Atıştırmalık yiyecek-lerimizin en eskisi, en önemlisi olarak zengin ve fakir herkesin sofrasını süslüyor ve damakları şenlendiriyor. Şehirden şehire lezzeti ve yapımı değişse de sokak lezzetlerinin başını çekmeye devam ediyor.
Çay ile birlikte bir şölene dönüşen simitin Gaziantep bölgesinde kebabı da yapılıyor. İzmir'de adı gevrek olsa da susamlara verilen genel bir isimlendirme olarak yer alıyor. Ancak susamsız çeşidine de Rize simidi olarak rastlamak mümkün.
Eski kaynaklara göre İstanbul’da simidin 1525’ten beri tüketildiğini göz önüne aldığımızda 5 asrı geçen bir tarihçesiye sahip olduğunu görüyoruz. Evliya Çelebi 1630’lu yıllarda İstanbul’da simit satan 70 işletmenin olduğunu yazar.
Manisa simidi nohut mayası ile yapılırken, Ankara simidi ise yoğun pekmezli, koyu renkli ve inceciktir. Eskişehir simidini diğerlerinden ayıran özelliği incir pekmezi ile hazırlanıyor olmasıdır. Antakya simidi ise tuzsuz hazırlanır. Kastamonu simidine de Rize simidi gibi susam katılmaz. Bu sebeple kel simit olarak da adlandırılır. Samsun simidinde de armut, üzüm, dut ya da elma pekmezi tercih ediliyor.
Ankara, Eskişehir, İzmir, Kastamonu, Manisa, Nevşehir, Rize, Samsun simitleri olmak üzere 8’i coğrafi işaret ile tescilli. Ülkemizin simit çeşitlerini şöyle sıralayabiliriz:
Antakya: Atıştırmalık olarak özel bir yere sahiptir. Lezzeti ve şekliyle diğerlerinden farklıdır. Sıcak olarak tüketilen bu çeşit tuzsuzdur. Maya çok az kullanılır. Kimyon tuz karışımına bandırılarak çay veya ayran eşliğinde yenir.
Eskişehir: Ankara simidine göre daha çok susam, daha az tuz vardır. İncir pekmezi ve Kalabak suyu kullanılır. Kendine has gevrekliği ve bol susamı ile meşhurdur. Dışı çıtır, içi pişkin, burgu şeklindedir.
Manisa: Yassı şekli nedeniyle taban simidi denmiştir. İçindeki nohut mayası nedeniyle de tatlımsıdır. İçi beyaz renktedir. İçinde şeker ve tuz yoktur. Sultaniye üzümünden yapılan pekmez kullanılır. Tescillenmiştir. 24 saatlik yapım süresi vardır.
Devrek: Zonguldak’ın Devrek ilçesinde bir asırın üzerinde tarihi fırınlarda odun ateşinde pişen Devrek simidinin en belirgin özelliği dut pekmeziyle yapılması. Normal simide göre biraz daha kalın ve açık renklidir. Doyurucudur ama 4-5 tane yemeniz işten bile değildir.
Ankara: Daha ince, daha küçük, yoğun pekmezli, koyu renklidir. Genelde sıcak tüketilir. Bileşiminde yağ bulunmaz. Osmanlı’da bazı padişahların askerlere hediye olarak verdiği bilinir.
Giresun: Susamsız ve tuzsuz olmasına rağmen oldukça lezzetlidir. Ekşi maya ile hazırlanır. Simit şekli verildikten sonra kaynar suda haşlanıp üzüm pekmezli suya batırılarak taş fırında odun ateşinde pişirilir.
Safranbolu: 1593 yılında Üsküdar Şeriye Sicilinde simid-i halka adı verildiği bilinen Osmanlı simidinin bugüne kadar lezzeti değişmedi. Büyük bakır kazanlarda haşlanıp odun ateşine atılan simitlerin susamsızı sade, susamlısı ise dut pekmezli yapılır.
Nevşehir: Hamurunda nohut mayası kullanılır. 10 gün tazeliğini muhafaza eder. Diğer illerden farklı olarak dikdörtgene yakın yuvarlak kenarlı da yapılır. Şeker ve tuz eklenmez. Coğrafi işaretle tescillenmiştir.
Kastamonu: Osmanlı sultanlarının sofralarını süslemiş. Elma pekmezi şurubuyla pişirilir. Üç gün bayatlamadan saklanabilir. Susamı olmadığı için kazan simidi, sade simit, susamsız simit ya da kel simit olarak bilinir. Hamuru böreklik unla mayalanıp yoğurulur. Coğrafi işaretle tescillidir.
Rize: Hamurunda siyah üzüm pekmezi vardır. Geçmişi 1930’lara kadar uzanır. Diğer simitlerden farkı susamsız olmasıdır. Pişirimeden önce pekmeze batırılır. Fırınlanmadan önce kısa süreli haşlanır ya da kestane ağacından yapılan tahtalarda (pasa) dinlendirilir.
Bursa: Diğer simitlerden farkı hamuru halka haline getirilmeden kaynar pekmez içinde bekletilir. Muhtevasında şeker yoktur. Üzüm ve incir pekmezi kullanılır.
Beypazarı: Ankara simidinden farklı olarak içinde doğal maya bulunur. Susamsızdır. Hamuru serttir, içine yumurta konmaz. Hamurunun kabarması için bir gece öncesinden hazırlanır. Şekli oval, yuvarlak ya da uzun yapılabilir.
İzmit: Burgulu, halka biçimindedir. Rengi kahveden sarıya dönük, susam kaplıdır. Hamurunun yoğrulma işlemi uzun tutulur. Pişme süresi ise kısadır. Coğrafi işaretle tescillidir.
Tirilye: Bursa’nın Mudanya ilçesi Tirilye mahallesinde yapılan Tirilye kurulisi taş fırınlarda pişirilir. Kökeni çok eski olan bu simitte pekmez kullanılmaz. Şekli daha büyüktür ve tam çember değildir. Üzeri susam kaplıdır.
Samsun: Şehrin en tanınmış ürünlerindendir. Malzemesinden pişirilmesine farklı olduğu gibi lezzeti de farklıdır. Mayası az, mayalanma süresi kısadır. Hamuru yarı serttir. Genelde üzüm, dut, elma veya armut pekmeziyle karıştırılır, üzerin bol susamlıdır.
İzmir: İzmirlilerin gevrek dediği simidin İstanbul'dakinden farkı pekmezlemenin farklı uygulanmasından kaynaklanıyor. İstanbul'da pekmezleme ön pişirme olmadan soğuk olarak yapılırken, İzmir gevreğinde ön pişirmeden sonra pekmezleme yapılır. Daha sonra susama bulanarak fırınlanır.
GÖZÜME TAKILANLAR
Michelin Rehberi güncelleniyor
Michelin Rehberi listesinde İstanbul, İzmir ve Bodrum değerlendirmelerinden sonra 81 ilden yeni destinasyonlar yer alacak. 5 yıl boyunca güncellenecek rehbere Türkiye’deki 81 ilde yer alan tarihi ve doğal güzellikler de eklenecek. Gastronomi turizmi alanında ülkemizin bilinirliğini artırmak amacıyla Türkiye’nin tanıtımı için birçok çalışma da yapılacak.
Silifke’nin yoğurduna maya
51. Uluslararası Silifke Müzik ve Folklor Festivali kapsamında Mersin’de coğrafi işaretli Silifke yoğurdu mayalama ve yeme yarışması yapıldı. Silifke Belediyesi Emekliler Kıraathanesi’ndeki yarışmada katılımcılar evlerinde mayaladıkları tescilli Silifke yoğurdunu jüri üyelerinin beğenisine sundu. Yoğurdun tadına bakan jüri en iyi yoğurdu mayalayanları seçti.
Silopi inciri değerini buldu
Silopi’nin “behnat inciri” coğrafi işaretle tescillendi. Şırnak’ın Silopi ilçesinde yetiştirilen ürün Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescil edilerek hak ettiği değeri buldu. Görümlü beldesindeki sertifika, tanıtım ve hasat törenine Silopi Kaymakamı Cihat Koç ve İl Tarım ve Orman Müdürü Oktay Sezgin olmak üzere çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.