Aşı reddinde o kritik soru: Bu bir hak mı

Prof. Dr. İlhan İlkılıç, “Aşı reddi sadece aşıyı reddeden kişinin sağlığını değil, tüm toplum sağlığını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle tıp etiği açısından aşı reddi bir hak olarak görülemez” dedi.

Aybike Eroğlu
Fotoğraf: Arşiv

Koronavirüs salgını tüm dünyada can almaya devam ederken, aşılama çalışmaları da sürüyor. Salgının bir an önce bitmesi için aşılama çalışmalarının tamamlanması öngörülüyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/09/19/06/57/resized_7e41a-fb28f83afotoder1b3.jpg

MEŞRU BİR DAVRANIŞ DEĞİL

Aşı karşıtlığı, farklı nedenlerle insanlara aşı uygulamasının faydasız ve zararlı olduğunu iddia eden ve bunun için de aşı olunmaması gerektiğini savunan bir görüş ve tavırdır. Bu durumu tereddütü olanlardan, zamanı olmadığı için ya da yeterince önemsemediği için henüz aşı olmayanlardan ayırmak gerekir. Avrupa’da 18’inci yüzyılın sonlarından itibaren aşı karşıtları var. Bunların dayandığı gerekçelerin bir kısmı bilimsel olmayan ya da komplo teorilerine dayanan ciddiye alınması mümkün olmayan mesnetsiz gerekçeler. Toplum sağlığını tehdit eden bir davranış, özgürlük mefhumu içerisinde değerlendirilemez. Ahlaki olarak özgür bir davranıştan bahsediyorsak bu, sağlık hakkı gibi başka insanların haklarını ihlal etmemeli. Diğer taraftan bu davranış etiğin sorumluluk ilkesi açısından kabul edilebilir olmalıdır. Aşı karşıtlığı bu iki şartı da ihlal ettiği için ahlaken yanlış bir davranış ve etik açıdan da meşruiyeti yok.

İKNA ETMEK İMKANSIZ

TOPLUM SAĞLIĞI SÖZKONUSU

Toplum sağlığı söz konusu olduğunda, eğitim, iş ve sosyal hayatımızda önemli mağduriyetler yaşandığında, bu yaptırımları uygulamak etik açıdan meşrudur. Belli bir aşamadan sonra aşılı olan kişilerin sayısı bilgilendirme yoluyla arttırılamıyorsa, kanunlara aykırı olmamak şartıyla bazı yaptırımlar uygulanmalıdır. Zaten bu yaptırımların bazıları İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle 6 Eylül 2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş durumda.

CİDDİ BİR İSRAF VAR

BENZERSİZ BİR PANDEMİ

İnsanlık tarihinde eşi benzeri olmayan bir pandemiyle karşı karşıyayız. Bunu yenmek için herkes ve her kurum üzerine düşeni yapmak zorunda. Söz konusu olan elimizde şifaya kavuşturan bir ilacın olmadığı bir viral infeksiyon olduğu için, bazı insanların mücadelede gerekli kurallara uymaması ve aşı olmaması bu mücadelede hepimizi başarısız kılacaktır. Eğer önlenebileceği halde hala kaybedilen canlar, maddi ve manevi zararlar varsa, bunlara doğrudan ya da dolaylı olarak sebebiyet verenler büyük vebal altındadırlar.