15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde cuntacıların açtığı ateşle göğsünden vurulan Mehmet Akıl gazi oldu. FETÖ’nün darbe girişimini 28 Şubat sürecinde ordudan atılmış bir subay yakınından öğrenerek sokağa çıkan Mehmet Akıl, yaralandıktan sonra iki ay yataktan kalkamadı. Yemek yiyemeyip nefes dahi almakta zorlanan Gazi, kendi çabalarıyla hayata tutundu. Mehmet Akıl, yaşam mücadelesini 15 Temmuz’un üçüncü yılında Yeni Şafak’a anlattı.
OĞLUMA ANLATACAĞIM
O güne kadar birinin parmağından akan kanı gördüğünde bayıldığını söyleyen Akıl, vücutları parçalanan şehitlerin karşısında bile Rabbinin kendisine güç verdiğini kaydetti. Vatanı ve toprağını çok sevdiğini vurgulayan Akıl, “Oğlumu, torunumu vatanımızın namus olduğunu anlatarak yetiştireceğim. 15 Temmuz ruhu bambaşka. O gece sokağa çıktığıma zerre pişman değilim. Türkiye İslam’ın son kalesi. Oynanan oyunları görüyoruz. Suriye ve Mısır’ın başına gelenler bizim de başımıza gelmesin diye yine olsa yine giderim” dedi.
KÖPRÜYE KOŞARAK GİTTİK
Darbe girişimini 28 Şubat’ta ordudan ihraç edilen bir subay yakınından öğrendiğini anlatan Akıl, şunları söyledi: “Bize ‘hadi gidiyoruz’ dedi. Erkek kardeşimi de alıp yola çıktım. Ümraniye tarafı kapalıydı. Trafik kilitlenmişti. Kısıklı’ya çıktık. Polislerin kimseyi bırakmamasına rağmen 45 dakika koşarak köprüye ulaştık. İnsanların bir kısmı ‘Geri dönün’ derken diğerleri ‘Direnmemiz lazım’ diye bağırıyordu. Gişeleri geçince çatışmanın ortasında kaldık. Yaralılara yardım etmeye başladık. Yanımda bir abi göğsünden vurulmuş yatıyordu.”
TİYATRO DİYENLERE CEVABIM
Sabaha kadar mücadele ettik. Ambulansların giremediği yerlerde insanlar motorlarıyla yaralıları taşıyorlardı. Mahşer alanı gibiydi ortalık, bizim silahımız yok, karşıdan sürekli ateş ediliyor. Bize bir güç yardım ediyordu. Tam ‘TOMA geldi, bizi kurtaracak’ diye düşünürken top atışı yapıldı. Ben de orada yaralanıp havaya uçmuşum. Çanakkale’de düşman belliydi. Bunda kimle mücadele ettiğimiz belli değildi. 3 sene olmuş hala insanlara anlatamıyoruz. ‘Tiyatro’ diyenler var hala. Onlara cevabım, ‘ben yine giderim’.