Hadis Alimi Mehmet Emin Saraç, "Çocukluğumda bizim Kur'an okumamız yasaktı. Babam da dedem de bu yüzden hapse girmişti. O imtihanlardan geçtik. Şimdi ise Allah bizi aydınlığa çıkardı. Artık ülkemizde Kur'an-ı Kerim okuyan bir Cumhurbaşkanı var." dedi.
Bakırköy İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği'nin (BAKİMDER) organize ettiği özel ziyarette Bakırköy İmam Hatip Lisesi öğrencileriyle Fatih camisindeki müezzin odasında bir araya gelen İslam Alimi Emin Saraç, "Gençler siz rehbersiniz, siz yıldızsınız, güneşsiniz. İnşallah sizler ümmetin rehberi olacaksınız, insanları cennete götüreceksiniz. Cennette, insanın aklına gelmeyecek, gözlerin görmediği ve dünyada olmayan şeyler var. Dünyadaki şeyler basit şeyler. Sizler ahireti tercih ediyorsunuz." açıklamasında bulundu.
Dedem ve babam Kuran okudukları için hapse girdi
Gençlere tavsiyelerde bulunan Emin Saraç, şunları söyledi: "Güneş ne kadar berrak ise bizim gideceğimiz yol da o kadar aydınlık. Allah'ın ipine sımsıkı sarılacağız. O da Kur'an-ı Kerim'i okumaktır. Hak yolda olduğumuzun teminatıdır. Gençler güzel sözlerin peşinden gideceğiz. Hepimiz Anadolu'dan geldik. Ben de Tokat'tan geldim. Çocukluğumda bizim Kur'an okumamız yasaktı. Babam da dedem de bu yüzden hapse girmişti. O imtihanlardan geçtik. Şimdi ise Allah bizi aydınlığa çıkardı. Artık ülkemizde Kur'an-ı Kerim okuyan bir Cumhurbaşkanı var."
İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden özellikle Arapça yazmalarını isteyen Saraç, "Öğrencilere en önemli tavsiyem Arapça yazmayı öğrenmeleri. Bin yıldır kütüphaneleri dolduran kitaplarımızı okumaktan bizi mahrum eden sistem oluşturdular. Ne diyeceğimi bilemiyorum. İnsanlar dedelerinin mezar taşlarında yazılanları okumaktan acizler. Fatih camisinin kapısında yazılanları okuyamıyor insanlar, bu bir cinayettir." diye konuştu.
"Cumhurbaşkanımız Kur'an-ı Kerim'i ezberlemekle meşgul"
Saraç, "Derdimiz çok ama umudumuz da çok. Şimdi tan yeri ağardı, güneş doğacak. Reisicumhurumuz Kur'anı Kerim okuyor. Hatta Cumhurbaşkanımızın Kur'an-ı Kerim'i ezberlemekle meşgul olduğunun haberini aldım. Bize geldiği zaman kendisinden bize de Kur'an okumasını istedim. Sonra da bize tilavette bulundu. Huşu ile dinledik." ifadelerini kullandı.