Konya, bozkırın tam çocuğudur. Onun gibi kendini gizleyen esrarlı bir güzelliği vardır” cümlesiyle başlıyor Ahmet Hamdi Tanpınar Konya’yı anlatmaya. Beş Şehir’de geçen bu ifade Konya’nın derinliğini anlatmak için bir vesile. Konya’ya bu esrarlı güzelliği kazandıran ise kuşkusuz Hz. Mevlâna. Geçtiğimiz hafta Hz. Mevlana’nın ailesiyle birlikte Konya’ya gelişinin 791’inci yıl dönümüydü. Konya Valiliği ve Konya Büyükşehir Belediyesi bu nedenle Teşrif-i Konya karşılama törenleri yaptı.
HÜKÜMDARIN ISRARI
Tarihi belgelere, aktarımlara baktığımızda Mevlâna’nın 30 Eylül 1207’de Afganistan’ın kuzeyindeki Horasan bölgesinin önemli bir tarihî şehri olan Belh’te doğduğunu, babası, Belh’ten göç etmeye karar verdiğinde ise beş yaşlarında olduğunu görebiliriz. 7 yıl Karaman’da kalan Mevlana’nın babası Muhammed Bahaeddin Veled, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat’ın, daveti üzerine 1228 yılında Konya’ya geçiyor. Mevlâna’nın mana ve irfan dünyasındaki ilerleyişini derinden etkileyen olaydan biri de Şemseddin-i Tebrizî ile tanışması.
SEMA EDER, ŞİİR SÖYLER
Mevlâna’nın Şems’le geçirdiği süre bir hakikat arayışı olarak anılabilir. Tanpınar bunu Beş Şehir’de şu sözlerle anlatıyor: “Kimdir bu Şems? Nasıl adamdı? Hangi hikmetlerle konuşuyordu? Mevlânâ’ya bütün devrinde o kadar yayılmış olan vahdet-i vücut felsefesi dışında ne öğretmişti? Bütün vesikalar her şeyin onun Konya’ya gelişi ile başladığında birleşir. O zamana kadar devri için çok tabiî olan tasavvuf neşvesine rağmen az çok şekilci yaşayan büyük bir âlim, bir müderris gibi tanınan Mevlânâ, o geldikten sonra sadece bir cezbe adamı olur, sema’ eder, şiir söyler, şekillerin ve kalıpların dışında yaşar.
Konya’yı devrinin yalnız coşkunluklarıyla doldurmaz, onu içten değiştirir.” Halep ve Şam yolculukları dışında Mevlâna sürekli Konya’da yaşıyor. Altmış altı yaşında, 17 Aralık 1273 tarihinde ise Hakk’a kavuşur.
SEVGİ VE KARDEŞLİK
Mevlâna’nın Konya’yı teşrifinin üzerinden geçen 791 yıl boyunca onun öğretisi tüm yeryüzüne yayıldı. Sadece Türkiye’den değil dünyanın her yerinden yüz binlerce insan Mevlânâ’nın ölüm yıldönümü olan 17 Aralık’ta Konya’ya geliyor. Teşrif-i Konya kutlamaları ise her yıl 3 Mayıs’ta başlıyor. Bu tarihe, bu kutlu misafirin Konya’ya gelişini kutlamak için yine binlerce insan bir araya geliyor.
RUMİ TRENİ GELİYOR
Bu sene ise kutlamalar her zamankinden farklı olarak İstanbul’dan yola çıkan Rumi Tren seferiyle başladı. “Gel Yeter Ki” temalı Rumi Treni, arttırılan seferlerle İstanbul’dan Konya’ya yüzlerce insanı taşıdı. Rumi’nin 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru’nun başlattığı Sevgi ve Kardeşlik Yürüyüşü’nün Konya’da tamamlanmasıyla devam eden Teşrif’i Şerif töreninde nice etkinlikle Hz. Pir anıldı. Tüm dünyanın en çok ihtiyacı olduğu zamanlarda yeryüzüne bir kez daha birlik, beraberlik, sevgi ve hoşgörü mesajı verildi.