Çizgi sanatçıları Hasan Aycın, Şafak Tavkul ve Reza Hemmatirad darbe girişimi sonrası tek yumruk olan milletin destansı direnişini kağıda dökerek ölümsüzleştirdiler. Aycın gazete ve dergi sayfalarında, Tavkul demokrasi nöbeti sergisinde ve Hemmatirad sosyal medyada yer alan eserleriyle, hainlere karşı destan yazan milleti farklı bakış açılarıyla göz önüne serdiler. Çizerlerin ortak noktası ise ilk çizimlerinde zorlanmaları.
ELLERİNDEN VE DİLLERİNDEN BAŞKA SİLAHLARI YOKTU
Son dönemde olduğu gibi bu yıl da yazı köyde geçirdiğini söyleyen usta çizer Hasan Aycın, akşam 10'da haber aldığı darbe girişimini sabaha kadar telefon ve televizyondan takip etmiş. Olayın sıcaklığı içinde başka kaygıları yaşadığını, yazmayı çizmeyi aklının ucundan bile geçirmediğini belirten Aycın, “Zorlandığımı söylemeliyim, isteseniz de istemeseniz de çizginin vakti geliyor. Çünkü olay çizeri değilim, bir olayın değil, bir durumun çizgisini çizmeye çalışırım; tarzım böyle. Hamaset yükseldiğindeyse durum falan kalmıyor. Tarzım olmadığı halde çizmeliydim. Sanırım o yüzden zorlandım” diyor. Ezanlar, salalar, tekbirler eşliğinde son derece vakur bir direniş olduğunu belirten, “60'ı gördük, 71'i yaşadık, 80'i hakeza... Sincan'da tanklar yürüdüğünde de tanık olmamıştık böyle şeye. İlk kez oldu. Açıkçası beklemiyordum, kimsenin beklediğini de sanmıyorum, hiç olmamıştı çünkü. Bir çok insan şehit olmak şuuruyla sokağa çıkmış. Çocuğundan yaşlısına şucu bucu ocu olmadan tek bir yürek gibiydiler, ellerinden ve dillerinden başka silahları da yoktu”
15 Temmuz dolayısıyla sahneye çıkan dinamizmin ruhuna yaraşır çizgilerinin olacağını söyleyen Usta Çizer, olayın yeni nesillere de aktarılması için yapılacak çalışmalar hakkında ise şunları söylüyor: “Olayın çalışmalarıma etkisi olacak elbette. Bu kaçınılmaz. Ama içkin biçimde olmasını isterim. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi varmış, benim ki de böyle. Suyunu çıkarmadan, ayağa düşürmeden, o ruhu örselemeden, rahmete erenlerin aziz canlarını incitmeden her şey yapılmalı.”
BİZE KENDİMİZİ HATIRLATTILAR
Çizer Şafak Tavkul, 15 Temmuz gecesi söylentileri duymazdan gelerek darbe ihtimalini aklına getirmemiş. Sosyal medyada izlediği ve askerin halkı eve dönmesi için uyardığı kısa bir video ile darbe girişiminden emin olup Başkomutan Erdoğan'ın çağrısıyla bayrağı kapıp dışarı çıkmış. Çengelköy tarafına doğru yürürken belli bir yerden sonra kalabalıktan ilerleyemediklerini belirten Tavkul, “Ateş edilmeye başlayınca halktan kimsenin korkusu yoktu. Herkeste sadece derin bir üzüntü oluştu, kimse askerden bunu beklemiyordu. En fazla gaz atılır sanıyorduk. Yanımızdan yaralı ve şehitler taşınmaya başladı. Birkaçıyla hastaneye geçtik, bir faydamız olur diye orada kaldık” diyor.
Kendisi Çerkes olan Tavkul, “Laz, Kürt demeden bütün esnafın 'Bu bayrak için ölürüm' dediğini duydum. O gece çok arkadaşımızı kaybettik. Bizi ayırmak için hamle yaptılar ama bu olay birlik ve beraberliğimizi arttırdı. Bize kendimizi hatırlattılar” diyor. O gece ve devam eden birkaç gün bir şeyleri belgeleyebilmek için gözlemlerini defterine aktaran Tavkul'un çalışmaları arkadaşlarının önerisiyle isimsiz olarak Kısıklı Meydan'da sergilendi. Çizer, sergi hakkında şunları söylüyor: “İnsanlar çizimlere ilgiyle baktılar. Kendini gören kişiler o anları tekrar anlattılar. Dinlediğim hikayelerden, izlediğim videolardan fikir ve çizimler çıkartmaya devam ediyorum.”
240 ASLANIMIZ GİTTİ
Şile'de ikamet eden sanatçı, her ne kadar sessiz sakin bir yer olsa da insanların hareketlendiğini söylüyor. Yurt dışındaki arkadaşlarıyla haberleşen Hemmatirad, pek çok yalan haberin anında servis edildiğini belirtip ekliyor: “Hepsinin planlı olduğunu düşünüyorum. Onca yalan habere rağmen Türk halkının gösterdiği direnişin dışında bir şey beklemiyordum. Yerinde bir davranış sergilediler. TSK'nın tamamı bu oyunun içinde değildi. Küçük bir grubun kalkışmasıydı. Yüzde 50 oy almış bir hükümete karşı bu girişim aptalcaydı. Maalesef 240'tan fazla aslanımız gitti ama çok daha kötü sonuçları def ettik. Milletin dirayeti ve Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle atlatmış olduk. Şimdi Sevr Antlaşması'nın yıl dönümündeki olayları merakla bekliyorum.” diyor.
Her kesim omuz omuzaydı
Türk vatandaşı olan Reza Hemmatirad, İran doğumlu. İran-Irak Savaşı, İran devrimi tecrübelerine sahip olan sanatçı, çizimlerini yaparken farklı duygular yaşadığını ifade ediyor. Her kesimden insanın omuz omuza darbeye karşı durduğunu belirten Hemmatirad, kimi masa başında kimi meydanlarda direnmeye devam ediyoruz diyerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Ankara'da meclisi bombaladılar, bu da dünyada eşi benzeri olmayan bir hadise. Darbe gecesine ait fotoğraflar videolar mevcut, birçok da hikaye var. Beni en çok etkileyen sahne; Türk bayrağı olan oyuncak arabasını iple çeken çocuk. Bence bu fotoğraf çok şey anlatıyor. Savaş durumlarında ilk ala gelen çocuklar oluyor ve beni de en çok bu sahneler etkiliyor. Bir de nöbetlere çocuklarıyla gidip onları al bayrağa sarıp uyutanlar var.”
4 bin metreden bayraklı tepki
Reza Hemmatirad'ın bir çizgisinden ilhamla Amerika'daki 4 bin metrelik dağın zirvesinde Türk bayrağıyla poz veren darbe karşıtı İranlı genç, fotoğrafı şu yazıyla sosyal medyada paylaşmış: “Türk'ün olduğu her yerde direniş yapılıyor.”
Mizahın meydan yürüyüşü
Direniş destanını çizgiye taşıyanlar arasında Hacamat Mizah dergisi de vardı. Dergi yayına ara vermiş olsa da çizerler Emre Bilgiç, Faruk Günindi ve CF Dergisi Görsel Yönetmeni Yusuf Kot olağanüstü hal sebebiyle kalemlerini alıp kağıdın başına geçtiler. İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde nöbet tutan ekip, iki sayfalık bir özel sayı hazırladı. Bu ek, CF dergisi içinde okura sunuluyor. Hacamat'ın yanı sıra Misvak Mizah dergisi de sosyal medya paylaşımlarıyla dikkat çekiyor. Misvak'ın karikatürlerinden oluşan 15 Temmuz Milli Direniş Sergisi Çekmeköy'de bulunan Madenler ve Taşdelen Meydanları'nda yapılıyor. Dergilerin yanı sıra servis şoförlüğü yapan karikatürist Erdoğan Özer'in de darbeyle ilgili çalışmaları bulunuyor. Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde Özer'in karikatürlerinden oluşan bir sergi de yapıldı.
Olanları Farsça anlatıyorum
“Sakın bittiğini düşünmeyelim, FETÖ birçok maşadan sadece bir tanesiydi. Uyanık olmaya devam etmeli ve bir an önce yaşadıklarımızı tüm dünyaya göstermeliyiz. Paylaşımlarımıza dikkat etmeli, daha çok yurt dışında kasıtlı olarak yapılan yalan haberlere karşı yabancı dilde çalışmalar yapmalıyız. Çevremdeki genç insanlarla bunu yapmaya çalışıyorum” diyen Hemmatirad, Şafak Tavkul'la birlikte Erdem Yayınları'nın kitap projesine çizimler hazırlıyor. Yabancı ülkelerin yalan haber yaymanın yanı sıra direniş fotoğrafları ve Yenikapı mitingini de görmezden geldiklerini belirten sanatçı, “Yurt içine değil yurt dışına bilgi yaymalıyız. Bu direnişi herkes bilmeli ve kimse unutmamalı. Elimden geldiğince direnişle ilgili Farsça paylaşımlar yapıyorum. Belgesel, sinema filmi, poster, bilgisayar oyunu çalışmalarımız var” diyor.
Kitap çalışması geliyor
Çizer Şafak Tavkul o gecenin tanıklarından. Darbe haberini duyunca eşiyle birlikte Çengelköy'e gittiğini yanlarında çok sayıda insanın yaralanıp şehit düştüğünü söylüyor. Gördüklerini bir kitap projesi için çizen Tavkul, “Hayatımda ilk defa zevk almadan, belgeleme amaçlı çizdim. Arkadaşlarımızın kötü haberleri geliyordu, şahit olduklarımız var. Normalde coşkuyla çizimlerimi yaparım, fakat bunları üzüntüyle istemeyerek yaptım. Yurt dışındaki oğlumuz eve dönmemiz için uyardı ama annesi gereken cevabı verdi: 'Şimdi dönersek yarın gidecek bir evimiz olmayabilir” diye anlatıyor. On dört yıldır Türkiye'de yaşayan İranlı çizer Reza Hemmatirad ise o gece yurt dışındaki arkadaşlarına haberler geçmiş.