Mustafa Çelik
l
her yöreden bu sefil bu sel gibi ayrılık yağmur kaldığı yerden yağmaya başlar vurur deniz kıyıya kendini parçalar bölük bölük saçlarımın üstünden gelir geçer bütün kuşlar
martılar o deniz fenerleri ne elimden tutar ne yalnız bırakırlar beni
ll
yudumlardın ateşini afrikanın asyanın gözlerinden ağlardın hey ölü deniz adın kaldı bir
ne zaman bürünsem yalnızlığını kara yılanlar süzülürdü gözlerinden mumyalı bu adamlar yutkunur gibi gövdeni ardına takmış bakışlarımı şimdi uzak mevsimlere taşıyor
en zor canım kurşunlanıyor benim en çekingen sinmiş gibiyim kınıma
bakma sen bir değil birkaç keredir zulum bir el ateş etsem yüreğine kan damıtır geceden
lll
işte önündeyim üstüne gölgen düşmüş güllerin yüreğimde diken yollar bir elim bir elim yeniden aralar perdeleri desem seninleyim keyfim yerinde desem içinden yalnız benim geçtiğim acılar dökülür
bekledim bir medine sarınsın yüreğim bir ulu yar-ı gar yürüsün ay doğmadan hasretim yürüsün tutunsun şafağın eteklerine neden sonra giyinsin gözlerimi ağlasın... ağlasın... ağlasın bir böyle yanmak düşer dayanmak düşer buzlu dağlarında gönlün
belli ki gün ağarıyor bir deniz tırmanıyor kıyılarda aha gözlerim bir deniz ağlıyor.
(1986)