Dil, bir milletin en aziz, en tılsımlı, en kıymetli servetidir. Güzel bir Türkçe'nin yeni nesillere aktarılarak varlığını sürdürebilmesi için kişisel ve toplumsal duyarlılık kaçınılmazdır. Dilimizin dünyada hak ettiği yere gelebilmesi için önce sağlam bir dil şuuruna sahip olmamız, ardından da dilimizi her türlü ilmi araştırmayı ifade edebilecek şekilde zenginleştirmemiz ve işlememiz gerekmektedir. Dolayısıyla, Türkçe'ye hak ettiği özeni göstermek, bütün milletimizin görevidir.
Yazar Ekrem Erdem, bu düşünceden yola çıkarak , 'Bizimki Türkçe Sevdası' adlı bir kitap kaleme aldı. Kitap, Erdem'in 'Dilimiz Kimliğimizdir' anlayışıyla kuruluşuna öncülük ettiği ve halen genel başkanı olduğu Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Yayınları arasında neşredildi.
DİLDEKİ BOZULMA VE YABANCILAŞMA
Ekrem Erdem kitabı dikkat çeken bir alıntıyla başlıyor: 'Bir ülkeyi idare etmeye çağrılsaydınız ilk iş olarak ne yapardınız?' diye sorulduğunda, Konfüçyüs şöyle cevap vermiş: 'İşe dil ile başlar, önce dili düzeltirdim. Dil düzgün olmazsa kelimeler düşünceyi düzgün anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler iyi yapılmaz. Gereken yapılmazsa ahlak ve kültür bozulur. Ahlak ve kültür bozulursa adalet yolunu şaşırır. Adalet yanlış yola saparsa halk güçsüzlük ve şaşkınlık içine düşer. Ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez. Bu sebeple söylenen sözü doğru söylemeli. Hiçbir şey dil kadar mühim değildir.'
İkinci bölümde, kısa bir tarihçe ile sadeleştirme hareketlerinden bahsediliyor. Üçüncü bölümde, yabancı kelimelerin kullanılmasından yazma ve söyleyiş bozukluklarına kadar Türkçe'nin bugünkü durumu ile karşı karşıya bulunduğu problemler ele alınıyor. Kitabın dördüncü bölümünde, Türkçe'deki bozulma ve yabancılaşmanın sebepleri üzerinde durulurken beşinci bölümde, bir kısmı komisyonca belirlenen ve ilgili kurum ve kuruluşlara yazılı olarak da sunulan çözüm önerilerine yer veriliyor.
Kitabın son bölümü olan altıncı bölümünde ise hâlen yürürlükte olan dil ile ilgili mevzuata yer verilmiş. Altıncı Bölüm için, 'Bu bölüm okunduğunda, mevcut yasalar bugüne kadar uygulanmış olsaydı dildeki bozulma ve yabancılaşmanın bu boyutta olmayacağı görülecektir.' deniyor.
Bizimki Türkçe
Ekrem Erdem
TDED Yayınları
2012
272 sayfa