Çin’de ortaya çıkan, giderek yayılan ve Dünya Sağlık Örgütü'nün de önlem alınması çağrısında bulunduğu koronavirüs, her geçen gün yayılıyor. Tüm dünyayı alarma geçiren özellikleri henüz belirlenemeyen 'gizemli virüs' zatürre benzeri bir hastalığa yol açıyor. Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, “Virüsün pek çok özelliği bilinmiyor ve sadece yeni bir soğuk algınlığı virüsü olduğu biliniyor. SARS, MERS gibi aynı aileden olan diğer virüslerle benzerliği ve ne kadar insana yayıldığı konusunda henüz bir şey söylemek mümkün değil. Bu nedenle ‘gizemli’ olarak adlandırılıyor. Örneğin; SARS’ın ve gribin 1 metreden yakın yüz yüze temas halinde bulaşıcılığı biliniyor ve hastalığın önlenmesi açısından bu kriterler önemli. MERS virüsü için bu mesafe 2 metreden yakın yüz yüze temas olarak alınmıştır. Yani MERS daha uzak mesafeden de bulaşabiliyor” diye konuştu.
Koronavirüsün kaç metreden bulaştığının henüz bilinmediğini vurgulayan Prof. Dr. Arman, “Cansız yüzeylere temas da bu anlamda önem taşımaktadır. Koronavirüs ilk kez 31 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Wuhan şehrinde tanımlandı. Vakaların bazılarında koronavirüsün hasta insanlarla temas sonrası geliştiği ve yüksek ateş, solunum yetmezliği gibi şikâyetlere sebep olduğu görüldü. Bu vakaların tamamının Wuhan şehrindeki bir deniz ürünü pazarı ile ilişkili olması, aynı zamanda deniz ürünü pazarındaki cansız yüzeylerde de bu virüsün saptanması, koronavirüsün kaynağı konusunda şüphe uyandırıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklaması da koronavirüsün muhtemelen hayvan kaynaklı bir virüs olduğu yönünde.” ifadelerini kullandı.
Koronavirüsün kaç metreden bulaştığının henüz bilinmediğini vurgulayan Prof. Dr. Arman, “Cansız yüzeylere temas da bu anlamda önem taşımaktadır. Koronavirüs ilk kez 31 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Wuhan şehrinde tanımlandı. Vakaların bazılarında koronavirüsün hasta insanlarla temas sonrası geliştiği ve yüksek ateş, solunum yetmezliği gibi şikâyetlere sebep olduğu görüldü. Bu vakaların tamamının Wuhan şehrindeki bir deniz ürünü pazarı ile ilişkili olması, aynı zamanda deniz ürünü pazarındaki cansız yüzeylerde de bu virüsün saptanması, koronavirüsün kaynağı konusunda şüphe uyandırıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklaması da koronavirüsün muhtemelen hayvan kaynaklı bir virüs olduğu yönünde.” ifadelerini kullandı.
SOLUNUM SIKINTISI YAPIYOR
SARS VİRÜSÜNE BENZİYOR
Prof. Dr. Dilek Arman sözlerini şöyle sürdürdü:“Koronavirüslerin 200’den fazla çeşidi insanlarda soğuk algınlığı yapabiliyor. Daha önce SARS ve MERS gibi koronavirüsün hayvanlardan insanlara bulaşarak yayıldığı şekillerini de görmüştük. Yeni koronavirüs de klinik tabloda SARS’a çok benziyor. Henüz SARS’ın yeni bir tipi mi, yoksa bu tamamen farklı bir koronavirüs mü gibi soruları yanıtlamak için elimizde yeteri kadar bilgi bulunmamakta. En azından soğuk algınlığı belirtisi dışında yeni bir koronavirüs olduğunu söyleyebiliyoruz. Bu virüsün hayvan kaynağından bulaştığı konusunda henüz kesin bir şey söylemek mümkün değil. Ama Wuhan şehrindeki deniz ürünü pazarı öyküsü virüs için hayvan kaynağını işaret ediyor olabilir. Hastalıktan korunmak büyük önem taşıyor. Henüz Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir seyahat kısıtlaması bildirilmiş değil. Çin’e seyahat edecek veya Çin’den ülkemize gelecek olan kişiler olabilir. Özellikle bu kişilerin el hijyenlerine dikkat etmeleri son derece önemli. İnsanlarla yakın temas halinde olunacaksa maske kullanılmalı. El hijyenini sağlarken sadece hasta kişilerle değil, hastaların temasta olduğu yüzeylerle temas etmenin de el hijyeni için bir gereklilik oluşturacağını akılda tutmalıyız.”
BAŞKA HASTALIĞI OLANLAR AŞILARI İHMAL ETMEMELİ
Özellikle risk altındaki kişilerin aşı yaptırmaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Arman, “Bu tür alt solunum yolunu etkileyen viral enfeksiyonlarda her zaman enfeksiyonun üzerine eklenecek bir bakteri ile hastalık daha ciddi boyutlara ulaşabilir. İkincil bir zatürre mikrobunu engellemek adına zatürre ve grip aşısı yaptırılmasını öneriyoruz. Özellikle altta yatan başka bir hastalığı olan kişiler için de zatürre aşısının yapılması son derece önemli” diye konuştu