İstanbul'un sembollerinden biri olan Ayasofya'nın cami olarak hizmet vermesi için Danıştay kararını verdi.
Ayasofya’nın ibadete açılmasına ilişkin tartışmalar tüm dünyada da bir yandan etkisini sürdürüyor. Türkiye'nin kendi topraklarında bulunan ve fethin en önemli semboli olan Ayasofya ile ilgili kararını hedefine alan ülkeler ise söz sahibi olma gayreti içine girdi. Yunan Başpiskoposu Lerominos sert bir çıkış yaparak “Türkler buna cüret edemez” ifadelerini kullanarak ileri gitme cesaretini göstermişti.
Sosyal medyada da gündem düşmeyen Ayasofya'nın tarihi önemini merak eden vatandaşlar, Ayasofya’ya dair birçok soruya yanıt aramaya devam ediyor.
Danıştay'ın resmi açıklaması ile insanlar Ayasofya'nın önemini de araştırmaya başladı. Gerçekten Ayasofya'nın önemi nedir?
Kilise, cami ve müze olarak hizmet veren bin 500 yıllık tarihe sahip olan Ayasofya’nın önemi nedir? Ayasofya neden bu kadar önemli?
İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Sultanahmet meydanında Sultanahmet Camisi’nin yan kısmında bulunan Ayasofya, günümüzde binlerce yabancı turist tarafından ziyaret edilerek dünyaca popüler bir yapı.
Ayasofya neden bu kadar önemli?
Ayasofyanın Müslümanlık için yeri büyük. Özellikle İstanbul'un fethini gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya için yaptıkları, söyledikleriyle, Ayasofya'nın değeri arttı. Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'nın günümüze kadar gelmesinde büyük rol oynadı.
Ayasofya Hristiyanlar için neden önemli?
Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiştir. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5. yüzyıldan itibaren ise Ayasofya (Kutsal Bilgelik) olarak tanımlandı. Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği, başkentin en büyük kilisesi olarak katedral işlevi gördü.
Ayasfoya Müslümanlar için neden önemli?
Fatih Sultan Mehmet İStanbul'u fethettikten sonra Ayasofya'nın ismini değiştirmeden, kılıç hakkı olarak gördü ve restorasyon çalışmalarıyla, bu güne kadar gelmesine destek sağlamış olarak camiye çevrilmesini sağladı.
Fetihten hemen sonra yapı güçlendirilerek en iyi şekilde korunmuş ve Osmanlı Dönemi ilaveleri ile birlikte cami olarak varlığını sürdürdü.
Fatih Sultan 1 Haziran 1453 de Ayasofya için bir vakıf kurar ve aşağıdaki vakıf senedini yazdırır: