Elmalılı’dan Mehmet Akif’e: Çok yoruldum

Büyük müfessir Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın vefatından 75 yıl sonra mektuplarının bir kısmı Yeni Şafak tarafından ilk kez okurla paylaşılmıştı. Onlarla birlikte 50 mektubu Necmi Atik tarafından kitaplaştırıldı. Dönemin baskılarından ve zorlu şartlarından bunalan Elmalılı dostu Akif’e yazdığı mektupta şunları söylüyor: “... çok yoruldum, hele bu sene büsbütün durgunlaştım. Yazı yazıp dururken birdenbire kendimden habersiz kalkıp odanın içinde gezinmeye başlamış olduğumu sonradan fark ediyorum.”

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır

YUNUS EMRE TOZAL

Osmanlı ulemâsının son dönem önemli sîmâlarından ve üstadlarından biri olan ve Elmalılı lakabıyla bilinen müfessir Muhammed Hamdi Hazır’ın mektupları, 1942 yılındaki vefatının ardından, 75 yıl sonra 2017 yılında ortaya çıkarılmış ve gündeme gelmişti. Beş sene önce, 2017 yılında Yeni Şafak’ın ulaştığı bu mektuplar, Mahya Yayıncılık tarafından titizlikle yayın hayatına kazandırıldı. Mektupların yayın hayatına kazandırılmasında Elmalılı konusunda makaleleri, kitapları ve doktorası bulunan Necmi Atik’in emeği büyük. Zira mektupların hem günümüz Türkçesiyle anlaşılmasını sağlayan hem de yer yer açıklamalarıyla mektupların özelliği hakkında bilgiler veren Atik, uzun süredir beklenen mektupları biz okurlara ulaştırmış oldu.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/03/13/03/06/resized_de67f-c2706f20mehmetakifa.jpg

KAYIP MEKTUPLAR NEREDE

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/03/13/03/10/resized_a7474-d0098543necmiatik.jpg

Elbette bu noktada şu önemli notu da buradan tüm akademi camiasına iletmek durumundayım: Elmalılı’nın şu anda yayınlanan mektupları sadece 1926-42 yılları arasındaki tespit edilebilen 50 mektubu içermektedir. Atik’in de belirttiği üzere tespit edilebilen, ancak önceden üzerinde çalışılmak üzere Elmalılı’nın metrukâtından alınıp geri getirilmeyen mektupların sayısı ise hayli fazladır. Akademiye düşen, hem Elmalılı’yı tanımak hem de Elmalılı’nın dünya Müslüman liderler ve düşünürler ile ilişkilerini yorumlamak hem de o dönemi anlamak için Elmalılı’nın metrukâtından alınan ama ortaya çıkarılmayan mektupları bulmak ve yayınlanması için de tüm metrukâtı elinde bulunduran ve yazdığı bilimsel makaleler ve kitaplarla yayına hazırlayan Atik’e ulaştırarak yayınlanmasına katkı sağlamaktır.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/03/13/03/11/resized_b3fb4-74b90fb9wi_800.jfif

İDAMLA YARGILANDI

1878’de Antalya’nın Elmalı ilçesinde doğan Elmalılı Hamdi Yazır, ilk eğitimini ve hafızlığını Elmalı’da tamamladıktan sonra 15 yaşındayken İstanbul’a gelmiş, devrin önemli âlimlerinden Kayserili Mahmud Hamdi Efendi’den ders görmüştür. Mekteb-i Nüvvab’da hukuk eğitiminden birincilikle mezun olmuş, Beyazıt Medresesi’nde dersiamlık görevinde bulunduktan sonra 1906’da Meşihat Dairesi’nde görev almıştır. Elmalılı, Süleymaniye Medresesi Müderrisliği’nden Antalya mebusluğuna kadar, ilmî, fikrî ve siyasî olarak 1905-1922 yılları arasında çok aktif bir hayat yaşamış, Cumhuriyet’in ilanı esnasında da Medresetü’l-Mütehassisîn’de mantık hocalığı yapmıştır.

ELMALILI’NIN ENTELEKTÜEL YÖNÜ

Mektuplarda Atik’in de belirttiği üzere Elmalılı’nın imzaladığı sözleşmeler sonrasında tefsir ve meâl ile yaşadığı sıkıntıların içyüzünü ve bunlara karşı gösterdiği dirayet, sabır ve sebatı okurken, ailesi, arkadaşları ve talebeleri ile olan karşılıklı hürmet ve muhabbet temelli nahif ve seviyeli ilişkilerini de gözlemleyebiliyoruz. Mektuplar, okuru Elmalılı’nın evine, çalışma odasına, gönlüne, duygu ve düşünce dünyasına davet ederken, onun aynı zamanda üzerine aldığı bu önemli sorumluluğu da büyük bir titizlikle yerine getirdiğini ortaya çıkarıyor. Tabiri caizse gece gündüz demeden çalışan ve nasıl çalıştığını mektuplardaki ifadelerde özellikle kaydeden Elmalılı, yaşadığı tüm sıkıntılı süreçlere, yapılan tüm tazyik ve müdahalelere ve dönemin şartlarına rağmen asla taviz vermiyor. Aynı zamanda Atik’in belirttiği üzere muhataplarına daima hoşgörüyle yaklaşan ve hitabında hep saygın bir bilim insanı, ilim ve irfan hocasında bulunması gereken özellikleri ve ahlaki vasıfları bizlere şahit eden Elmalılı’nın mektupları hayatı, dönemi okumak ve anlamak için çok kıymetli.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/03/13/03/08/resized_ba627-b60fe6b2musacarullah1.jpg

"Pek yiyemiyor, geceleri uyku uyuyamıyorum"

İki geniş ailenin geçim derdinin omuzlarında olmasından mülhem çok yorulan ama üzerine verilen vazifeyi en güzel bir şekilde yapmaya çalışan Elmalılı, dönemin baskılarından ve zorlu şartlarından o kadar bunalmıştır ki, Akif e yazdığı mektupta şunları ifade eder: “… çok yoruldum, hele bu sene büsbütün durgunlaştım. Yazı yazıp dururken birdenbire kendimden habersiz kalkıp odanın içinde gezinmeye başlamış olduğumu sonradan fark ediyorum. Bunun için iş üretemiyorum. Henüz sure-i Hûd’u bitirmek üzereyim. (Hûd suresi beni ihtiyarlattı) hadis-i nebevîsi mazmûnunu duyar gibiyim.” (syf. 99)