Sakarya Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi ve Engelsiz Yaşam ve Destek Koordinatörlüğü iş birliğiyle Türkiye’de bir ilk olarak “Braille Alfabesi ile Kur’an-ı Kerim Öğretimi” dersini hayata geçiriyor. Braille Alfabesi ile Kur’an-ı Kerim Öğretimi dersini seçen öğrencilerin, meslek yaşamlarında karşılaşacakları görme engelli bireylere daha nitelikli hizmet sunmaları ve Kur’an-ı Kerim ile ilgili eğitim verebilecek yeterliliği kazanmaları amaçlanıyor. Koordinatörlüğünü İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Feyza Doğruyol’un yaptığı dersin uygulama süreçleri Sakarya Üniversitesi Engelsiz Yaşam ve Destek Koordinatör Yardımcısı Arş. Gör. Huzeyfe Aydın yürütüyor. Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı’nda görev yapan görme engelli bir araştırma görevlisi olan Aydın, kendisi gibi görme engelli bireylerin dini bilgilere ulaşabilmeleri ve Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenebilmelerine yönelik öğretim materyallerinin geliştirilmesine dair çalışmalar yapıyor. Türkiye’de bir ilk olarak Sakarya Üniversitesi’nde İlahiyat Fakültesi müfredatına eklenen bu dersin sadece görme engelli öğrenciler için değil, bir engeli olup olmaması fark etmeksizin görme engelli kişilere gelecekte eğitim verme ihtimali olan bütün ilahiyat fakültesi öğrencilerine yönelik olarak açıldığını belirten Aydın, “Bu noktada amacımız, ilahiyat fakültesi öğrencilerinin engellilik konusundaki farkındalığını arttırmak ve onları görme engellilere eğitim vermek üzere hazır hale getirmektir” diyor.
Bu dersin fakülte müfredatına eklenmesi kararı nasıl alındı?
Üniversitemizde yenilikçi projelerle engellilerin erişilebilir ve eşit fırsatlardan faydalanmasını sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. Aynı zamanda üniversitemizin dahil olduğu tüm faaliyetler ile engellilerin karşılaştıkları sorunların çözümünü kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Yaptığımız incelemeler neticesinde din hizmetleri sunan kurum ve kuruluşların engellilere hizmet sunmak için gerekli olan teknik bilgiye sahip personele ihtiyaç duyduklarını fark ettik. Özellikle bazı kurumlarımızın kendi personeline kısa süreli eğitimler vererek engelli bireylerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek hazırlıkları yapma çabasında olduğunu biliyoruz. Lise ve üniversite eğitimim sırasında görme engellilerin din eğitimi başta olmak üzere çeşitli konularla ilgili yürüttüğüm çalışmalar sebebiyle Braille Alfabesi ile Kur’an-ı Kerim öğretimi için yapılan ve yapılabilecek çalışmalar hakkında zaten belirli bir birikimim bulunuyordu. Ayrıca o dönemde yaptığımız çalışmaların Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Uluslararası İyilik Ödülüne layık görülmesi de bu konuda çalışma yapmam konusundaki sorumluluğumu arttırıyordu. Bu tespit ve duygularla nasıl bir çalışma yapabileceğimizi araştırdık ve İlahiyat Fakültesi öğrencilerine üniversite eğitimleri esnasında Braille Alfabesi ile Kur’an-ı Kerim öğretimi konusunda bilgi ve beceri kazandırabilirsek bu öğrencilerimizin mezun olduktan sonra karşılaşacakları görme engelli öğrencilere daha nitelikli şekilde hizmet sunabileceğini düşündük. Zira bu dersin üniversitemizin hem nitelikli eğitim hem de topluma katkı hedefine destek olacağını düşünüyoruz.
Bunun için öncelikle Braille Kur’an-ı Kerim ile ilgili eğitim imkânlarını araştırdık. Daha sonra, engellilere yönelik çalışmalar konusunda ilgisi olduğunu fark ettiğimiz ve Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde eğitimine devam eden bir öğrencimiz ile birlikte Türkiye’deki tüm ilahiyat fakültelerinin ders planlarını inceledik. Yaptığımız incelemede bu şekilde bir ders bulunmadığını fark ettik ve görme engellilere gelecekte sunulacak din eğitimine, kendisini yetiştirmiş müstakbel eğitimci olan öğrencilerimize bu konuda beceri kazandırarak katkı sağlayabileceğimizi düşündük. Aslında herhangi bir engeli bulunmayan öğrencilerimiz de çeşitli kurumlardan Braille Kur’an-ı Kerim hakkında bilgi alabilirler. Fakat bunun için hem öğrenciler farklı fırsatları ayrıca araştırmak zorunda kalacaktı hem de yoğun ders programlarına ek olarak çeşitli eğitim programlarını takip etmek durumunda olacaklardı. Biz ise bu konuda bir dersi fakülte müfredatına ekliyoruz.
Bu dersi alan öğrencileri nasıl bir eğitim bekliyor? Dersi başarıyla tamamlayan öğrenciler, nasıl bir kazanım elde edecekler?
Ders kapsamında öğrencilerimizin Braille Alfabesi ile Türkçe okuma ve yazmayı öğrenmeleri, Braille Alfabesi ile Kur’an-ı Kerim okuyabilir hale gelmeleri, bu konularda belirli oranda ders materyali hazırlayabilmeleri ve görme engellilere hizmet sunulurken dikkat edilmesi gereken konularda bilgi sahibi olmaları hedefleniyor. Ders sürecinde uygulamalı çalışmalar yaparak öğrencilerimizin etkileşimli şekilde uygulayarak öğrenme imkânından faydalanmalarını istiyoruz. Bunun için öğrencilerimiz bolca uygulama yapacaklar ve gelecekte gerçekleştirecekleri çalışmalara hazırlıklı hale gelecekler diyebiliriz. Ayrıca dersi seçen öğrencilerimize çeşitli sosyal, eğitsel ve akademik destekler sunarak öğrencilerimizin bu alanda ilerlemelerini, gelecekte bu konuda daha büyük çalışmaları kendilerinin yapabilir hale gelmelerini hedefliyoruz. Bu sayede yıllardır engelli bireylere hizmet sunan ve bu hizmetin niteliğini arttırmak için çalışmalar yapan Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili sivil toplum kuruluşları gibi çeşitli kurum ve kuruluşlarda öğrencilerimiz mezuniyetleri sonrasında önemli çalışmaların içerisinde bulunabilecektir.
Bu dersin ülkedeki diğer ilahiyat ve İslami ilimler fakültelerinde başlaması söz konusu mu?
Sakarya Üniversitesi’nde başlattığımız bu çalışmanın gelişmesinden ve yaygınlaşmasından büyük bir memnuniyet duyarım. Aslında bu çalışmayı başlatmadan önce çeşitli hazırlıkları birlikte gerçekleştirdiğimiz öğrencimizle yaptığım çalışmadan da hareketle ilahiyat ve islami ilimler fakültesi öğrencileri arasında engellilerin din eğitimi konusunda kendisini geliştirmek isteyen öğrenciler olduğunu gördük. Alanda görülen bu ihtiyacı düşündüğümüzde diğer kurumlarımızın da hassasiyet göstererek görme engellilere din eğitimi sunabilecek kişilerin sayısının ve niteliğinin artışına katkı sağlamak isteyeceklerini ümit ediyorum. Kur’an-ı Kerim’de Abese Suresi’nde özellikle görme engellilerin eğitim almasına imkân tanınması gerektiği belirtildiğinden, gerekli tedbirlerin alınmasının herkes için bir sorumluluk olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada bundan sonra gerçekleştirilecek çalışmalara gerek hazırlık gerekse de uygulama aşamasında katkı sunabileceğimi de ayrıca ifade etmek isterim.