Bacasız sanayii olarak adlandırılan turizmin ülkelerin de gelişmişlik düzeylerini gösteren önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor. Bu duruma bağlı olarak turizmden aslan payını alanlar hava, kara, deniz ve demir olmak üzere her yola yatırım yapanların ağırlıkta olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Yani işin aslı ne kadar ziyaret edilmesi gereken kültürel zenginliğin olmasından çok ulaşım, iletişim ve tanıtım gibi kriterler öne çıkıyor.
İstatistikler tüm bu seyahatlerde bireysel olanların ağırlıkta olduğunu gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizi ziyaret ile ilgili dağılım şöyle: Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket turla organize etti. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 15 milyar 77 milyon 957 bin dolarını kişisel harcamalar, 8 milyar 141 milyon 794 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.
Rakamların söylediği
Bir bölgenin veya ülkenin mutfak kültürünü, yerel yemeklerini, içeceklerini ve üretim yöntemlerini keşfetmek için yapılan seyahat biçimi olarak tanımlanan gastronomi turizminin önemi artıyor. Turizm gelirlerini her geçen yıl artıran Türkiye gastronomi turizmi gelirlerini yıl sonunda 18 milyar dolar olması, 2025 yılında da 25 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Türkiye’nin 2 bin 200’den fazla yöresel yiyecek ve içeceğe sahip olduğu belirlenirken, ülkenin önemli gastronomi merkezleri arasında Gaziantep, Adana, Hatay ve İzmir gibi şehirler yer alıyor.
Ülkede gastronomi turizminin gelişimi ve bu turizmin 12 aya yayılması için de çalışmalar yürütülürken, 16’sı İstanbul’da olmak üzere 41 farklı yemek, aşçılık ve pastacılık kursunda eğitim veriliyor. Ahiler Kalkınma Ajansı raporuna göre ülkemizde yerel ürünlerin tanıtımı için 34 gastronomi müzesi bulunurken, ülke genelinde 360’tan fazla gastronomi festivali düzenleniyor. Gastronomi turizminin geliştirilmesi için ABD, Çin, Rusya, İspanya ve Kanada gibi ülkelerde Türk mutfak kültürünün tanıtımı için etkinlikler de gerçekleştirildi.
TÜİK istatistikleri yılın ilk yarısında 23 milyar 660 milyon 318 bin dolar olan turizm gelirinin yüzde 20’sinin yeme-içme kategorisinde elde edildiğini gösteriyor. Aynı kategoride yılın ilk yarısında elde edilen gelir ise 4 milyar 738 milyon 580 bin dolar oldu. Geçen yılın tamamında ise yeme içme kategorisinde 10 milyar 916 milyon 145 bin dolar gelir sağlandı. Bu veriler, gastronomi turizmi alanında elde edilecek gelirin potansiyelini ortaya koyuyor.
Paris’ten neyimiz eksik?
Gastromasa adıyla bu yıl dokuzuncusu düzenlenen uluslararası konferans ve fuarda gastronomi dünyasından çok sayıda ünlü şef, restoran işletmecisi ve profesyoneli ağırladı. “Miras ve Menü” temasıyla İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, Gaziantep modelini överken, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de “Bizim Paris’ten neyimiz eksik?” diye sordu.
Ürünlerin gelecek kuşaklara aktarılması, kalitenin muhafaza edilmesi için herkese görev düştüğünü belirten Gül, “Ürünün ata tohumlarından başlayarak muhafaza edilmesi, ambalajlanması, yenilikçi uygulamalar yapılması, gıdaya dayalı sanayinin gelişmesi; her şeyden önemlisi beşerî sermayenin muhafaza edilmesi ve coğrafi tescil yapılması bunların hepsini bir araya getirdiğimizde Gaziantep modeli. Gaziantep’e gittiğinizde 100 fazla ürünün tescil edildiğini görmüş olursunuz” dedi.
Ne kadar paran var dönemi yerine ne kadar kültürel mirasın var döneminin olduğunu vurgulayan Şahin ise “Bizim Paris’ten neyimiz eksik? Niye 50-60 milyon oraya gidiyor? Bir peyniri bir de balığı var. Bizim hiçbir eksiğimiz yok, fazlamız var. Odaklanmamız, kurumsallaşmamız, sistematik hale getirmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Tuzda balık: Lakerda
Karadeniz’de avlanan torik ve palamuttan yapılan salamura balık olan “Sinop lakerdası” Sinop Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yapılan başvuru üzerine 2023’te coğrafi işaretle tescil edildi. Balıklarının temizlenmesi, yıkanması, 6-8 cm kalınlığında dilimlenmesi ve kuru tuzlama yapılmasıyla hazırlanır. Kullanılan tuzun 2-4 mm olup balıketi ağırlığının yüzde 20 oranındadır. Dilimlerinin arasına isteğe göre defne yaprağı da konulabilir.Tuzlama kabı içinde satışa sunulur. Tuzundan arındırılıp vakum paketleme yapılarak veya satışa sunulacağı yeni bir kaba aktarıldıktan sonra ürünün yüzeyini örtecek kadar bitkisel yağ ilave edilebilir. Tüketilmeden önce suda bekletilerek tuzunun bir kısmı uzaklaştırılır. 4 ± 1°C sıcaklıktaki buzdolabında 6 ay muhafaza edilebilir ve üzerine zeytinyağı ve limon suyu dökülerek tüketilebilir.Adına festival ve yarışmalar düzenlenerek tanıtım çalışmaları sürdürülüyor. Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü lakerda yapımının net olarak bilinmediği araştırmaları üzerine “yeni nesil lakerda” olarak farklı sunum ve yapım teknikleri eğitimi vermeye hazırlanıyor.
Zeytin ağacı önünde şiir buluşması
“1. Çocuk Hakları Şiir Buluşması” 40 şairin yazdığı çocuk hakları temalı şiirler okunarak ihya edildi. Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında Çocuk Vakfı ile Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinliğe katılan Sarıyer Uğur Erkey İlkokulu öğrencileri bin yıllık zeytin ağacı önünde çocuk hakları şiirlerini seslendirdiler.
Yılın en iyi kitapları
İncili ödülleri verildi
Hürriyet Gazetesi tarafından Karaca ve Jumbo işbirliğiyle hazırlanan İncili Gastronomi Rehberi ödülleri İstanbul’da düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Rehberdeki 4 ve 5 ‘İnci’ alan restoranların açıklandığı törende ayrıca rehbere ilk kez eklenen geleceğin menüleri ödülleri ve proje özel ekibi özel ödülleri açıklandı.