Dergilik: Aşan bilir karlı dağın ardını

Dergilik'te bu hafta Muhit, Türk Edebiyatı ve İstanbul BirNokta var. 4 Soru'nun misafiri şair Mustafa Melih Erdoğan.

Hakkı Yanık
Malatya’dan bu fotoğraf. Şu kayısı ağacını diken kimdi ve şimdi nerede?

Değinmeler

Şair Ömer Erdem 12 Ekim’de Karar’da kaleme aldığı Yaşar Kemal-Enis Batur / Roman-Şiir başlıklı yazısında soruyor:

… nasıl olup da kurgu yazarlığı, şiir yazarlığını himaye etme durumuna gelebilmiştir? Nasıl olup da birinci sınıf bir şairin son kitabı bir genç romancıyı, iyi niyetle bile olsa destekleme kıymeti taşıyamamaktadır? Bugün Enis Batur’un yazdığı son şiir kitabını şu kadar telifle alacak değil büyük gazete yayın evi var mıdır? Ve o telif Batur’un beğendiği yetenekli, otuzlarının başında bir romancıyı iki yıl hayatta tutabilir mi?

Cevap vermek kolay değil…

Aşan bilir karlı dağın ardını

Genç dergi Muhit, 58. sayıya ulaştı. Nahide Nagehan Akyol editörlüğündeki derginin ön kapağını karlı bir dağ fotoğrafıyla yazarların isimleri süslüyor. Arka kapakta da Selçuk Sümer Özel’in fotoğrafı ve Soner Karakuş’un metni var. Hasan Aycın ustanın çizgisiyle açılan dergide bu ayın dosya konusu ‘dağlar.’ Dursun Çiçek’in metniyle başladığımız dosyaya, Bekir Salih Yaman, İbrahim Altay, İbrahim Tenekeci, Zeki Bulduk ve Halil İbrahim İzgi katkı sağlamış. Dosya Müslim Çoşkun’un, “Şu dağların yükseğine erseler” başlıklı yazısıyla sonlanıyor. Dosyanın fotoğrafçılarıysa İbrahim Kalın, Dursun Çiçek, Etem ve Meryem Betül Koçak. Fotoğraflar enfes fakat bu dosyaya bir de şiir konulabilir miydi? Şiirle başlayıp şiirle biten Muhit’in şairleri, Âdem Yazıcı, Ahmet Edip Başaran, Arif Ay, Dilara Ayşe Akdeniz, Cengizhan Konuş, Cevdet Karal, Gökhan Ergür, Mehmet Aycı, Mehmet Narlı, Mustafa Köneçoğlu, Nadir Aşçı, Nurefşan Melemez, Nurullah Genç, Ömer Yalçınova, Rıdvan Kadir Yeşil, Said Yavuz, Süleyman Unutmaz, Seyyid Ensar ve Yunus Karadağ. Şair Ay’la bitireyim: gazze’de uygur’da / dünyanın her yerinde / gülleri öldürüyorlar. Derginin söyleşi konuğu Hüseyin Ahmet Çelik’in sorularını cevaplayan Güray Süngü. Söyleşinin peşine Rüya Nar’ın Süngü’nün Pencereden isimli kitabıyla ilgili yazısı eklenmiş. Aralarında, Hüsrev Hatemi Hoca, Cihan Aktaş ve Mustafa Özel’in de olduğu 19 ismin destek verdiği edebiyat ve fikir dergisine, info@muhit.com.tr e posta adresinden veya 0212 354 30 00 no’lu telefondan ulaşılabilir.

Muhit’ten:

“Geleceği onarmak, çok esaslı bir şey; ben bunu yapabilir miyim? Zannetmiyorum. Bunu yapan ben olmalıyım iddiam zaten yok. Öte yandan tavrım ve tematik tercihlerimle yazı eylemim buna dair mi, yani bir onarma çabası içeriyor mu; öyle görünüyor. Peki, işe yarayacak mı; çok önemli olmamakla birlikte, bunu zaman gösterecek.” Güray Süngü

Ziya Gökalp’ten ne kaldı?

Enver Uğur Aykol’un yazı işlerini yönettiği Türk Edebiyatı dergisi 612. sayısıyla raflardaki yerini aldı. 80 sayfa çıkan derginin bu sayıdaki dosya konusu yüz yıl önce vefat eden Ziya Gökalp. Başlığını ödünç aldığım İskender Öksüz’ün yazısıyla girdiğimiz 38 sayfalık dosya Nurullah Çetin, Lütfü Şahsuvaroğlu ve Süleyman Doğan’ın yazılarıyla sürerek Ahmet Sevgi’nin Gökalp’in dinî Türkçülük fikrini örneklerle açıkladığı metniyle bitiyor. Öksüz Hoca’nın yazısına aldığı Gökalp’in on kıtalık Lisan başlıklı şiirinin son dörtlüğünü alıntılayayım: Türklüğün vicdânı bir, / Dini bir, vatanı bir; / Fakat hepsi ayrılır / Olmazsa lisânı bir. Ekim sayısının şairleri, Adil Cemil, Hamit Oral, Hüseyin Akkaya, Mehmet Aycı, Nergiz İsmayılova ve Şahin Kabakuş. Şair Aycı’dan bir dizeyle şiir bahsini bağlayayım: Bir dağ çiziyorum, senin gülüşün / Bir dağ çiziyorum, benim kederim! Sema Uğurcan’ın yazı başlığı, Beşir Ayvazoğlu’nun Edebi Biyografilerine Dair Bir Deneme. Ziya Avşar, Mevlevi Maârifleri dizisinin üçüncü yazısını kaleme almış. Bâki Asiltürk’ün portre yazısının konusu İnci Enginün. Şerif Aydemir bir denemesiyle bu sayıda. Mesut Şen, ortak Türk alfabesi üzerine yazmış. Kitaplık yazarları, değerlendirme yazılarıyla Nezahat Özcan, Hüseyin Çolak ve Recai Özcan. Mehmet Konuk’un Ajanda’sıyla kapanan aylık fikir ve sanat dergisine, tedev30@gmail.com e posta adresinden veya 0212 527 50 32 no’lu telefondan ulaşılabilir.

İnsanın kendi sesini arayışı

Uzun soluklu dergilerimizden İstanbul BirNokta 273. sayısıyla okuruna ulaştı. Görsel yönetmenliğini Murat Arslan’ın yürüttüğü dergiye, kapak içine konulmuş Süleyman Çelik şiiriyle merhaba diyoruz. Arka kapak içindeyse bir Mustafa Aycın çizimi var. Yasin Mortaş’ın şiiriyle başlayan bölümde, Sinan Davulcu, Kazım Gök, Erol Yılmaz, Akif Dut, Halis Tamkoç, Burhan Tuz, Hamza Kaya ve Tahsin Hamdi Yılmaz’ın şiirleri var. Şöyle sesleniyor şiirinin ilk dizesinde şair Dut: bir âh’ın gölgesindeyiz / ne yemen kalmış gidilecek ne dönülecek ocak. Başlığını ödünç aldığım Hasanali Yıldırım yazısında, “Sanattan hazzetmeyenlerin de sahte sanattan hazzedenlerin de niyeti aynı: Kendi sesinden kaçmak” tespitinde bulunuyor. Suavi kemal Yazgıç, Te Cetveli’ni yazmış. Temel Hazıroğlu’nun yazı konusu D. Mehmet Doğan. Doğan’la ilgili bir yazı daha var Şakir Kurtulmuş imzalı. Ercan Ata, yazar Köksal Geçer’le konuşmuş. Ata, Geçer’le ilgili bir de metin kaleme almış. İsmi anılanlara ilaveten, Engin K. Demir, Ahmet Yılmaz, Habib Erdem, Serkan Akın’ın katkı sağladığı ve Fatih Türkyılmaz’ın değinileriyle biten edebiyat dergisine, birnoktadergisi@gmail.com e posta adresinden veya 0216 324 36 05 no’lu telefondan ulaşılabilir.

Mustafa Melih Erdoğan

4 SORU: MUSTAFA MELİH ERDOĞAN

1- Size dergi okuru diyebilir miyiz?

Eskisi kadar sıkı bir dergi okuru değilim. Dergiler katalog olmaktan uzaklaşıp biraz da suyundan koyalım havasını terk etmedikçe eskiye dönebileceğimi de sanmıyorum. Şu an dergi okumak bir merak vesilesiyle ilerliyor bende.

2- Takip ettiğiniz dergiler var mı?

Bir dergiyi takip etmek ona gönülden bağlanmak demek benim için. Dergileri farklı kalemlerden oluşan büyük ve tek bir ağız olarak düşlüyorum ya da farklı seslerle oluşturulan büyük bir koro… Bu yüzden içinde ve peşinde olduğum tek dergi Aşkar. Ara ara sayfalarını karıştırdıklarım var sadece.

3- En son hangi dergiye katkı sundunuz?

Aşkar. On yedi yıldır bir şekilde dergilerin içindeyim. Söyleşi ve soruşturmaları ayırırsak bu süre zarfında Aşkar haricinde bir iki defa Dergâh ve Hece’de yazdım. Bunda az yazıyor olmamın etkisi de var tabi ama farklı dergilerde görünmek benim için hiçbir zaman cazip olmadı.

4- Okuduğunuz/yazdığınız dergilerde dikkatinizi çeken bir çalışma oldu mu?

Son zamanlarda Hece’nin İsmet Özel özel sayısı, aksayan yanları olsa da dikkate değer bir çalışma oldu benim için.