Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan zirvesinde üzerinde anlaşmaya varılan Nahçıvan-Azerbaycan arasındaki demir yolu hattı, Türkiye-Azerbaycan arasındaki bağı güçlendirecek.
Aliyev ve Paşinyan, Azerbaycan’dan başlayıp Ermenistan’dan geçerek Nahçıvan’a ulaşan bir demir yolu hattı ve otoyol inşası için anlaşmaya vardı. Bu demir yolu, Azerbaycan’ın batı illeri ile Nahçıvan’ı birleştirecek olan Zengezur koridoruna da güç katacak.
KARA YOLU DA OLACAK
Hattın Ermenistan kısmının geçeceği Zengezur bölgesindeki 43 kilometrelik bölümünün inşaatı için Azerbaycan ile Rusya arasında görüşmeler yapılacak. Demir yolu hattıyla paralel olarak kara yolu hatlarının da devreye girmesi bekleniyor.
TRANSİT GEÇİŞ AVANTAJI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkilileri, bu çalışmanın Türkiye ekonomisine olumlu etkileri olacağını vurguladı. Hattın stratejik önemdeki Zengezur koridorunda yer almasının en önemli kazancı yeni ve hızlı demir yolu hatlarına sahip olmak olacak. Bunun yanında transit geçişten de ekonomik anlamda büyük avantajlar sağlanacak.
BÖLGESEL TİCARET ARTAR
Yetkililer, Zengezur koridorunun, Orta Asya, Hazar Bölgesi, Azerbaycan ve Ermenistan’ı Türkiye’ye bağlayan sosyo-ekonomik, jeopolitik ve jeo-stratejik özelliklere sahip olduğunu belirtiyor. Koridor, Rusya, Azerbaycan, Türkiye ve Ermenistan arasındaki demir yolu ağını genişletecek ve bu da bölgesel ticarete olumlu yansıyacak.
EKONOMİK İŞ BİRLİĞİ GELİŞİR
Zengezur koridorunun ilerleyen zamanlarda Güney Kafkasya’da ekonomik iş birliğinin geliştirilmesi konusunda yeni olanakları sağlaması öngörülüyor.
Bu koridorunun işlerlik kazanmasıyla beraber, Asya ile Avrupa arasında orta koridorun demir yolu ve kara yolu yük taşıma kapasitesi artacak, bu da Pekin’den Londra’ya uzanan Doğu-Batı ticaretinin artışına olumlu katkı sağlayacak.
İSTİHDAMI OLUMLU ETKİLER
Orta koridorun etkinliğinin artmasıyla gerek Azerbaycan ile Hazar Denizi üzerinde geliştirilebilecek projeler gerekse Nahçıvan ve Rusya ile ulaşım ve enerji alanında sağlanabilecek iş birlikleri ile Türkiye’nin bölgedeki stratejik konumunun öneminin artması öngörülüyor. Ayrıca bölgede oluşacak yük hareketliliğinin Türkiye’nin Kafkasya sınırındaki illerinin ekonomik olarak güçlenmesinde ve bilhassa lojistik sektörüne yönelik istihdam sayılarının artışına olumlu etkileri olacağı bekleniyor.