İnsanoğlunun bilgiyi alma ve işleme kabiliyetinin sonsuz olduğunu belirten Karayağız, internetin sağladığı avantajlarla birlikte bilgiye kolay ulaşıyor olmanın beyin aktivitelerini pasifleştirdiğini söyledi.
Bilgiye kolay erişim sağlamanın aynı zaman da teknoloji bağımlılığı nedeni olduğunu da söyleyen Karayağız, “Bilgiye kolay erişme beyni çalıştırmama, sosyal bağlantıların ve ilişkilerin zayıflamasıyla sonuçlanıyor. İçinde bulunduğumuz 20-30 yıl içerisinde geçmiş zamanlardan farklı olarak bir takım fobiler gelişmiş durumda. Bunun içerisinde internetsiz ya da telefonsuz kalma fobisi de yer alıyor” diye konuştu.
Çok bildiğimizi sansak da büyük bir cahilliğin içindeyiz
Bilgi kirliliği, aşırı bilgi yüklemesi ve yanlış enformasyonların beyinde bağlantı kurma ihtimalini zayıflattığını ve beyni küçülttüğüne dikkat çeken Karayağız, “Aslında bildiğimizi zannederek büyük bir cahilliğin içine bürünüyoruz” dedi.
Aşırı bilgi yükü ve yanlış enformasyondan korunmak için, bilginin kaynağının sorgulanması gerektiğini vurgulayan Karayağız, “İnsanlar bunu önlemek için bilgiyi veren kişinin o konuda gerçekten uzman olup olmadığını araştırmaları gerekir. Birebir, yüzyüze temas edeceğimiz, iletişim kuracağımız, gerçekliğinden emin olacağımız bilgileri almamız lazım. Bilgiyi sorgulamalıyız. Arama motorlar doktor ya da uzman değildir. Sadece var olan verileri bize sunan bir yapay zekadır, bunun böyle olduğunu bilmemiz ve zihnimizi aktif hale getirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.