Nobel Edebiyat Ödül töreni bugün Srebrenitsa Katliamı’nun sorumlusu olan savaş suçlusu Slobodan Miloseviç’in yakın dostu ve destekçisi Avusturyalı yazar Peter Handke’ye verilecek. Ödülün açıklandığı günden bu yana siyasetçi ve yazarların tepkileri dinmiyor. Ödülün iptali için yazar ve siyasetçiler tarafından başlatılan imza kampanyasına destek verenlerin sayısı 60 bini geçti. Dilekçenin bugün Nobel Komitesi Başkanı Anders Ollsson’a verilmesi planlanıyor. Komite’nin verdiği bu karardan geri çekilmesi isteniyor. Ancak Olssson, karara yönelik eleştirilere “Amaç, olağanüstü edebi eserleri kutlamak, kendisini değil” diyerek cevap vermişti. Bu ödüle en büyük tepki Bosna’daki katliamda yakınlarını kaybeden ve katliama bire bir şahit olan Bosnalı yazar ve şairlerden geldi.
SOYKIRIMCILARI KAHRAMAN YAPTI
Edebiyatçıların sadece sanat tarafına bakmanın aldatıcı olabileceğine dikkat çeken yazar Amina Siljak Jesenkovic, “Handke Sırbistan’ın Bosna Hersek’e saldırdığı yıllarda seyahatnamesinde buranın özgürlükler ülkesi olduğunu yazar. Diğer taraftan uluslararası Lahey Mahkemesi’nin tanıdığı Srebrenitsa Soykırımı’nı inkar ediyor. Kayıkla Yolculuk adlı oyununda Bosna’nın Foça kasabasında katliam yapan ve Lahey’de hapis cezası olan bir ismi baş kahraman yapmıştı. İsveç Bilimler Akademisi, Müslümanlar aleyhine olan eserleri destekliyoruz, destek veriyoruz dese anlayacağım. Ancak herkese hitap eden, sanat için verilen en büyük ödül olarak anılan Nobel’in bu adama verilmesi beni üzüyor hatta zihnimi aşağılıyor. O kadar da gerizekalı değiliz. Bir klasik edebiyatçı olarak ahlâkın olmadığı yerde sanat da olmaz diyorum. Birkaç namuslu yazar, akademisyen Nobel komisyonunda çıkmıştır ama bu süreci sanıyorum etkilemez. Avrupa’da yükselen faşizm, ırkçılık, milliyetçilik yüzünü her geçen gün daha fazla göstermeye devam edecek” diyor.
Srebrenitsa Cehennemi kitabının yazarı Cemalettin Latic, Nobel komitesinin daha önce 1961 yılında ödülü İvo Andriç’e vererek de hata yaptığını hatırlatıyor ve şunları söylüyor: “Çağdaş Batı medeniyeti gösterilen müsamahalar sonrası rezil olmuştur. Bu ödüle göre biz Müslümanlar Avrupa’da ‘yabancı hücre’ olarak görülmekteyiz ve Batı böylece yeniden katliam yapma hakkını kendinde bulacaktır.