Yeryüzü her an “acayip” olaylara, hatta yaratıklara rastlayabileceğimiz bir yer. Tabii kimimizin acayiplik olarak yorumlayacağını kimimiz olağan görebileceğini atlamamak gerek. Zaten, dünyanın gelmiş geçmiş tüm yaratılmışları kendi içinde bir acayiplik içinde değil midir? İşte tüm bu acayipliklere yakından bakmak istersek karşımızda yüzlerce yıl boyunca önemli bir tür olmuş acâyibü’l-mahlûkâtlar çıkar.
Dönemin önemli bilimsel eserleri
Arap, İran ve Türk ve İslam tarihinde farklı yazarlar tarafından kaleme alınmış, “acâyibü’l-mahlûkât”lar, tür olarak yazıldığı çağların en önemli bilimsel eserlerinden sayılıyordu. Acâyibü’l-mahlûkât’ların evrende yaşamış, yaşadığı iddia edilen veya hayali her şeye ait ansiklopedik bilgiler içerdiğini söyleyebiliriz. Birbirinden farklı yazarlar tarafından kaleme alınan bu türün özünün Aristoteles, Batlamyus ve Teofrastos’un çalışmaları olduğu belirtiliyor.
Orijinal nüsha millet kütüphanesinde
Her ne kadar eski Yunan kültüründe doğmuş olsa da geliştiği coğrafyada, İslam’la beraber daha farklı bir içerik çizgisi oluşmuş. Kur’an-ı Kerim ve hadisler acâyibü’l-mahlûkâtlar için bir bilgi kaynağı olarak kullanılmış. Bu çerçevede coğrafyadan botaniğe, tıptan astronomiye birbirinden farklı alanlarda o güne kadar bilinenleri bir araya getirdiği ifade edilebilir. Geçtiğimiz günlerde ise bu türün önemli bir versiyonu ilk kez günümüz Türkçesine uyarlandı. Holden Kitap’ın okurla buluşturduğu eser, Acayip Yaratıklar Sözlüğü adını taşıyor. Alt başlığı ise Acâyibü’l-Mahlûkât ve Garâyibü’l-Mevcûdât. Çeviri yapılırken temel alınan nüsha ise bugün hâlâ Millet Yazma Eser Kütüphanesi’nde yer alıyor. Çeviriyi yapan ise Gamze Çelik Başaran.
Arşla başlayıp sinekle bitiyor
Çevirisi duru bir dille yapılsa da, orijinal metinde türün ve dönemin dili gereği tüm bilgiler süslenerek okura aktarıldığını söyleyelim. İskender, Karanlıklar Ülkesi, Anka Kuşu, Hz. Süleyman, Lokman Hekim gibi önemli şahsiyetlere ait bilgiler de aktaran eser, bazı konularla alakalı hikâyaleri de okura sunuyor. Sayfalar arasında gezerken kâh yeme-içme kültürünün izlerini görüyor kâh kozmografya ve tarımla ilgili anlatılara rastlıyoruz. Kitap, orijinalinden olduğu gibi on bölüm olarak çevrilmiş.