu.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2017/11/16/12/56/resized_8d003-3411da41netocka_nezvanova.jpg

İdam kararının izleri yapıtlarına yansıdı

Dostoyevki, 1847’den sonra haftalık siyasi toplantılara katılmaya başlamıştı. Ayrıca yasadışı broşürler basmayı tasarlayan daha dar bir grubun sürdürdüğü gizli toplantılarda da yer almıştı. Nisan 1849’da grubun üyelerinin tutuklanması emredildi. Uzun bir soruşturmadan sonra, aralarında Dostoyevski’nin de bulunduğu 21 kişi için verilen karar "idam" oldu.

Dostoyevski’nin, cezaların indirildiğine ilişkin fermanının açıklanmasından önce kurşuna dizilme hazırlıkları sırasında yaşadığı korku dolu anlar, belleğinde silinmez izler bıraktı. Bu anının gölgesi sonraki yapıtlarının sayfaları arasında sık sık dolaşır. Dostoyevski’nin ölüm cezası, Sibirya’nın Omsk bölgesinde dört yıl kürek cezasına ve er rütbesiyle dört yıl askerlik hizmetine çevrildi.

Hapishane yılları sırasında sara hastalığına yakalanan Dostoyevski'nin bu hastalık nedeniyle düzenli bir çalışma hayatı olmadı.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2017/11/16/01/00/resized_ac997-cbec5dc0dostoyevsky_in_prison.jpg

Hapishane sonrası ilk kitap: Suç ve Ceza

Yazarın en önemli romanlarından biri olarak gösterilen Suç ve Ceza. Roman ilk olarak 1866'da Rus Habercisi adlı edebiyat dergisinde 12 aylık süre içinde yayımlandıktan sonra cilt haline getirildi. Dostoyevski'nin Sibirya'da cezaevinden döndükten sonra yazdığı roman, yazarın en uzun ikinci romanı olma özelliği taşır. Bununla birlikte yazarın olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. Realist bir bakış açısıyla yazılan romanda daha çok Raskolnikov'un psikolojik durumdan söz edilir.

Hem Rus edebiyatının hem de dünya edebiyatının en başarılı romanlarından biri olan kitap, suç ve ceza kavramlarını her türlü çelişkiyi ortaya sererek sorgular. Dostoyevski, bugün ismi anılmayan birçok kavram üzerine okuyucunun sorgulamasını sağlar.

29 günde yazdığı kitap

Çok fazla borcu olduğu bilinen Dostoyevski Suç ve Ceza ile kaybettiği şöhreti ve parayı geri kazandı. Bu paralarla borçlarını ödemeye çalışan Dostoyevski, "Kumarbaz" adlı kitabını yazmayı sürekli erteledi. Yazması gereken süreçte Avrupa'yı gezen ve eşinin vefatıyla sarsılan Dostoyevski, yayıncısı ile sözleşmesine uymak zorundaydı. Kitabı teslim etmesi gereken tarihe 29 gün kala kitabı yazmaya başlayan Dostoyevski, eserini teslim etmeseydi tüm telif haklarını kaybedecekti.

2 evlilik yaptı

İlk eşi Maria Dimitrievna... 1857 yılında dünya evine giren çiftin başında maddi sorunlar hiç eksik olmadı. Eşi vefat ettikten sonra ise sekreteri Anna Grigoryevna Snitkina ile evlendi. Bu evlik Dostoyevski’nin ölümüne dek sürdü.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2017/11/16/02/55/resized_d521d-7545872fustayazarfyodormihaylovicdostoyevskivefatinin136yilindaiclerimizeisledigisozleri2555481.jpg

Eserleri

Dostoyevski Romanları / Eserleri / Kitapları:İnsancıklar – 1846, Öteki – 1846-1978, Ev Sahibesi – 1951-1970, Beyaz Geceler – 1934-1983, Bir Yufka Yürekli – 1957-1985, Netoçka Neznanova – 1937-1964, Stepançikovo Köyü – 1948-1973, Ölü Bir Evden Hatıralar – 1946-1969, Ezilenler – 1957-1982, Yeraltından Notlar – 1973-1985, Suç ve Ceza – 1945-1984, Kumarbaz – 1941-1986, Budala – 1941-1985, Ebedi Koca – 1955-1984, Ecinniler – 1960-1984, Delikanlı – 1946-1985, Karamozof Kardeşler – 1940-1984, Amcamın Rüyası – 1868-1973, Bir Yazarın Günlüğü – 1975, Batı Çıkmazı: Puşkin Üzerine Konuşma – 1975