Çengelköy gazisi doktorlarıyla Kısıklı'da nöbette

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Çengelköy'de yaralanan Emre Şengül, kendisini tedavi eden Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin doktorlarıyla Kısıklı'da "demokrasi nöbeti"ne katıldı. Kurşunun akciğerine isabet etmesi nedeniyle kalbinin iki kere durduğunu söyleyen Şengül'ün doktoru Doç. Dr. Mehmet Eren, 15 Temmuz gecesi çok sayıda yaralıya müdahale ettiklerini anlatarak "1.30 ile 05.30 arasını Allah bir daha yaşatmasın" diye konuştu

Yeni Şafak

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde Çengelköy'de yaralanan Emre Şengül, kendisini tedavi eden Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin doktorlarıyla Kısıklı'da demokrasi nöbetine iştirak etti.

Şengül, Kısıklı'da yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesi duyduğu silah sesleri üzerine Çengelköy'deki polis merkezine yöneldiğini belirterek, rütbeli bir askerin herkesin evine dönmesini istediğini, halk direnince askerin havaya ateş açtığını söyledi. Darbeci askerlerin daha sonra insanların üzerilerine ateş ettiğini dile getiren Şengül, "Ben gözümü hastanede açtım. Galiba iki-üç hastane dolaştırılmışım. Bir de kurşun akciğere isabet ettiği için iki defa kalbim durmuş." diye konuştu.

'Allah bir daha yaşatmasın'

Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Doç. Dr. Mehmet Eren, 15 Temmuz gecesi hastanede yaşananlarla ilgili şunları söyledi:

"Genel Sekreterimiz yöneticilerimize çağrı yaptığı zaman biz hastaneye geçerek, bütün cerrah arkadaşları, kalp damar ve göğüs cerrahı arkadaşları çağırdık. Özellikle saat 01.30 ile 05.30 arasında çok sayıda yaralı akışı oldu. İlk karşılama Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne oluyordu. Bizim cerrahların önemli bir kısmı orada müdahale edip, damar yaralanmaları çok az olanları ön tedbir aldıktan sonra bizim hastanenin ameliyathanelerine aldı. 10 ameliyathane aynı anda çalıştı. Yoğun bakımlarımız komple yaralılara ayrıldı. Şöyle söyleyeyim 01.30 ile 05.30 arasını Allah bir daha yaşatmasın."

İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliğine bağlı hastanelere de çok sayıda yaralının gittiğini, buralarda da tüm personelin canla başla çalıştığını belirten Doç. Dr. Eren, "Yaralananların büyük bir çoğunluğunda ilk yapılması gereken damar yaralanmasını onarmaktı ve tamamen bizim hastane ve cerrahlarımıza ihtiyaç oldu. Arkadaşları bu hastanelere yaydık, kendi imkanlarıyla diğer hastanelere geçtiler." bilgisini verdi.

'Gördüğüm görüntü anlatılabilir bir şey değildi

'

Siyami Ersek Hastanesi Kalp Cerrahisi Klinik Şefi Doç. Dr. Mehmet Kaplan ise 15 Temmuz gecesi hastanelerde yaşadıklarının adeta bir savaş cerrahisi olduğunu anlattı. Kalkışma gecesi hastaneye ulaşmanın bile çok stresli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kaplan, Haydarpaşa Numune Hastanesi'nin acil servisinde gördüğü manzarayı şöyle anlattı:

"Numune Hastanesi acilde gördüğüm görüntü anlatılabilir bir şey değildi. Büyük bir acil departmanı var hastanenin, bir tarafta ölüler var, bir tarafta yaralılar, hasta yakınları, hemşireler, doktorlar, ortada bir koşuşturma... Biz hemen ameliyathaneye geçtik, ameliyat olmayı bekleyen, solunum cihazına bağlanmış hastalar vardı. Biz artık ondan sonra tam anlamıyla savaş cerrahisi adı altında ameliyatlara girdik. Sabah altı gibi artık bizim açımızdan durum dengeye gelmişti. En azından yeni gelen hasta yoktu, devam eden ameliyatlar ve sonlananlar vardı."

Kendi hastanelerine ulaşamayan bazı doktorları bulundukları yerlere yakın hastanelere yönlendirdiklerini belirten Kaplan, "O gece verilen hizmet, sadece benim adıma değil, herkes adına çok özveriliydi. Umarım bir daha böyle bir gece yaşamayız." dedi.