Hiç çöp çıkarmadan yaşamak mümkün mü? Bu önemli bir soru. Özellikle de Sıfır Atık projesi kapsamında cevaplamamız gereken bir yanıtı arıyor. Aslında geçtiğimiz yıllarda hiç çöp çıkarmadan yaşayan, uzun süre gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçlar dışında alışveriş yapmamış insanlarla da tanıştık. Onların bu çabasının arkasında iklimi değişen, karbon salınımı her gün artan dünyayı kurtarma düşüncesi vardı. Bu müstakil örneklerin sayısı her geçen gün artıyor. Biz de artık sıfır atık hakkında çok daha fazla şey biliyoruz. Ancak hala yapmamız gerekenler var. İşte tam da bu düşünceler içinde olan Ayşegül Ünver, Menekşe Gül Onukar, Ayşegül Sedlacek, Ebru Güvenç ve Ful Büge İzmir Foça’da Çöpsüz Bakkal’ı kurdular. Bu fikrin sahiplerinden Ayşegül Ünver’e hem Çöpsüz Bakkal’ın hikâyesini hem de bugüne ulaştıkları yolu sordum. O keyifle anlatırken, ben de merakla dinledim.
KAPINI GETİR DOLDUR GÖTÜR
Ayşegül Ünver, çevre farkındalığı olan, bunun için sorumluluk hisseden kadınlar olduklarını söylüyor ve devam ediyor: “Hem kendi ürettiğimiz hem de komşularımızın ürettiği sağlıklı, çocukluğumuza ait lezzetleri herkesin kolayca ulaşabileceği bakkalımızda paylaşmak istedik. Amacımız bu ürünleri paylaşmanın yanında yöredeki çiftçilerimizi ilaçsız, doğal ve yerel üretim için teşvik etmek, ürünlerini değerlendirmelerini sağlamak, yöredeki kadınlarımız için de el emeklerini değerlendirebilecekleri alan oluşturmak. Aynı zamanda sıfır atık mantığıyla geri dönüşümsüz hiç bir materyal kullanmadan yeni tüketim anlayışına örnek olmak. Kısaca şu sorular vardı kafamızda başlarken: Sağlıklı beslenmek istiyoruz. Herkesin sağlıklı gıdaya ulaşma hakkı olduğunu biliyoruz. Dünyaya, ürünlere, üreticilere, tüm canlılara saygıyla birlikte tüketim alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirebilir miyiz? Duyarlı tüketicilerle, doğa dostu üreticilerin köprüsünü kurabilir miyiz? Çevre dostu sıfır atık bir dükkan yaratabilir miyiz?”
MÜŞTERİLER KENDİ KAPLARIYLA GELSİN
DÜNYAYI ZATEN YETERİNCE KİRLETTİK
Ünver çevrelerinden de oldukça olumlu tepkiler aldıklarını sözlerine ekliyor. Ona sorduğum son sorunun ise hepimiz için zor bir yanı olduğunu düşünüyorum: “Çöpsüz bakkalların sayısı artsa... Bu yeni düzene ayak uydurabilir miyiz?” Ünver bu soruya yanıt verirken önce “Ayak uydurmak zorundayız” diyor ve devamında şunları söylüyor: “Dünyayı yeterince kirlettik ve yok olma noktasına geldik. Herkesin bunu fark edip kendi sorumluluğunu alması gerekiyor. Kendi yaşamında uygulayıp çevresine de örnek olması önemli. Bilinç değişikliği şart hem yediğimiz ürünlerde zehirsiz gıdayı araştırıp alma konusunda hem de tek kullanımlık plastiklerden uzak durma konusunda bilinçli tüketiciler olmamız gerekiyor. Bu yaşam ve bu dünya bizim.”