Taksim Camii’nin 150 yıllık mücadelesi Basın İlan Kurumu tarafından kitaplaştırıldı. “Bir Mabedin Varoluş Mücadelesi, Taksim Camii, Basından İktibaslar” adlı eser, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ön sözüyle basıldı. III. Ahmet zamanında yapılan Taksim Maksemi’nden (1730) başlayarak bölgenin yıllara yayılan gelişimini ve siyasi tarihimizin önemli kesitlerini okuyucuyla buluşturan kitap, Arzu Cihangir tarafından hazırlandı. Kitap sayesinde, Taksim Camii mücadelesi üzerinden aynı zamanda basın ve siyasi tarih okuması da yapılabilecek. Zira cami talebi kadar bu talebe karşı çıkanlar da kitabın sayfalarına taşınarak uzun soluklu bir mücadele, gazete haberleri ve köşe yazıları üzerinden tüm yönleriyle anlatılıyor.
İLK MİLLİ MAÇ KIŞLADA
Taksim Camii, dört yılda yapılmış ve ibadete açılmış gibi görünse de caminin görünmeyen tarihi oldukça eski. Bu tarihi Taksim Topçu Kışlası içinde bulunan Topçu Kışlası Camii’nden (1808) başlatan eser, zamanla caminin doğal sebeplerle yıkılmasından, İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın 1928 yılında tamamlanmasına kadar bütün detaylara yer verir. İstanbul’un ilk futbol stadı olarak kullanılan kışlaya daha sonra Taksim Stadyumu adı verilmiş ve milli maçlar burada yapılmaya başlanmış. Türkiye ilk milli maçını 26 Ekim 1923’te Romanya’ya karşı burada oynadı. Kadınların bedava girdiği maç 2-2 bitti.
DİNDAR LAİK ÇEKİŞMESİNE DÖNDÜ
Taksim Topçu Kışlası’nın yıkımı ve ardında kalan arsaya yönelik yeni planlar, Taksim Bahçesi baloları, Gezi Parkı ve yokluk zamanında büyük maliyetlerle yapılan Atatürk Kültür Merkezi’nin açılır açılmaz yakılmasının ardından günümüze kadar gelen süreç, dikkat çeken başlıklardan. Taksim’e cami ihtiyacını dile getirenler ile buna karşı çıkanlar arasındaki mücadele 90’lı yıllardan sonra dindarlar ve laiklerin çekişmesiyle sürdürüldü. 1994 yılına gelindiğinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, “Taksim’e cami iznini vereceğiz, temelini de Cumhurbaşkanı Demirel’e attıracağız” sözleriyle kararlılığını dile getirirse de ülkenin içinde bulunduğu siyasi atmosfer bu hayallerin ötelenmesine neden oldu. Ta ki Erdoğan’ın 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin ardından “Taksim’e cami yapmanın da zamanı geldi” açıklamasını yapıncaya kadar... Bu kararlılıkla açılan Taksim Camii, şimdi binlerce insanın uğrak mekanı. Bir mabedin 150 yıllık varoluş mücadelesini gazetelerin kupürlerinden takip etmek de ayrı bir hüzün. Unutup da yeniden yaşamayalım diye hazırlanmış bu kitabın fiziki nüshalarına kütüphanelerden, PDF haline ise www.bik.gov.tr adresindeki yayınlar bölümünden erişilebiliyor.