ABD'nin yaptırımlarına boyun eğmedik

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın bizzat yönettiği ekonomik saldırılar karşısında Türkiye, milli ve bağımsız dış politika duruşundan ödün vermedi. Gezi’de, 17/25 Aralık’ta ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde Türkiye’ye diz çöktürmeyi başaramayan ABD, ekonomik operasyonlara başvurdu. Yeni Şafak gelişmeleri yakından takip ederek manşetlerine taşıdı. Türkiye’nin yaptırımlara karşı duran tavrı gazetemizin haberlerine de yansıdı.

Cabir Turğut
Gazete Arşiv

FETÖ’nün darbe girişimlerini atlatan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçen Türkiye; Ağustos 2018’de, ABD’nin finansal saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın başlatıp yönettiği ekonomik savaş yoğunluklu olarak kur cephesi üzerinden etkisini gösterdi. Gezi’de, 17/25 Aralık’ta ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde Türkiye’ye diz çöktürmeyi başaramayan ABD, bu dönemde ekonomik operasyonlara başvurdu. Trump ile yardımcısı Mike Pence; Rahip Andrew Brunson’ın terör örgütlerine yardımdan ceza alması olayı üzerinden Türkiye’yi tehdit ettikleri sosyal medya paylaşımları ve hemen devamında duyurdukları yaptırımlarla ekonomiyi yıpratmaya çalıştı. O günlerde bir yanda sınır ötesinde devam eden tarihi terör operasyonları, diğer tarafta gündemi işgal eden seçimler olmasına rağmen Türkiye dik durmayı başardı.

MİLLİ EKONOMİ MODELİYLE CEVAP VERDİK

2021’in sonuna kadar batılı finans merkezlerinden Türkiye ekonomisine yönelik saldırılar dalgalar halinde devam etti. Aralık 2021 dolar kurunun speküle edilmesinin zirve yaptığı ay oldu. Türkiye, ABD merkezli finansal saldırıların başlamasıyla birlikte temellerini oluşturduğu Türkiye Ekonomi Modeli’ni 20 Aralık 2021 tarihinde devreye aldı. İlk adım olarak Kur Korumalı Mevduat uygulaması başlatıldı. Açığa satış yapıp Türkiye ekonomisini hedef alanlar, ellerinde TL kalmadığı için yüzde 1000’lere varan faizler ödemek zorunda kaldı. Döviz kurlarının uzunca bir süre yatay seyretmesini sağlayan Kur Korumalı Mevduat uygulaması, işlevini tamamladığı için yavaş yavaş sonlandırılıyor.

TÜRKİYE’DEN MİSİLLEME

Yeni Şafak, aylarca devam eden ve etkileri hala süren olayı gündemde tutarak yaşananları manşetlerle ve analiz haberlerle okurlarına aktardı. Hükümetin verdiği kararların yanında duran Yeni Şafak; farklı haber, analiz ve köşe yazılarıyla konuyu derinlemesine ele aldı. Yeni Şafak, 5 Ağustos 2018 tarihinde, “Türkiye’den ABD’ye misilleme” başlığıyla çıktı. Sürmanşetten verdiği haberde, “İhracat için seferberlik çağrısı” başlığını atan Yeni Şafak, iş dünyasının öncüleriyle konuşup, görüşlerini aldı. İş dünyasının önemli isimleri, “Siyasi oyunlara üretip, satarak cevap vereceğiz” dedi.

SEFERBERLİK ÇAĞRISI

Yeni Şafak 13 Ağustos 2018 tarihinde de, “Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz” başlığıyla çıkarak her daim yerli ve milli iradenin yanında dimdik durduğunu bir kez daha gösterdi. Gazetemiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleriyle ABD yönetimine seslendi: “Teslim olmayacağız. Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz, biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız. Terör örgütleriyle ilişkili bir papaz için 81 milyonluk Türkiye’yi feda etmeye kalkışıyorsun. Para dediğin bugün yoktur. Yarın bulursunuz. Yatırım dediğiniz iki gün gecikir, üçüncü gün daha hızlı bir şekilde yaparak telafi edersiniz. Onlar şu anda bizim sakalımızı tıraş ediyorlar, bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak.” Aynı gün birinci sayfanın sürmanşetinde de Yeni Şafak, “ABD ürünlerine ağır gümrük vergisi koyulsun” başlığını atarak hükümete çağrıda bulundu.

ÇOK ULUSLU BİR SALDIRI

Yeni Şafak 11 Ağustos 2018 tarihli manşetinde “Ekonomik savaşı da kazanacağız” başlığını attı. Türkiye’yi terörle dize getiremeyen, darbe ve işgal girişimiyle teslim alamayan ABD ve çok uluslu ortaklığın, ekonomi üzerinden saldırıya geçtiğini vurgulayan gazetemiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu ifadelerine dikkat çekti: “Ekonomik savaşı da kaybetmeyeceğiz. Bu milleti çökertemeyeceksiniz. Tanktan-toptan, kurşundan korkmayan bu millet bu tarz tehditlerden mi korkacak! Dolar-molar bizim yollarımızı kesmez, hiç endişe etmeyin.”