Sergiyi gezerken eski gazete küpürlerinden, Koçu’nun özel belgelerinden İstanbul’daki değişimi yüzünüzde kocaman bir gülümsemeyle izliyorsunuz. 19. yüzyıl başlarından 20. yüzyıl ortasına uzanan bir zaman diliminde Galata ve yakın çevresi ve sakinleriyle karşılaşıyorsunuz. Bazı maddelerin sonunda yer alan “hakkında başka kayda rastlanmadı” ibaresi ise resmî tarihyazımının dışına çıkılan noktaya işaret ediyor. Ayrıntılarına “saltonline.org” ile Salt’ın sosyal medya hesaplarından ulaşılabilen sergi, 29 Ekim’e kadar açık olacak.
KOÇU’NUN GÖZÜNDEN GALATA
Arşiv araştırmacılarından Cansu Yapıcı, Reşat Ekrem Koçu’nun 30 yıl boyunca uğraşıp da G harfine kadar gelebildiği ansiklopediyle ilgili, “İstanbul Ansiklopedisi çok özel bir eser. İstanbul’u sadece yapılarıyla ya da önemli kişileriyle Paşalarıyla yazarlarıyla anlatmıyor, sokaktaki karakterlere de yer veriyor. Resmi tarih yazımının biraz dışında kalan İstanbullularla karşılaşıyoruz. Arşiv yaklaşık 40 bin belge. Biz bu arşivin bütününden Galata’nın bulunduğu bölgenin etrafına ilişkin bir hikaye yazmaya çalıştık. Reşat Ekrem Koçu’nun gördüğü Galata’da bu binadan dışarı adım attığınızda kimlerle karşılaşırdınız, nelere şahit olurdunuz, bunları göstermek istedik.