Çocukları oyuna getiriyorlar: Korkutan eğlence

Küçük çocuklar için hazırlanan bazı dijital oyunlar, ürkütücü karakterleri, kanlı sahneleri ve kullanılan ses-efektleri ile korku filmlerinden farksız. Bu oyunları oynayan ya da videolarını izleyen çocuklar strese giriyor, yalnız uyuyamıyor, çığlık çığlığa uyanıyor.

Aybike Eroğlu
Arşiv

Her gün yüzbinlerce çocuğun oynadığı korku oyunları, karakter, oyun içeriği, ses-efekt, kanlı ve cinsel içerikli sahneleriyle korku filmlerinden farksız. Özellikle okul sıralarında yayılan akım nedeniyle pek çok aile endişeli. Oyunu okuldaki arkadaşından duyup oynayan pek çok çocuğun, artık yalnız uyuyamadığı, çığlık çığlığa uyandığı belirtiliyor. Uzmanlar, korku içerikleri nedeniyle psikiyatri kliniklerine yapılan başvurularda artış olduğunu ifade ediyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/04/06/11/28/resized_cbe33-8e624ec2sirenkafa.psd

YALNIZ UYUYAMIYOR

5 yaşındaki çocuğunun Huggy Wuggy izledikten sonra içine kapandığını anlatan bir anne şunları söylüyor: “Oğlum geceleri yalnız uyamıyor, sürekli ağlıyor. Oyun videolarından hem korkuyor, hem de izlemeden yapamıyor. Az önce oğlum yatakta tir tir titreyerek ağlıyordu. Bu oyun değil, resmen çocuklarımızın üzerine derin bir proje. Çocuklarımızın elindeki oyunlara girdiği ve izlediği görüntülere lütfen dikkat edelim.”

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/04/06/11/28/resized_953b4-af3693c9cartooncat.jpg

ÇIKMAZA GİRDİK

Bazı anneler çocuklarının yaşadıklarını sosyal medyadan paylaştı. İsmini vermeyen bir anne, “Siren Kafa odana gelecek, Huggy Wuggy seni yiyecek diye çocuğumu korkutan arkadaşları var. Biz bu içeriklerden uzak tutsak bile çocuklar arasındaki yayılımı durduramıyoruz. Pek çok aile ile görüştüm, bu anlattıklarımı dikkate bile almadılar. Gerçekten çıkmaza girdik” dedi. Bir başka anne 3’üncü sınıfa giden çocuğunun korku içeriklerini arkadaşlarından duyduğunu söyledi: “Her gün gelip sordu, uzak tutmaya çalıştık. Fakat başaramadık. Evde sürekli bağırıp çağıran, garip sesler çıkaran birine dönüştü. Sanki biri onu kontrol ediyor gibi davranıyor.”

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/04/06/11/28/resized_eab8a-04a355e3momooyun.jpg

SAKIN KANTİNE İNME

Bu karakterler akran zorbalığını da tetikliyor. Okul duvarına Momo karakteri çizildiğini anlatan bir anne “Okulun bodrum katına Momo çizmişler. Çocuğumu zorla bodruma indirmeye çalışmışlar. ‘Sen Momo’ya inanmıyorsun ama orada yaşıyor’ diye korkutmuşlar. Çocuk aylardır çığlık çığlığa uyanıyor” diyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/04/06/11/28/resized_2a138-127dfabahugivugy.jpg

MEB’de görevli öğretmen A.D. ise şunları anlattı: “Öğrencilerim son zamanlarda Momo adında izledikleri bir çizgi filmden etkilenerek birbirlerini korkutmaya başladılar. Okulun alt katındaki kantine inecekleri zaman birbirlerini ‘Sakın oraya inme. Orada Momo seni bekliyor’ diye korkutuyorlar. Sürekli bu karakterlerin isimlerini duyuyorum.”

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2022/04/06/11/29/resized_70211-3eb8ae98melekhocadekupe.jpeg

Kliniklere başvuru arttı

YouTuberlar körüklüyor

Çoğu ilköğretim çağındaki onlarca çocuğu kıskaca alan bu sorunun önemli bir ayağı da YouTube. Oyunlara ait içeriklerin anlatıldığı videoları hazırlayan 'YouTuber'lar “+18” ibaresi yerleştirmediği için, içerikler filtreleri aşıp doğrudan çocukların önüne düşüyor. İçeriklerle ilgili herhangi bir yaptırım uygulanmayan YouTuberlar ise bu konuda sorumluluğun kendilerinde olmadığını, ebevenylere görev düştüğünü öne sürüyor. Hedef kitle olarak küçük çocukları seçen 'YouTuber'lar, daha çok izlenme uğruna çocukların psikolojilerini altüst ediyor. Küçük çocuklar için uygun olmayan içeriklere ilişkin kısa videolar bile 'YouTube’da milyonlarca kez izleniyor.

TEKNOLOJİ
Türkiye'nin 'Momo' tanığı anlatıyor: Kızımı hastanelerden topladım

TEKNOLOJİ
YouTube'dan Momo açıklaması