'Bir odada soru çalıp diğer odada namaz kıldılar'

Özel harekatçı olma hayaliyle girdiği polis meslek yüksekokulundan mezuniyetine 3 ay kala FETÖ'cü olduğunu düşündüğü doktorun verdiği 'renk körlüğü' raporuyla ilişiği kesilen Murat Aksu, hayallerini yıkanların devletten temizlenmesini istiyor. O yıllarda FETÖ'cülere soruların verildiğini bildiğini söyleyen Aksu, mezuniyetine katılmasına dahi izin verilmediğini ifade etti. Aksu, FETÖ'cüler için 'Bunlar bir odada soru çaldırıp, öbür odada namaz kıldıran insanlar' diye konuştu.

Yeni Şafak
Murat Aksu polis meslek yüksekokulunun mezuniyet için yayınladığı yıllıkta yer almasına rağmen polis olamadı.

Özel harekatçı olma hayaliyle girdiği polis meslek yüksekokulundan mezuniyetine 3 ay kala renk körlüğü raporuyla ilişiği kesilen 25 yaşındaki Murat Aksu, polis ve askeriyenin yanı sıra sağlık kurumunda da yer alan hain yapının temizlenmesini istiyor.

Hatay Polis Meslek Yüksekokulu'ndan 2011 yılında mezun olmayı beklerken okul yıllığında bile adı olmasına rağmen ilişiği kesilerek polis olma hayalleri elinden alınan Aksu, eğitimini sürdürdüğü Cumhuriyet Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümünden mezun olarak yeni bir hayat kurmayı planlıyor. Mezuniyetine kısa süre kala giriş şartlarını taşımadığı gerekçesiyle ataması yapılmayan Aksu, yönetmelikte olan memurluk hakkına sahip olmak için bir yandan da hukuki mücadelesini sürdürüyor.

İkinci sınıftan itibaren FETÖ'cüler rahatsız etti

Aksu, yaptığı açıklamada, çocukluğundan bu yana özel harekatçı üniforması giymeyi hayal ettiğini, 18 yaşında girdiği sınavı kazanarak Hatay Polis Meslek Yüksekokuluna yerleştiğini söyledi. Polis meslek yüksekokulunda 15 günlük intiba eğitiminden geçtiğini ve sağlık raporu aldığını anlatan Aksu, bu süreçleri sorunsuz atlattığını, okula kesin kayıt yaptırdığını ancak ikinci sınıfın başlarından itibaren FETÖ'nün okul dışında yer alan sivil yapısı tarafından sürekli rahatsız edildiğini belirtti.

Bu kişilerin kendisini sürekli telefonla aradıklarını ve sohbete davet ettiklerini aktaran Aksu, "Soru çalma olayını biz o yıllar biliyorduk. Bunu bildiğim için ilk baştan beri bu yapıya hiç olumlu bakmadım. Bunlar, bir odada soru çaldırıp öbür odada namaz kıldıran insanlar. Okulda bu yapının kendi öğrencileri vardı. Onlara kolay yerlerde kolluk görevi veriliyordu ve nöbet tutmuyorlardı. Bu öğrencilerin emniyette en rahat ve en iyi yerlerde çalışacakları biliniyordu. İstihbarat, kaçakçılıkla mücadele, terörle mücadele bütün birimler bunların elindeydi." diye konuştu.

'Ya bize katılır polis olursun ya da hiçbir şey'

FETÖ'cü "ağabeylerin" telefonla aramalarından rahatsız olduğu için hattını değiştiren Aksu, okul içindeki yapının yeni iletişim numarasını da bu kişilere verdiğini kaydetti. Aksu, o dönem arkadaşlarıyla gittiği bir lokantada, masasına, okuldan bir öğrenci ile sivildeki "ağabeylerinin" geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Sivildeki ağabeyleri onlara katılmamı istedi yoksa 'polis olamazsın' dedi. Ben de bunların hoca dedikleri kişiye hakaret ettim. İşte o zaman beni kara listeye aldılar. Bu sivil kişi bana 'Ya bize katılır polis olursun ya da hiçbir şey olamazsın.' dedi. Halbuki biliyorum yönetmelikte polis okuluna kesin kaydı yapılan öğrencilerin en azından düz memur yapılacakları yazıyor. Artık bunların tacizlerinden çok bunalmıştım, bir komiserimize dert yandım. 'Bizi çok sıkıştırıyorlar' dedim. Komiser bana, 'Sen bizi mesleğimizden mi edeceksin.' dedi. Okuldan kimseye bunları şikayet edemiyorduk. Biliyorduk ki okuldaki yönetim de bunlardandı. Polis olmak için cefa çekeceksin bunu biliyorduk ama biz spor yaparken onlar her zaman farklı şeylerden istirahat alıyorlardı. Sakal kesmeyip sakal istirahati alıyorlardı. Biz yapsak bunu ağır ceza ile karşılaşıyorduk. Ceza puanını dolduran polis okulundan atılır, bu nedenle polis olabilmek için sessiz kalıyorduk."

GÜNDEM
Sınavda ilk ona giren Büşra'yı FETÖ eledi

20 karttan 3'ünü okumadı diye renk körü dediler

Aksu, çok istediği özel harekatçı üniformasına kavuşmak için gün sayarken kendisinden ikinci bir sağlık raporu istendiğini dile getirdi. Mezuniyete 3 ay kala sağlık raporu istendiğini, yine FETÖ'cü olduğunu düşündüğü doktorun kendisine renk körü raporu verdiğini ifade eden Aksu, şöyle devam etti:

"Okula kayıttan önce zaten Kayseri'de mülakata girmiştim, bunu geçmiştim. Sağlık raporu aldım onda da sorun çıkmadı. Mezuniyete 3 ay kala sağlık raporu istediler. Doktorun renk körlüğü testi için okuttuğu 20 karttan 17'sini okudum, 3'ünü okuyamadım. Kısmi renk körlüğü raporu verip memuriyetimi engellediler. Beni yönlendirdikleri doktor, 'Senin polis olmaman lazım.' dedi. Yönetmelikte sağlıktan sorunu çıkanların en azından normal memur olarak emniyet müdürlüklerinde değerlendirilecekleri yazıyor. Hiç değilse memur olurum diye bekledim. Mezuniyet törenine katılmama izin vermediler. Komiserime, 'Beni memleketime gönderin, mezuniyeti görürsem kötü olurum.' dedim. 'Yok burada kalacaksın.' dediler. Arkadaşlarımın mezuniyetini izlemek zorunda kaldım. Arkadaşlarımı çekemediğimden değil ancak ben de aynı emeği vermiş olmama rağmen mezuniyete katılamıyordum. Mezun olanların silahları ve kimlikleri verildi. Beni ise okulda beklettiler. Israr etmem sonucu memleketime Kayseri'ye geldim. Memur olacağım diye beklerken beni çağırdılar. 22 bin lira tazminat borcu koydular önüme. Giriş şartlarını taşımadığımı söylediler. Diplomamı istedim, vermediler. Okuldan ilişiğimi kestiler."

HAYAT
FETÖ 8 yıl sonra gelen ikizleri yetim bıraktı

Avukatın barkodlu savunması ortadan kayboldu

Okul yıllığında dahi adı olduğuna dikkati çeken Aksu, diploma almak ve düz memur olabilmek için Polis Akademisi'ne başvurduğunu ancak bir sonuç alamadığını vurguladı. Yönetmelikte yer alan memurluk hakkı için personel daire başkanlığına da gittiğini ve dilekçe doldurup memurluk beklediğini anlatan Aksu, "Seni memur yapamayız." cevabı aldığını aktardı.Bunun üzerine dava açtığını belirten Aksu, şunları kaydetti:

"Bana çıkardıkları 22 bin liralık tazminat için açtığımız davayı kazandık. Memurluk için açtığım davada ise avukatımın verdiği barkodlu savunma ortadan kayboldu. Savunma vermedik gibi göründüğü için davayı kaybettik. Danıştay'a gittik, şu an 12. daireye dosyamız tekrar geldi. Hayalim özel harekatçı olmakken öyle yukarıdan aşağıya düştüm ki. Birkaç arkadaşımla özel harekata hazırlanıyorduk, spor yapıyorduk, sağlık raporundan dolayı olmadı.

Ailemin benden bir beklentisi olduğu için düz memurluğa razı oldum, ona da engel oldular. Bir yıl boyunca psikolojik sorunlar yaşadım, öfke doluydum. Ailemin ısrarıyla üniversite sınavına girip Cumhuriyet Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü'nü kazandım. Bu yıl son sınıftayım. Bugün görüyoruz ki tasfiyeler yapılıyor. Devletin kurumlarının temizlendiğini düşünüyorum. Benim devletten memurluk gibi filan bir beklentim yok. Şu süreçten mutluluk duyuyorum. Bunlar her yere sızdılar, devletin tüm kurumlarının polis, askerinin yanı sıra sağlık gibi de tüm kurumların bunlardan temizlenmesi gerekiyor."

DÜNYA
Libya'da havaalanı bombalandı