Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından diyaliz hastalarına ücretsiz olarak verilen evde hemodiyaliz hizmeti, ülkemizde 300 kişi tarafından uygulanıyor. Klinikte diyalize giren hastaların en fazla haftada 3 gün 4’er saat diyaliz alabildiğini anlatan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Ok, “Bu süre evde yapılan hemodiyaliz ile yine haftada 3 gün ancak günde 8 saate ulaşıyor. Bu sayede hastalar plan yaparak yaşamını özgür şekilde idame ettiriyor” dedi.
Yaşam kalitesini arttırıyor
Diyaliz sonrası hastaların yaşadığı sorunların diyaliz süresini artırarak çözüldüğünü anlatan Prof. Ok, “Ev hemodiyalizi tedavisi gören hastaların klinikte diyalize giren hastalara göre kalp fonksiyonlarında belirgin iyileşme sağlanıyor. Gece yapılan diyaliz sayesinde gündüzler tamamen hastalara kalıyor. Yaşam kalitesi artan hastaların sosyal yaşantısı da kaldığı yerden ettiği için depresyon bulguları azalıyor. Kansızlık, iştahsızlık, kaşıntı gibi durumlar da ortadan kalıyor” diye konuştu.
Ülke ekonomisine de katkı sağlayacak
Evde hemodiyaliz yönteminin yaygınlaştırılmasının ülke ekonomisine de katkı sağladığını belirten Prof. Ok, “Hastaların ömür süresi uzarken devlete maliyetlerini de 3’te bire düşürüyor. Hastaların yaşam koşullarının iyileşmesi, normal yaşama dönerek üretime katılmaları ve tedavi giderlerinin devlete olan yükünün azalması için ev hemodiyalizinin yaygınlaştırılması gerekiyor” diye konuştu. Türkiye’nin evde hemodiyaliz tedavisinde İngiltere, Almanya ve Fransa’nın ardından Avrupa’da 4. Sırada olduğunu belirten Prof. Ok, “Dünya genelinde diyaliz hastalarının yüzde 15’i evde tedaviden yararlanıyor. Evde hemodiyaliz tedavisinin kullanımı açısından 6 bin 834 ile ABD dünyada lider. Bin 267 hasta ile Kanada ikinci sırada, 981 ile Avusturya ise dünyada üçüncü sırada yer alıyor” dedi.
'Ders başarım arttı'
Türkiye’de 300 hastanın kullandığı evde hemodiyaliz yöntemini kullanan en küçük hasta Eda Saraç (16) ve en büyük hasta Mehmet Cengiz Bayraktar (66) Yeni Şafak’a konuştu. Hastalık nedeniyle sosyal yaşantısının yanı sıra okul yaşamının da tehlikeye girdiğini anlatan Eda Saraç, “1 yaşından bu yana böbrek rahatsızlığım var. Hastalık 7 yaşında böbrek yetmezliğine dönüştü. Diyaliz merkezindeki Filiz hemşire aracılığıyla evde hemodiyaliz yöntemiyle tanıştım. Geceleri diyaliz aldığım için gündüz okula gidebildim. Hastayken derslerim kötüydü artık daha başarılı bir öğrenciyim. Büyüyünce hastalara yardımcı olmak için acil tıp teknisyeni olacağım” dedi.
Tedavide 18 ayı geride bıraktı
66 yaşındaki Mehmet Cengiz Bayraktar, Türkiye’de ev hemodiyalizi tedavisi gören en yaşlı hasta. Kendine ait demir atölyesi olan Bayraktar, kendisine emekli olduktan sonra böbrek yetmezliği teşhisinin konduğunu söyledi. 2 yıl doktor gözetiminde tedavi gördüğünü anlatan Bayraktar, Temmuz 2013’ten bu yana ev hemodiyalizine geçiş yaptığını belirten Bayraktar, tedavide 18 ayı geride bıraktı. Bayraktar: “ Evde hemodiyaliz tedavisiyle birlikte arkadaşlarım kahvehane yerine eve gelmeye başladı. Şimdi evde tavla oynuyoruz” dedi. Hastanın üç günü öğle namazını kıldıktan sonra diyalize girdiğini anlatan Bayraktar, “Süre uzun olduğu için kanım daha çok temizleniyor ve kendimi daha iyi hissediyorum. Diyalizden geri kalan günlerinde ise balık tutmaya ve ava gidiyorum, bol bol da yürüyorum” şeklinde konuştu.