Zeynep Tuba Kesimli
Birkaç yıldır pek çok mecrada P4C (Çocuklar için Felsefe) uygulamalarını görüyoruz. Peki, nedir bu P4C? Bu uygulamalarda neler yapılır? Çocuklar felsefe mi öğrenir, filozofların hayatları üzerine mi konuşur? Çocuklar için Felsefe’nin ne gibi kazanımları vardır? Merak ettiklerimizi bir bilene sorduk ve P4C Eğitim Uzmanı Nurgül Bahar ile Çocuklar için Felsefe uygulamaları üzerine konuştuk.
- Birkaç yıldır pek çok mecrada P4C uygulamalarını görüyoruz. P4C nedir, ne değildir?
P4C’nin ilk açılımı aslında topluluklar için felsefedir. Yani yaşadığımız toplumun sorgulayan bir topluluk olmasını amaçlar, topluma bunu kazandırmanın yolu da elbette çocuklardan geçiyor. P4C yani ‘Çocuklar için Felsefe’de 4C ile yaratıcı (creative), eleştirel (ciritical), takım halinde (collaborate) ve özen gösterek (caring) düşünme ifade edilir. Temelleri 1960’lı yıllarda Amerikalı profesör Matthew Lipman tarafından atılmıştır. Ülke olarak biraz geç kalmış olsak da yaygınlaşması bizi mutlu ediyor.P4C, filozofların hayatlarını ya da felsefelerini öğretme çabası değildir. Sunduğumuz uyaranın bizi davet ettiği kavramı sorgulamaktır.
P4C ÇOCUKLARI YARGILAMAZ
Çocuklar için Felsefe pedagojisi çocuklara yargılanmadıkları, doğru yanlış cevabın olmadığı, kendilerini özgür hissettikleri bir ortamda, arkadaşlarının fikirlerine saygı göstererek kendi fikirlerini gerekçeleriyle sunmasıdır. Çocuklar için Felsefe, çocuğa bir konuda mesaj verme kaygısı taşımaz, çocuğu “bilmeyen” olarak görüp bir şeyler öğretme çabasında olan bir pedagojik yaklaşım içermez.
- Farklı yaş grubundan çocuklarla eşitlik, adalet, kendin olmak, değişim gibi zor meseleler üzerine konuşuyorsunuz. Bu meseleleri ele alırken materyal/kaynak olarak ne kullanıyorsunuz?
Aslında bu konular bize göre zor konular. Bizden daha geniş baktıklarını söyleyebilirim.
Daha kalıp yargısız, daha esnekler tartışırken… P4C uygulamalarının malzemesi filmlerden bazı kesitler, reklamlar, kitaplar ve çocuk kitapları olabilir. Bu konuda bir sınırlandırma yok, bir soru veya sadece bir cümle bile bir uyaran olabilir. Ben küçük yaş grubuyla çalışırken daha çok resimli çocuk kitaplarıyla çalışıyorum. Resimli çocuk kitaplarını okurken daha önceden belirlediğim yerlerde durup, tartışmayı başlatacak etkin sorular sorarak başlıyoruz. Bir kavramda derinleşmelerine şahit olmak beni hem şaşırtıyor hem de gelecek adına ümitlendiriyor. Özetle söylemem gerekirse P4C uygulamalarının malzemesi ikilem(çatışma) taşıyan her şey olabilir. Sizi her zaman baktığınız açıdan farklı düşündürecek her malzeme uyaran olabilir.
- Çocuklar için felsefenin ne gibi kazanımları var?
Bu ortamın kazanımlarını saymak belki çok klişe oluyor. Evet yaratıcı, eleştirel, işbirlikçi ve özen göstererek düşünmeyi kazandırıyor diyebiliriz. Kısaca 21. yy. becerileri deniyor bunlara ama bence en önemlisi çocukların soruşturmanın başında oldukları yerde olmamaları. Yani mutlaka arkadaşının fikrini dinlemiş, önemsemiş, değerlendirmiş, onun açısından da bakabilmiş ve sonra kendi fikri ile muhakeme etmiş oluyor. Bazen birbirlerine katıldıklarını ifade ediyorlar bazen de “Hayır, ben öyle düşünmüyorum çünkü” deyip sebeplerini açıklıyorlar. Bu ifadeleri bu yaşlarda onlardan duymanın gelecek için ümitlendirici olduğunu düşünüyorum.
BU DERSTE BEYNİM SALINCAKTA GİBİ
- P4C uygulayıcılarına yanılmıyorsam “kolaylaştırıcı” deniliyor. Kolaylaştırıcı kimdir? Ne yapar?
Evet, P4C uygulaması yapan kişiye kolaylaştırıcı diyoruz. Kolaylaştırıcının bir şeyi öğretme gibi bir hedefi yok. Bana göre yapacağı en önemli iş çocukları yargılamadan dinlemesi, onları güvende hissettirmesi, çocuklar arasında eşitlikçi bir tutum sergilemesidir. Çünkü bazen en çok söz alan çocuk sanki bu derste çok iyiymiş gibi algılanabiliyor (diğer derslerdeki gibi) ama hayır, bazen bütün ders arkadaşlarını dinleyip derinleşen öğrencim dersin sonunda kendi fikrini o kadar etraflıca ifade ediyor ki. Bazen de uyaranı sunduğumda parmak kaldırıp “ben biraz düşüneceğim, arkadaşlarımı dinleyeceğim” diyen olabiliyor. Bunlar mutluluk verici benim açımdan. Kolaylaştırıcı burada hayrete bile düşse nötr kalabilmeli. Çünkü bir çocuğun fikrine yapılan bir övgü sınıfın pek çoğunun aynı şekilde düşünmesine sebep olabiliyor. Kolaylaştırıcının rolünün burada çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Bir dersin sonunda bir öğrencim “Bu derste beynimi salıncakta gibi hissediyorum.” demişti. Sebebini sorduğumda hem keyifli hem de sürekli hareket halinde demişti. Bu unutmadığım tariflerden birisidir.
- P4C uygulamaları için eğitim almak şart mı? Ebeveynler evde çocuklarıyla P4C uygulayabilirler mi?
Evet, P4C eğitim uzmanlığı için eğitim almak gerekiyor. Eğitim seçerken de bunun bir yolculuk olduğu unutulmamalı. Uygulamalarda felsefi soruşturma ve derinlik hedeflenmez ise bir sohbet havasında gerçekleşebilir. Bu noktayı çok önemsiyorum. ‘Çocuklar için Felsefe’ uygulaması için en az 6-8 çocuk gerekiyor. Evde bu imkân olamayacağı için evde aileler didaktik olmaktan uzak, çocuklarıyla kitap okumanın keyfini çıkarsınlar. Çocuklar anne/baba kitabı ilk kez okurken soru sorulmasından hoşlanmıyorlar, sonunu merak ediyorlar.
UCU AÇIK SORULAR ÖNEMLİ
İlk okumada soru sormayı çok önermesem de ikinci ve sonraki okumalarda (ya da kitap bittikten sonra) ucu açık sorularla küçük sorgulamalar yapılabilir. Ucu açık sorulardan kastettiğim acaba kitabı dinledi mi, anladı mı teyidinde olan sorular değil. Doğru yanlış cevabı olmayan kişiden kişiye değişebilecek sorular sorulmasını öneriyorum. Peki bu ne sağlar? Çocuk ebeveyni ile ortak bir odak sağlamış olur ve aralarındaki bağ güçlenir. Yani evde kitap okurken işin felsefe kısmından çok onlarla aramızdaki bağı kuvvetlendirebiliriz.