Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1925 yılında temel İslami kültürün millete kendi diliyle öğretilmesi için başlattığı çalışma sonucu ortaya çıkan “Hak Dini Kur’an Dili” yazıldığı günden bu yana hem halk hem de alimler tarafından oldukça rağbet gördü. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’a hazırlattığı tefsir, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (TYEKB) tarafından yeniden basıldı. Bu zamana kadar çok kez yayınlanan ve en çok okunan tefsirinin altı ciltlik yeni çalışmasında, üç yazma nüsha ve ilk baskısından faydalanıldı. Prof. Dr. Asım Cüneyd Köksal ve Doç. Dr. Murat Kaya’nın yürüttüğü tefsir çalışması, tamamlanarak ilgililerin istifadesine sunuldu.
NÜSHALARDAN BİRİ AKİF’İNDİ
Tefsir çalışmasını yayına hazırlayan isimlerden Prof. Dr. Asım Cüneyd Köksal, yapılan çalışmalardan ve eserin öneminden bahsetti. Tefsirin, Cumhuriyet döneminde kaleme alınmış en önemli eserlerin başında olduğunu ifade eden Köksal “Bu tefsirin daha önce çeşitli neşirleri yapılmış ise de bunların hiçbirisi eserin yazma nüshalarına dayanan, eserin alıntı ve atıflarının orijinallerini gösteren, bilimsel ve tenkitli bir neşir hüviyeti taşımıyor. Murat Kaya ile gerçekleştirdiğimiz bu neşirde üç yazma nüsha kullanıldı. Bunlardan biri Mehmed Âkif Ersoy için istinsah edilen ve Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan nüsha, diğeri Diyanet İşleri Başkanlığı için istinsah edilen ve İstanbul Müftülüğü Kütüphanesi’nde muhafaza edilen nüsha, sonuncusu ise Ahmet Hamdi Topbaş için istinsah edilen ve İLAM Kütüphanesi’nde muhafaza edilen nüsha” diye konuştu.
Dilimizde yazılmış en kapsamlı Kur’an-ı Kerîm tefsiri olduğuna dikkat çeken Köksal, “20. yüzyılın çok yönlü bir âlimi olan müellifi, Kur’an’ın insanlığa sunduğu itikadî, ilmî ve ahlâkî değerleri Ehl-i Sünnet perspektifini titizlikle muhafaza etmek suretiyle bütün bir İslâmî ilimler geleneğine yaslanarak ve çağdaş felsefî tefekkürden de istifadeyle açıklıyor. Ateist ve pozitivist akımlarla hesaplaşması, çağının bilimsel gelişmelerini âyetlerin daha isabetli yorumlanıp anlaşılmasına yardımcı olacak şekilde kullanması eserin diğer bazı meziyetleri arasında. Hak Dini Kur’an Dili, tarih boyunca İslâm düşüncesi içerisinde ele alınmış, tartışılmış her büyük meseleye bir şekilde temas eden, bütün bilgi alanlarının arasındaki irtibatı kuran muhtemelen son tefsir” dedi.
TENKİTLİ BİR NEŞİR OLDU
Tahkik çalışmasında yazma nüshaların yanı sıra eserin 1935-1938 yılları arasında yapılan ilk baskısını da dikkate aldıklarını işaret eden Köksal, “İlk baskıda atlanan, yanlış okunan, eserin oluşumu esnasında değiştirilen ibareleri tespit edip tenkitli bir neşir ortaya koyuldu. Eseri yayına hazırlanırken hadisleri tahriç ettik, müellifin tefsirler başta olmak üzere İslâmî ilimlere ait kaynaklardan yaptığı nakilleri, ait oldukları eserlerin muteber baskılarından kontrol ederek cilt ve sayfa numaralarını ve orijinal Arapça metinlerini dipnotlarda gösterdik, aynı şekilde Fransızca ve İngilizce alıntıları da belirttik” dedi.
Asım Cüneyd Köksal, metinlerde yer alan bazı kişi, eser ve kavramlara ilişkin açıklayıcı dipnotlar eklediklerini ve hacimli giriş bölümüyle tefsirin yazım sürecini anlattıklarını belirterek şunları söyledi: “Sebeb-i nüzullerin ve diğer rivayetlerin kaynağını gösterip mukayese yapılabilmesi için metinlerini dipnotta verdik. Rivayetlerin nisbetinde bir hata varsa ona işaret ettik. İhtiyaç hâlinde rivayetin sıhhatiyle ilgili değerlendirmeleri koyduk. Bunların yanı sıra, eserin başına koyduğumuz 70 sayfalık Giriş bölümünde ilk defa olmak üzere birincil belge ve kaynaklara dayanarak bu tefsirin yazım safhalarını ve eserin hikayesini ortaya koymaya çalıştık.”