Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Liseliler Destan Yazıyor Şiir ve Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Dilimizin zenginliğini kendi elimizle yok ettiğimiz bu cinneti terk edeceğimize inanıyorum. Osmanlı Türkçesi'nin okullarda öğretilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Maalesef Türkçemiz de internet ortamı başta olmak üzere genç nesilleri tesiri altına alan yeni bir bozulma yaşıyoruz. Burada herkese düşen önemli görevler var.
Türkçe dışındaki tabelalar değişmeli
Dil devrimi adı altında Türkçemiz tatsız tutsuz renksiz kelimelerin tasallutuna sokuldu.
Türkçe dışında tabelalar gördüğüm mekanların sorumlularına bu tabelaların değiştirilmesine bu vesile ile sesleniyorum ve tavsiye ediyorum.
Bizim kıraathanemize ne oldu?
Yakın tarihinde 1960-1971-1980-28 Şubat darbe muhtıralarını yaşamış bir ülke. 2007 yılında yine bir muhtıra girişiminde bulunuldu. Hükümetimizin kararlı duruşu sayesinde başarılı olamadı.
15 Temmuz 2016 gecesi, bir daha asla yaşamayacağımızı varsaydığımız türden bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. FETÖ'nün subayları helikopterlerle, tanklarla, toplarla ülkemize kast etti. Şahsım böyle bir darbe girişimini kabul edemezdim, kabul etmedim. Tüm devlet mekanizmalarını ve halkımızı meydanlara davet ettik. O gece, liseli gençlerimiz de meydanlardaydı. Onlar da bu darbeye karşı koydu. Bin bir zorlukla ve ancak cep telefonu aracılığıyla milletimizle buluştuğumuz an darbe teşebbüsünün akamete uğradığı andır."
3 bin 525 terörist etkisiz hale getirildi
"Fırat Kalkanı Harekatında 2 bin kilometrekarelik alan kontrol altına alındı. 140 bin sivil tekrar evlerine döndü, güvenlikleri bizim emniyetimiz altındadır. Salona girerken sordum. Şu anda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 525. Artık her şey an meselesi.
İşimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız. Türkiye şamar oğlanı değildir. Kendi iradesini kullanabilen bir ülkedir. Orada işimiz bitecek. 3 buçuk milyon Suriyeli kardeşim benim ülkemde şu an misafir ediliyor. Ey Avrupa Parlamentosu, sen benim ülkemde hangi yükü aldın da şimdi bunu söylüyorsun? Türkiye'ye Avrupa Parlamentosu'nun söyleyebileceği hiçbir söz yoktur."