Dünyanın en önemli film festivali olarak kabul edilen Cannes Film Festivali başladı. Kırmızı halıdan galalara, Hollywood yıldızlarından amatör oyunculara kadar çok geniş bir yelpazede resimler düşmeye başladı. Bu kadar çok gündeme gelmesi ve haber olması her defasında festivallerin neden bu kadar önemli olduğunu sorusunu akıllara getiriyor. Sektörün içinde olmayan herkes için makul bir soru bu. Zira senede bir hafta bir araya gelip film izleyip ödül dağıtmanın kime nasıl faydası olduğu ve birkaç festivalin nasıl olup da bütün dünya sinema algısını/üretiminin yönlendirdiği iyi anlaşılmalı.
TÜRKİYE’DE 100’DEN FAZLA FİLM FESTİVALİ VAR
Önce biraz istatistik… Türkiye’de her yıl bin 300 civarı festival düzenleniyor. Bunları 500’den fazlası kültür konulu. Film festivali sayısı net olmamakla beraber 100’den fazla. Elbette kısa film festivali çoğunlukta.
KISA FİLM, TEMEL ATMA TÖRENİ GİBİ
Kısa filmlerin festivaller dışında izleyici ile buluşma şansı yok. Haliyle, kısa film festivallerinin neden yapıldığı aşikar. Uzun metraj söz konusu olduğunda benzer bir sebepten bahsetmek mümkün olsa da sadece bununla sınırlı değil. Zira festivaller, ticari gaye ile yapılmayan filmlerin yaşam alanı. Yani normalde vizyonda da izleyici ile buluşan, sonrasında televizyon veya dijital mecralarda da yayınlanacak filmler öncelikle festivallerde boy gösterir. Kısa film festivalleri, geleceğin sinemacılarının neşet ettiği, tam manasıyla yetenek avcılığı yapılan yerlerdir. Marifetin iltifata tâbi olduğu hakikatinden yola çıkarsak, kısa film festivallerindeki ödül mekanizmaları çok mühim.
FESTİVALLER HER ZAMAN ÇATIŞMA ALANI
Uzun metraj film festivallerinin son yıllarda politikleştiğini düşünebilirsiniz. Haklısın. Fekat film festivalleri hep böyleydi. Özellikle dünyanın önemli festivalleri başından beri politik çatışma alanı olmuştur. Mesela ilk film festivali olan Venedik kurulduğu sıralarda İtalya’daki faşist yönetim organizasyonu kendi söylem alanı haline getirmeye kalktığında, sinema çevreleri oradan uzaklaşmış ve Cannes’da film festivali doğmasının yolu açılmıştır. Berlin Film Festivali de kurulduğundan bu yana belli politik söylem ve özgürlük iddiaların merkezinde yer almıştır.