İstanbul’un geçmişte olduğu gibi bugün de en hareketli adresidir Beyoğlu. Dünyanın dört bir yanından yolu İstanbul’a düşenlerin olmazsa olmaz adreslerinin başında İstiklal Caddesi gelir. Restoranlarından, kafelerine, kitapçılarından giyim mağazalarına, sinema salonlarından, sanat galerine, sokak sanatçılarından, eğlence kulüplerine kadar her kesime ve her yaşa hitap eden İstiklal Caddesi’nde çocukluk ve ilk gençlik yılları geçen yazar Sema Temizkan ile hatıralar eşliğinde Beyoğlu sokaklarında dolaştık. Dedesinin görevi nedeniyle İstiklal Caddesi’nin ünlü adreslerinden biri olan Mısır Apartmanı’nda büyüyen Sema Temizkan bu günlerini Gönlümde Pera Aklımda Mısır Apartmanı adlı kitabında ayrıntılı olarak anlatıyor. Sema Temizkan’ın yemek üzerine pek çok kitabı bulunuyor. İçinde yetiştiği kültürel zenginliği sofralar ve tatlar üzerinden kaleme alan Temizkan’la Mısır Apartmanı’ndaki dairelerinde kurulan sofraları, komşularını, alışveriş yaptıkları adresleri konuştuk.
Önce konak sonra apartman
Ailenin Mısır Apartmanı’ndaki hikayesi aslında dede Mehmet Sümer’in Konya’dan İstanbul’a göç edip Mısır Apartmanı’nda işe girdiği 1920’lerin başına uzanıyor. Mısır Apartmanı bilindiği gibi İstiklal Caddesi’nde 1910 yılında Ermeni mimar Hoysep Aznavuryan tarafından Mısırlı Abbas Halim Paşa ve ailesine kışlık konak olarak inşa edilmiş. İşte Mehmet Efendi de bu konakta işe başlamış ve kısa sürede Mısırlı Abbas Halim Paşa ve ailesinin güvenini kazanmış. Öyle ki aile Cumhuriyet’in ilanından sonra Mısır’a dönünce konağın sorumluluğunu kahyaları dede Mehmet Sümer’e bırakmış. Abbas Halim Paşa’nın vefatından sonra konak 1934 yılında geçirilen tadilatın ardından apartman dairelerine bölünerek kiraya verilmiş. Bu kiraları toplamak ve apartmanın güvenliğinden temizliğine kadar her türlü sorumluluğu ise Mısır Prensesi Emine Abbas tarafından kahyaları Mehmet Efendiye verilmiş. 1986 yılına yani vefatına kadar apartmanın yöneticiliğini sürdüren Mehmet Efendi de emanete gözü gibi bakmış. Çocukluğu ve ilk gençliği dedesi ve anneannesinin yanında geçen Sema Temizkan o yıllarda Mısır Apartmanı’ndaki dairelerinin penceresinden izlediği resmi törenlerden, apartmandaki günlük hayata dair pek çok şey hatırlıyor. Apartman boşluğundaki gizli merdivenleri gösteren Temizkan anlatıyor : “Anneaanem çamaşırları asmak için bu gizli merdivenlerden terasa çıkarırdı. Konak olduğu dönemde ise bu merdivenleri hizmetçiler kullanırmış.”
Terzi dükkanları yerine sanat galerileri
İstiklal Caddesi üzerinde Sent Antuan Kilisesine komşu olan ve gerek mimari yapısı gerekse yaşanmışlıklarıyla filmlerde, hatıralarda, belgesellerde adı sık sık geçen Mısır Apartmanı İstiklal Caddesinin hala en dikkat çeken yapılardan birisi. Sema Temizkan’ın da hatırladığı gibi Mısır Apartmanı Cumhuriyetin ilk yıllarında pek çok ünlü kadın ve erkek terzihanesinesine ev sahipliği yapmış. Yine aynı zamanda ünlü siyasetçi Hüsamettin Cindoruk’un ofisi buradaymış. Bugün artık terzi dükkanları yerini sanat galerilerine bırakmış.
Mossad bu apartmanda mı kuruldu
İsrail’in kurucusu David Ben Gurion’un emriyle 1946 yılında İstanbul’a gelen Reuven Shiloah bir süre Mısır Apartmanı’nda üçüncü katta yaşamış. Dolayısıyla İsrail gizli istihbarat teşkilatı Mossad’ı burada kurulduğu söylenir. Sema Temizkan ise dedesinin bu konuda evde anlattığı bir bilgiyi hatırlamıyor ama Mossad’ın kurulduğu söylenen üçüncü kattaki Diş Hekimi Sami Günzberg’in muayenehanesini net olarak hatırlıyor hatta çocuk zihninde sarışın, orta boylu, sessiz biri olarak kalan Genzberg’i tarif ediyor. Ayrıca dişçi olarak Onnik Kumruyan, Arsak Sürenyan gibi isimlerin de burada muayenehanesi olduğunu ekleyelim.
Mehmet Akif dedemin dostu olabilir
Henüz konak olarak kullanıldığı dönemde Halim Paşa tarafından bir katı kendisine ve ailesine tahsis edilen Mehmet Akif Ersoy 1932 yılında burada vefat ediyor. Milli Şair Mehmet Akif’in dedesinin konakta kahyalık yaptığı dönemde kaldığını söyleyen Temizkan, dedesinden bu konuda bir hatıra dinlemese de “Eminim dedemle güzel hatıraları olmuştur. Dostu, ahbabı olmuştur” diye ekliyor. Aynı apartmanda oturan 1956 yılında vefat eden ünlü tarihçi yazar Mithat Cemal Kuntay’ı ise hatırlamıyor. Sosyete terzisi Nedret Hanım’dan ünlü gelinlikçi Lütfiye Arıbal’a, modacı Canan Yaka ve annesi Mualla Hanıma kadar pek çok isim de çocukluk anıları arasında yer alıyor. Yine Galatasaray Kulübü’nün yönetim ofisinin burada olduğunu söylüyor. Dedesinin bazen uğradığı lokal hala apartmanda aynı yerinde. “Lokalde yemek yediğinde eğer anneannemin sevdiği bir şey varsa mutlaka peçete arasına koyar ve gizlice anneanneme verirdi biz ise çocuklar olarak o peçete arasında ne var diye merak ederdik” diye o günleri anlatıyor.
Halim Paşa ailesinden Hayri İber ailesine
Apartman 1940’larda Halim Paşa ailesinden iş adamı Hayri İber tarafından satın alınıyor ve uzun yıllar yeni sahibi onlar oluyor. Ancak Halim Paşa ailesi satışta Mehmet Efendi’nin vefatına kadar bu apartmanda oturması maddesini eklettiği için satış yapılsa da onlar ailece apartmanda kalıyor. Daha sonra oturdukları dairenin değiştiğini söyleyen Temizkan şunları söylüyor: “Dedem ve anneannem en üst katta otururdu. Ancak 1960 ihtilali sonrası dedem o kattan çıkarılmak istendi. Üst katta özel bir üniversite kurulacağı söylendi dedem de bunun üzerine ikna olup alt katlardan bir daireye yerleşti. Bugün restoranın olduğun kat dahil iki asma kat ise daha sonradan eklendi. “
Menderes görüntüsü dayımın başını yaktı
Altmış İhtilali döneminde yaşanan bir başka olayı ise Sema Temizkan şöyle anlatıyor: “Dedem Demokrat Partili dayım ise CHP’li olduğu için dedemle sık sık siyasi tartışmalar yaşar dedem onu bu tartışmalardan sonra sık sık evden kovardı. İhtilal olunca evde büyük bir sessizlik olmuştu. Korkudan evde Menderes’in adının bile konuşulmadığını hatırlıyorum. Dayım ise o dönemde Beyoğlu’nda sinema müdürüydü. Onun müdür olduğu sinemadaki salonlardan birinde İhtilal’dan sonra bir film gösteriminde makinist filmin arasına Menderes’in bir görüntüsünü eklemiş. Görüntü filmin arasında ortaya çıkınca bir anda salonda alkış kıyamet kopmuş. Bunun üzerine dayım müdür olduğu için hemen polis tarafından Beşiktaş’a, Balmumcu’ya götürülmüş. Oysa benim dayım CHP’li ama mesele anlaşılana ve filmi makinistin gösterdiği ortaya çıkana kadar hapiste kaldı. Ailece çok korkup üzüldüğümüzü hatırlıyorum. “
Bu olaydan sonra ise dayısı başka bir sinemaya müdür olarak görevlendirilmiş. Babası ünlü bir boksör olan Sema Temizkan’ın babasının da spor dışında aynı zamanda Anadolu’ya film dağıtımı işini yaptığını dile getiriyor ve babasıyla sinemaya gitmeyi çok sevdiğini sözlerine ekliyor. “Babamla gittiğim ilk film Avare filmiydi. Babam bu filmi o kadar çok severdi ki her buluşmamız da aynı filme götürmek ister ben de itiraz ederdim.”
Beyoğlu demek sinema demektir biraz da. O yıllarda sinema salonları önünde uzun kuyruklar olduğunu hatırlayan Temizkan, Ayşecik filmi gibi yerli aile filmlerine her yaştan aile bireylerinin birlikte gittiğini dile getiriyor.
Hollywood yıldızları ve Şah Rıza Pehlevi
Apartmanı İpar ailesi satın aldıktan sonra Hayri İpar’ın oğlu Ali İpar bir süre bu apartmanda yaşamış. Ali İpar’ın eşi Hollwood yıldızı Virginia Bruce imiş ve apartmanda balolar önemli toplantılar organize edilmiş. Apartman 2000’den bu yana ise Koray İnşaat himayesinde. Apartmanın son yıllarda en işlek katı üçüncü kattaki Mehmet Akif Hatıra Evi. Özellikle öğrenciler ve öğretmenler bu kata ilgi gösteriyor. Biz de Hatıra Evi’ni birlikte geziyoruz. Sema Temizkan’ın apartmanla ilgili hafızasında kalan bir anı ise eskiden milli bayramlarda İstiklal Caddesi’nde yapılan resmi devlet törenleri. “Bu gösterileri evimizin penceresine koşar büyük bir coşkuyla izlerdim. Hatta bir seferinde İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşinin caddeden geçtiğini öğrenmiş heyecanla yine pencereye koşmuştuk” diyen Temizkan, İstanbulul olan anneannesinin kurduğu sofraları ve alışverişlerini ise şöyle anlatıyor: “Zengin bir aile olmasak da soframız her zaman zengindi. Çünkü anneannem çok güzel yemekler yapardı. Habersiz misafire her zaman bir yer ayrılırdı. O sofralar aile bireylerini bir araya bağlardı. Saat akşam yedi olunca herkes evde sofranın başında olurdu. Anneannem alışverişini Balık Pazarından yapardı.Sebzelerin en tazesini alırdı. Sebzeler İstanbul’un bostanlarından gelirdi. “
Komşuya yemek gönderilirdi
Dedesinin her akşam kahve içtiğini ve kahvesini de Eminönü’nden aldığını dile getiren Temizkan, “Mangalın közünde kahve pişerdi. Yemek yapmaya dedeme kahve yaparak başladım diyebilirim” diyor ve şunları ekliyor: “O zamanlar evde bir yemek piştiğinde kokarsa komşuya da mutlaka bir tabak verilirdi. Hiç unutmam anneannem yaptığı reçellerden yandaki kilisenin pederine de gönderir , ‘ona da kokusu gitmiştir’ derdi. Sümerbank Mağazası ise İstiklal Caddesi’nde kumaş almak için uğrak adreslerimizden biriydi. Anneannem kendine ve biz çocuklara buradan kumaş alır terziye diktirirdi. “
Şark Muhallebicisinden ısmarlanan tatlı
Evde ailece toplandıklarında erkeklerin kağıt oyunu oynarken kaybeden tarafın bütün aileye bugün Piknik Köfte’nin olduğu yerde olan Şark Muhallebicisinden tatlı ısmarladığını güzel bir anı olarak hatırlayan Temizkan, “Dedemin işleri bitince ya apartmanın kapısına bir sandalye çeker oturur ya da karşı sokaktaki kahveye giderdi. Eğer dedeme anneannem bir şey söyleyecekse biz o haberi iletmeye bütün çocuklar birlikte kahveye giderdik. Çünkü dedem yanına gelen her çocuğa mutlaka gazoz ısmarlardı ve o gazozları içip dedemle birlikte eve dönerdik” diyor.