Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Huzur ve Beş Şehir eserleriyle tanıdığımız Tanpınar, vefatından sonra bile eserleri ve düşün dünyasıyla günümüze ışık tutuyor. Fatih Belediyesi de usta sanatçının vefatının 60. yıldönümünde bir dizi etkinlikle Tanpınar’ın dünyasına kapı araladı.
15 Ocak’ta Medrese Davutpaşa’da gerçekleşen ilk etkinlikte “Tanpınar ve Toplumsal Kimlik” ve “Tanpınar ve Şehir” başlıklı açık oturum, yazarın hayatından fotoğraflarının yer aldığı bir sergi yer aldı. Etkinliğin ikinci gününde ise Doç. Dr. Turgay Anar rehberliğinde Tanpınar’ın eserlerinde çokça işlediği İstanbul’un değişik noktalarının ziyaret edildiği bir gezi gerçekleşti.
Panelde konuşmacı olan Özyeğin Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Görevlisi Egem Atik, Tanpınar romanlarının günümüzde gördüğü ilgiyi şöyle açıkladı, “Çünkü, modernist estetiğe uyuyor ve bunu ustalıkla yapıyor. Temel sebebi, yazdığı çok katmanlı metinler. Bu durum, baki olan sorunlara ışık tutmasını ve kendi çağının ötesindeki meselelerle iştigal olmasını sağlıyor. Örneğin bugün eko-eleştiri alanında, Tanpınar’da hayvanlar, hayvanla ilişkisi, çevreyle doğayla kurulan ilişki diye metinlerle devam edecektir, belki de yazılmıştır. Teori nereye evriliyorsa Tanpınar metinleri ona uyum sağlıyor.”
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk ise Tanpınar’ın şehirlerinin Türklük tanımı dışında gelişmediğini söyleyerek, “Tanpınar’a göre şehir, farklı unsurları kendi içinde eriten bir yapıya sahipti” dedi.
Evinin yeri belli değil
Programa katılan ve Yeni Şafak’a konuşan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Şehzadebaşı’nda doğduğu evin neden işaretlenmediğini “Handan İnci hocam temsili bir tabela asacağımızı söyledi ama evin olduğu yere ilişkin net bir bilgi yok. Haşim İşcan’ın alt geçidinin bulunduğu yerde olduğu tahmin ediliyor. Evet, temsili bir tabela olmasını konuştuk ama işaretleyeceğimiz anlamlı bir yer yok. Bu nedenle fikir hayata geçemedi” diyerek açıkladı.