İBRAHİM POLATERFETÖ’nün 15 Temmuz’a giden yolunun taşları dinin istismar edilerek insanların farklı düşüncelere sürüklenmesiyle döşenmişti. Dini referanslarla açılan bu yol, en büyük zararı da yine toplumun dini hassasiyetlerine verdi. Toplumun büyük kısmı FETÖ’nün oluşturduğu din algısının İslam’a ve Müslümanlara zarar verdiğinin farkında. Sonra şu soru akla geldi: Bu çarpık din anlayışı ile nasıl mücadele edebiliriz?
SIRMA’DAN FETÖ GERÇEĞİ
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın Müslümanlarda Yanlış Din Anlayışları ismindeki kitabı meselenin merkezine Müslümanların İslam’ı anlayamamasını koyuyor. Tarihi kökleriyle meseleyi tahlil eden Sırma, dinin sahih kaynaklar yerine rüyalarla şekillendirildiğine dikkat çekiyor. Devletin üzerine düşen görevleri de detaylandıran kitap, sahih din anlayışı için Kur’an ve sünnetin rehberliğinden ayrılmamanın önemi kadar bu tarz yapılara devletin dini hayatı tanzim eden kurumlarının mesafeli durmasının öneminden bahsediyor. İhsan Süreyya Sırma’nın uzun yıllara dayanan ilmi ve sosyal tecrübelerinden damıtılan görüşlerin ortaya konulduğu kitap, başka FETÖ’ler olmasın diye dikkatle okunması ve anlaşılması gereken bir kitap.
Prof. Dr. Adnan Demircan’ın Tarihin ve Dinin İstismarı ismindeki kitap İhsan Süreyya Sırma’nın eseri gibi Beyan Yayınları tarafından okurlarla buluşturuluyor. Demircan, kitabında kolay anlaşılır bir üslubu tercih ederek meselenin özüne yönelik çabalarını yoğunlaştırmış. FETÖ’nün üzerine tüm yapılanmasını inşa ettiği örgütün dayanakları teker teker makul bir şekilde izah edilip çürütülüyor. Tarihin ve dinin yorum kisvesi altında nasıl tahrip edilebileceği ve kitlelerin nasıl mankurtlaştırılabileceği kitabın sayfaları arasında aktarılıyor.
Her iki kitap da FETÖ’ye karşı ilahiyat alanında ortaya konulan kıymetli çalışmalardan. Bu kitaplar bize dinin sadece ibadet değil itikat ve sosyal yönlerinde nasıl davranmamız gerektiğini işaret ediyor. Bundan sonra yapılacak benzer çalışmalara öncülük eden kitaplar sadece ilahiytçıların değil topluma liderlik etme iddiasında olan herkesin ve özellikle anne babaların dikkatle okumaları ve özümsemeleri gereken eserler. Bu konulardaki ihmallerin sonucu 15 Temmuz’daki gibi hain darbe girişimlerine kadar uzanabiliyor. FETÖ’nün devşirdiği çocukların ailelerinin ciddi bir kısmının dini bilgiden yoksun kişiler olduğunu gözden uzak tutmamak gerekiyor.
Bu konuda neşredilecek ehil kalemlerden çıkacak diğer eserlerle konunun ilmi açıdan tartışmasız olarak kapatılması ve Türkiye’nin din istismarı tuzağına bir daha düşmemesini temenni ediyoruz.