90'lı yılların efsane filmi "Geleceğe Dönüş" serisinde Mr. Strickland karakterini canlandıran Hollywood yıldızı James Tolkan, yapımcı Doğan Bircan’ın çekeceği 'Verkaç' adlı komedi filmi görüşmeleri için İstanbul’a geldi. Yönetmenliğini Orçun Benli’nin üstleneceği film toplantısının ardından "Geleceğe Dönüş" filminin unutulmaz arabası DeLorean ile İstanbul sokaklarında tur atan Tolkan, Türkiye’ye ilk kez gelmenin heyecanını yaşıyor. Biz de ünlü oyuncu ile Ataşehir Palladium AVM'de buluşarak oyunculuğa başladığı yılları ve İstanbul anılarını konuştuk. Oyunculuğa tiyatroyla başlayan Tolkan, daha sonra aktör olmaya karar vermiş. Bu kararı verdiğinde cebinde yalnızca 75 dolar olduğunu belirten Tolkan, "Bir otobüse tek yön bilet aldım. Binip NewYork'a gittim. Oyunculuğa adım attım. Hollywood oyuncusu olabilmek hayalimdi. Yani her şey 75 dolarla başladı diyebilirim" diyor. Ayrıca Marlon Brando gibi başarılı aktörlerin artık olmadığını ifade eden Tolkan, "Artık ayakları üzerine basan oyuncular yok. Oyunculuk filmdeki gibi geleceğe döndü" şeklinde konuşuyor."Verkaç" filmi görüşmeleri için İstanbul'a geldiniz. Proje hakkında ne söylemek istersiniz?
Semt futbol kulüpleri arasında geçen bir araba hikayesini ele alıyor. Bunun için Geleceğe Dönüş'ün efsanevi arabası DeLorean kullanılacak.
TÜRKÇE KONUŞMAK KOLAY OLMAYACAK
İlk kez bir Türk filminde oynayacaksınız. Daha önce hiç Türk yapımı film izlemiş miydiniz?
Hayır izlemedim. İzlemesem de iyi iş çıkartıldığını biliyorum. Buraya gelene kadar Türkiye hakkında hiç bilgim yoktu. Hiç tereddüt etmeden Türkiye'ye geldim.
Sizin için nasıl bir deneyim olacak?
Benim için tam bir meydan okuma olacak. Çünkü ben nasıl Türkçe konuşacağımı hiç bilmiyorum.Teknik olarak onu ayarlayacaklardır ama Türkçe konuşmak kolay olmayacak.
Türk yapımı bir komedi filminde yer alacaksınız. Senaryoda sizi etkileyen şey ne oldu?
Senaryoya daha hakim değilim ama ilginç bir film olacağını düşünüyorum. Türk filmde yer almak benim için mutluluk verici.
TEMELİMİ TİYATRO SAHNESİNDE ATTIM
Oyunculuğa nasıl adım attınız?
Üniversitedeyken atletizim koçu olmak için çalıştım. Sonra vazgeçip üniversiteye geri döndüm. Üniversitedeki aktivetelerden bir tanesi de bir tiyatroydu. Tiyatroda oynamak istedim. Bana verilen rolü hakkıyla oynadım. Başardığımı görünce aktör olmaya karar verdim. Oyunculuk adına temelimi tiyatro sahnesinde attım. 1956 yılıydı. Bu kararı verdiğimde cebimde sadece 75 dolar vardı. Bir otobüse tek yön bilet alıp NewYork'a gittim. Ne yapacağımı bilmiyordum ama umutlarım, hayallerim vardı. Hedeflerimi gerçekleştirdim ve bugün hayatını iyi yaşayan dünya çapında üne sahip biriyim.
O yıllarda Hollywood yıldızı olacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
Evet. Hedeflerime tek tek ulaştım. 75 dolarla bugünlere geldim.
OYUNCULUK GELECEĞE DÖNDÜ
Peki günümüz oyuncularını nasıl değerlendirirsiniz?
Oyunculuk artık geriledi. Geleceğe dönüş filminde arabayla 50 yıl geçmişe gidiyorduk. Oyunculuk da geleceğe döndü. Şu an Marlon Brando gibi oyuncular bulunmuyor. Onlar efsaneydi. Onlar gibi ayakları üzerinde duran oyuncu artık yok.
Sinema sektörü hakkında neler söylersiniz?
Filmlerde çok fazla efektin kullanıldığını görüyorum. Özel efekt kullanmaktansa tamamen kendi aktörlük gücüme dayalı oyunların ve filmlerin içerisinde yer almak isterim. Filmler yapmacık.
Siz hangi yönetmenlerle çalıştınız?
Ben Sidney Lumet ile çalıştım. Hep parlak sonuçlar çıktığı için onunla devam ettim. Önemli olan ne yazıldığı değil, yönetmenin onu kareye nasıl taşıdığı.
Türk ve Amerika ortak yapımı filmler çekiliyor. Bu çalışmaları nasıl buluyorsunuz?
Ortak yapım filmlerin yapılmasından memnuniyet duyarım. Çünkü Türk film endüstrisinin emekle birlikte iyi noktalara geldiğini görüyorum.