Stresle günlük yaşamda kolayca karşılaşılabileğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Onur Okan Demirci, "Hepimizin hayatında stres kaçınılmazdır. Hemen hemen her gün stres ile karşılaşırız; trafik sıkışıktır ve işe yetişmemiz gerekebilir, yöneticimiz son anda bize yeni bir görev verebilir ve görevin yetişmesine az bir süre vardır, romantik partnerimiz ile tartışabilir ve kendimizi yeterince iyi ifade edemediğimizi düşünebiliriz. Stres bunun gibi günlük yaşamda kolayca karşılaşabileceğimiz sebeplerden ötürü meydana gelebilir. Bunun yanı sıra travmatik yaşantılar, tahmin edilemez olaylar, belirsizlik, potansiyelimizi zorlayan durumlar ve içsel çatışmalar da bizi strese sokar. Kısacası belirli bir olay karşısında baş etme yöntemlerimizin yetersiz kaldığı durumlarda strese gireriz" dedi.Hem ruhumuzu hem de bedenimizi etkiliyorStrese girmiş bir insanın vücudunda strese karşı tepkiler oluştuğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Demirci, "Bu tepkiler psikolojik, fizyolojik ve davranışsaldır. Örneğin hemen hemen hepimiz genç yaşta kalp krizi geçirmiş bir kişinin duyumunu almışızdır. Bu tip erken yaşta geçirilen kalp krizlerinde en büyük sebep strestir. Araştırmalar, sakin ve huzurlu bir ortam içerisinde bulunan hastaların hastalıklarının gidişatının huzursuz ve stresli bir ortamda bulunan hastalara göre çok daha iyi olduğunu gösterir. Bunun yanı sıra, kabul gördüğümüz yakın ilişkilerimiz olduğu zaman hastalıklara yakalanma olasılığımız da daha düşük olur. Yani kısacası stres hem ruhumuzu hem de bedenimizi ciddi şekilde etkiler" diye konuştu.
Stresi neyin başlattığını anlamamız gerekir
"Stresten en az seviyede etkilenmek için stresi neyin başlattığını anlamamız gerekir çünkü kaynağın anlaşılması hedefe yönelik baş etme yöntemlerinin geliştirilmesi için önemlidir" diyen Yrd. Doç. Dr. Demirci, "Stresi neyin başlattığını anlayabilmek için günlük kayıtlar tutulabiliriz. Bu kayıtlarda yoğun stres yaşadığımız yeri, olayı, gösterdiğimiz tepkiyi ve stres düzeyimizi kaydedebiliriz. Bu kayıtlar ile birlikte çok kısa zamanda hangi davranışların, olayların, yerlerin ve insanların, bize strese sokmada ’yüksek risk’ taşıdığını anlayabiliriz. Bizi neyin strese soktuğunu anladığımız zaman stresi azaltmak için şunları uygulayabiliriz: Kas gevşetme ve nefes egzersizleri sayesinde bedenimizdeki stres düzeyini azaltıp kontrol edebiliriz. Stresli bir durum ile karşılaştığımızda endişe yaşayacağımız süreyi sınırlı tutabilir, bu durumun iyi yanlarını değerlendirip aklımızdan geçen olumsuz düşünceler yerine olumlu düşünceler bulabiliriz. Unutmamalıyız ki belirli orandaki stres bizim itici gücümüzdür ve bizi olumlu etkiler. Aşırı düzeye ulaşmış bir stres ise bedensel ve ruhsal olarak bizi yıpratır. Stresin bizi yıpratmasına izin vermeden bunu bir fırsata dönüştürmek ise bizim elimizdedir. Yaptığımız iş ne ise ona kendimizi vermek, olayları kontrol altında tuttuğumuza inanmak ve en önemlisi stresi tehdit yerine yetenek ve becerilerimizi geliştirebilmemiz için bize sunulan bir fırsat olarak değerlendirmek stresi yenmemizde yardımcı olacaktır" ifadelerini kaydetti.