"Bugün birlik ve beraberliğimizi en çok tehdit eden durum, bu içine düştüğümüz gerilim ve kutuplaşma batağıdır. Birlik ve beraberlik için öncelikle toplumsal tansiyonun düşmesi lazım, toplumsal kutuplaşmanın giderilmesi lazım. Maalesef siyasiler bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmiyorlar.
Yukarıda onlar gerilim ve kutuplaşmaya sebep olursa bu aşağıya kadar iniyor. Dolayısıyla öncelikle 1 Kasım seçimlerinden sonra, çünkü ben 1 Kasım seçimlerinden önce siyasilerin bu çağrıya cevap vereceklerini zannetmiyorum ama 1 Kasım'dan sonra bence Türkiye'deki makul insanlar medya, siyaset, akademi, sanat ve iş dünyasında bir kampanya başlatmaları lazım. Yumuşak üslup çağrısı yapılması lazım. Hepimizin üslubunu yumuşatması gerekiyor. Sert uslüp gerilimi yükseltiyor. Bu da birlik ve beraberliğin sağlanmasındaki en büyük engel."