Babasının 1974’te açtığı ve vefat ettiği 2006 yılına kadar işlettiği manifatura dükkanına sahip çıkmak isteyen İdris Nedred, iş yerindeki eski eşyaları, antika malzemeleri korumaya devam etti. İçerisinde 1900’lü yıllarda kullanılan gaz lambaları, tarım aletleri, mutfak eşyaları, kilimlerin de bulunduğu dükkanı “kültür otağı”na çeviren Nedred, iş yerine gelenlere eski zamanı anlatıyor, ağırladığı yaşlıların gençlerle hatıralarını paylaşmasını sağlıyor. Ayrıca dükkanında yöresel peynir, turşu, meyve kurusu gibi ürünlerin de satışını yapan Nedred hem geçimini sağlıyor hem de geçmişin kaybolan geleneklerini ve babasının hatırasını yaşatıyor.
İlçeye gelen herkes burayı merak ediyor
İdris Nedred, oluşturduğu ve adına “Kültür Otağı” dediği dükkanının çok beğenildiğini söylüyor. Çocukluk ve gençlik yıllarındaki hatıraları yeni nesle aktarmak istediğini ifade eden Nedred, şunları söylüyor: “Babamdan kalan dükkan ve içindeki malzemeler çok ilgi görüyor. İlçeye gelen herkes burayı merak ediyor. Çevre köylerden, hatta son dönemde Nahçıvan’dan bile gelenler olurdu. Parası olan parayla ödeme yapardı, parası olmayan takas yaparak ya da bir dahaki sene hasat dönemine kadar borç olarak her türlü ihtiyacını buradan karşılıyordu.”
Hem babasının hem de geçmişin hatıralarını yaşattığı için mutlu olduğunu anlatan Nedred, “Babam vefat ettikten sonra biz burayı geleneksel kültürel sohbetlerimizi yaptığımız ve kültürel miras olan eşyaları sergilediğimiz kültür otağına çevirdik. Eski geleneğimizi yaşatmak için böyle yaptık. Yaşlılarımız geliyor, oturuyor, burada eski geleneğimizden bahsediyoruz. Eskiden bakkalcılık böyleydi, aşık oyunu, bilye oyunu vardı. Buna benzer, geçmişte yaptığımız şeyleri gelecek nesillere yaşlılar anlatıyor. Burada eskiyi yaşatmak için yaşlılarla birlikte kültürümüzü gençlere öğretiyoruz” diyor. Nedred, ayrıca eski bakkal kültürünü yaşatmak istediğini, bu nedenle yöresel ürünleri de iş yerinde sattığını dile getiriyor.