27 Mayıs darbesinde hukuksuz bir yargılama sonucu idam edilen merhum Adnan Menderes’in vefatının 63. yılında, önemli bir araştırma daha literatüre kazandırıldı. Menderes’i idama götüren süreçte vesayetçi unsurlarca bir tahakküm öznesine dönüşen basın ve medyanın tavrı, “Darbe ve Karikatür” isimli kitapta incelendi. Dr. Ela Doğanay’ın doktora tezi olan eser, Net Kitaplık Yayıncılık’tan çıktı. Kitapta, 1961 yılının 17 Eylül’ünde 62 yaşında idam sehpasına götürülen Menderes’i, kamuoyu huzurunda itibarsızlaştırmak için basın yayın organlarında türlü mizah oyunlarına başvurulduğu görülüyor.
BASIN, DİN EĞİTİMİNDEN RAHATSIZ
Menderes döneminde “Devlet okullarında din eğitimi derslerinin konulması, muhalefet ve aydınlar arasında tartışmalara ve eleştirilere sebep olduğu” belirtilen araştırmada, dini eğitimi küçük düşüren birçok karikatüre yer verildi. O yıllarda iyi ve temiz giyimli çocukların ‘1939 çocuğu’ ismiyle Nutuk kitabıyla betimlendiği, küçük takkeli, çarıklı çocukların ise ‘1959 çocuğu’ adıyla Kuran’la tasvir edildiğine dair çokça örnek var.
EKONOMİK KRİZ ÜZERİNDEN ALGI
Vesayet medyasının sıklıkla ekonomik kriz üzerinden DP iktidarını yıpratmaya gayret ettiği belirtilen dönem karikatürlerinde “İşsizlik gittikçe artıyor!” temasıyla “işsizler topluluğunun günden güne büyüdüğü ve siyasilerin bu duruma çözüm üretmediği” algısı oluşturuldu. Demokrat Parti (DP) iktidarının yaptığı ‘yol’ projelerini değersizleştirmek için ‘yolsuzluk’ yapıldığı imalarına dikkat çeken karikatürler, ekonomik kriz üzerinden algı oluşturanlar arasında.
CAMİLER ÜZERİNDE “TÜRKÇE EZAN” RÖVANŞI
Döneme ait çizimler incelenince, köy ve kasabalarda camilerin okul olarak kullanılması konusunun gündeme geldiği o yıllarda, ‘irtica korkusu’ dikkat çekiyor. Türkçe ezana olan özlemi açığa çıkarır biçimde minarelerde ezan yerine ‘Haydin Okula, Haydin Okula!’ sözleriyle öğrencilerin camiye çağrıldığı karikatürler tasvir edildi.
İDAM MESAJI DERGİ KAPAĞINDA
Dönemin yüksek tirajlı dergilerinden Akbaba ve Tef dergileri üzerine inceleme yapan eserde, 1954’ten sonra sistematik olarak darbe sonrasındaki yargılamalara temel teşkil edecek karikatürler konu edildi. Toplumun bilinçaltında idamı hak eden bir yönetim imajı oluşturulmaya çalışılırken, darbeye de meşrutiyet kazandırılmak istenmiş. Darbeden iki hafta önce Akbaba dergisi, idam ile yargılanacak hükümet temsilcilerinin aleyhine bir tavır takınarak sessiz gemi başlığıyla çıkarıldı. Yahya Kemal Beyatlı’nın bir cenaze törenini betimlediği şiirine atıf yapılan kapakla, ordudaki Milli Birlik Komitesi’nin niyeti açık edildi. Şiirde geçen ‘Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan’ mısraına ve şiirin genel temasına bakıldığında, bir cenaze törenini anlattığı görülecektir.
KARİKATÜR BİLİNÇALTINA MÜDAHALE ETME SANATIDIR
“Darbe ve Karikatür” kitabına ilişkin Yeni Şafak’a konuşan Dr. Ela Doğanay, “Genç arkadaşlarımızın siyasi ve demokrasi tarihi bilgisine sahip olmalarının biraz da olsa eğlenceli ve dikkat çekici bir yolunu bulma çabası” ile tezini kitaplaştırdığını belirtti. Doğanay, “Karikatür, bir mesajdır, bilinçaltı okumasıdır ve bilinçaltına müdahale etme sanatıdır” diyerek okuyuculara olan etkisine değindi. Araştırma sürecine ilişkin de bilgi veren Doğanay, “Tarihsel dönemin hem olayları hem de eleştirel bakış açısını yansıtmaya gayret gösterdim. Sürekli tekrarlanan metodolojilerin dışına çıkarak ve birden fazla yöntemi iç içe geçirerek bambaşka bakış açıları oluşturmak istedim” dedi.