Bozkırın yazarı olmak

Modern edebiyatımıza geleneksel metinleri başarılı bir şekilde uyarlayan Abdullah Harmancı özellikle kültürümüzü yansıtan metinler kaleme alır. Yaşadığı kültürü yakından takip edip, çocukluğunda dinlediği menkıbelere, fıkralara, efsanelere, masallara ve yazılı metinlere kulak vererek kurmaca aracılığıyla edebi metnini yeniden üretir.

Abdullah Harmancı

Sinem Kaya Menekşeoğlu

Abdullah Harmancı, 1974 yılının Mayıs ayında Konya’da dünyaya gelmiş ve çocukluğunu Sivas, Karaman, Konya ve Kıbrıs’ta geçirmiştir. Hayatını dünyanın birçok farklı yerinde geçirmesine rağmen Konya onun için bir sarkaç gibi olmuştur. Babası edebiyat öğretmeni olan Abdullah Harmancı edebiyatla beş yaşında babasının ders notları aracılığıyla tanışmış, Kıbrıs’ta başlayan eğitim serüvenine 1992 yılında Konya İmam Hatip Lisesi ve 1996 Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesinde devam etmiştir. Abdullah Harmancı’nın edebiyata olan ilgisi babası ve abisinin öncülüğünde başlamış olsa da yazı hikâyesi Mustafa Kutlu’nun editörlüğünü yaptığı Dergah dergisinde yayımlanan öyküsü ile başlar. Lisans yıllarında öyküye yönelmiş çeşitli dergilerde öyküleri çıkmış ve ilk öykü kitabı Muhteris 2002 yılında yayınlanmıştır.

KÜLTÜRÜMÜZÜ YANSITAN METİNLER

Modern edebiyatımıza geleneksel metinleri başarılı bir şekilde uyarlayan Abdullah Harmancı özellikle kültürümüzü yansıtan metinler kaleme alır. Yaşadığı kültürü yakından takip edip, çocukluğunda dinlediği menkıbelere, fıkralara, efsanelere, masallara ve yazılı metinlere kulak vererek kurmaca aracılığıyla edebi metnini yeniden üretir. L Çizen Adam, Aynalı Baba ile Raci, Kalp Şehrine Yolculuk, Evliya’nın Sırları gibi çocuk öyküleri bu yeniden üretime örnek eserler arasındadır. Abdullah Harmancı, içinde uzun olaylar barındıran kısa anlatımlara sahip yazılı metinleri kısa öykülerle anlatır. Son olarak kaleme aldığı Benim Adım Kuş Değil Ki eseri Ezop Masalları ve 101 Türk Efsanesi’nden ilhamla kaleme alınmıştır. Üslubuyla okura farklı serüvenler sunan yazar kültüre ve geleneğe bağlı kalarak geçmiş değerleri günümüze taşır. Bu durum da mirasın korunmasında ve değerlerin aktarımında önemli rol oynar.

Öyküleri için Konya’nın çocuğu olduğunu söyleyen Abdullah Harmancı, Konya’nın bilge bir sessizliği olduğunu ifade eder. Şehrin yavaşlığı ve ıssızlığı bireyde içselliğin derinleşmesine katkı sağlar. Abdullah Harmancı’nın bu söylemi ile BeyazBulut Kitap’tan yayımlanan Bilgenin Gölgesi adlı çocuk öyküsü göz önüne gelir. Konya’da ikinci Mevlana olarak bilinen Hacıveyiszade bir medrese hocasıdır. Hacıveyiszade Mevlana gibi ölüme kendinden daha yüce olan Allaha adanarak çare bulanlardandır. “Bu şehirde yaşayan bir Bilge vardı. Güneşin sesiyle uyanır ve şehrin sokaklarında adımlamaya koyulurdu. Her sabah başka yöne doğru yollanırdı. Bir şey olsun da bir insana sesi değsin isterdi. Bir şey olsun da eli bir insanın eline dokunsun.” Hacıveyiszade Mustafa Kurucu’nun hayatından ilhamla kaleme alınan Bilgenin Gölgesi, Melek’le dedesinin yaptığı gezintide ettikleri muhabbetle can bulur. Melek’le dedesi Bilge’nin izlerini bulmaya şehri adımlayarak, kokusunu hissederek çalışırlar. Bu Bilge çok fazla bilgiye sahip olsa da bir kitabı yoktur ama bir kalpten bin kitap çıkaracak derinliktedir. Kalbinin sesini dinlemekten başka bir iş yapmayan bu Bilge şehrin sevgilisi olmuş ve mezarı sevenleri tarafından hiç boş bırakılmamış. Melek ve dedesinin yaptığı yolculuk Bilge’nin mezarında son bulur.

L ÇİZEN ADAMIN HİKÂYESİ

Abdullah Harmancı’nın dini değerleri taşıdığı bir diğer kitabı yine BeyazBulut Kitap’tan yayımlanan L Çizen Adam’dır. Üç bölüm ve on sekiz öyküden oluşan eser peygamberlerin, meleklerin içinde bulunduğu kıssalardan ve menkıbelerden ilhamla kaleme alınmıştır. Esere ismini veren L Çizen Adam dünyadayken çirkin işlerle meşgul olmuş, öfkeli, düşüncesiz, hırslı bir adamın öbür dünyaya gittiğinde cennetle ödüllendirilmesinin hikâyesidir. Sahi dünyada ne yapmış olmalıydı ki bu kadar kötülüğe rağmen cennetle ödüllendirilmişti. Dayanamadı ve Meleğe sordu; Neden buradayım? bana bu palmiye ağacının gölgesini vermiş olamazsınız. Melek; “Siz bir keresinde yolda yürürken L çizmişsiniz!” dedi. Durdu düşündü evet bir keresinde el kadar minik bir kedi yavrusu yerde bulduğu peynir parçasını açlıktan kendisini fark etmeden kemiriyordu. Ve kendisi bu yavru kediyi rahatsız etmemek için parmak uçlarına basarak L çizmiş karşı kaldırıma geçerek tin tin sessiz adımlarla sokağın sonuna gelene kadar nefesini tutarak geçmişti. Bu da adamın dünyada kurtuluşuna sebep olmuş.

Bilgenin Gölgesi ve L Çizen Adam öyküleri Abdullah Harmancı’nın dini alanı çocuk edebiyatına taşıdığı eserleri arasındadır. Bu eserler dinin edebiyata aktarılması konusunda yol gösterici niteliktedir. Yazar didaktik olmadan menkıbeleri edebiyata dahil eder. Kurmaca eserlerinde yerel unsurları barındıran Abdullah Harmancı, meraklı karakterler aracılığıyla iyiliğin insan yaşamındaki önemini saf bir kalemle okuyucusuna aktarır. Eserlerinde edindiği yaşadığı toplum için bir şeyler üretme kaygısı, üslubu ile iyiliğe olan inancındaki aktarımı ile kıymetli çalışmalar sunmuştur.

HAYAT
Tüm yolları Âkif’e çıkaran yazar: D. Mehmed Doğan