Çıktığı bir tv programında, “Terör Örgütü’nün 2010 yılında partimize kurduğu kaset komplosuna yönetim olarak dik duramadık. MHP dik durdu, Fenerbahçe dik durdu, kendilerini tebrik ediyorum. Bu konuda söz söylenemeyecek tek örgüt, CHP örgütüdür. Ama Genel Başkan Yardımcısı olarak içinde yer aldığım yönetim, mücadeleyi göze alamadı, terör örgütüne teslim oldu. İktidarı ile muhalefeti ile siyaset kurumu bu komploya teslim olmasaydı 15 Temmuz darbe girişimi olmazdı” diyen CHP’nin 12 Eylül dönemi Ankara eski Ankara İl Başkanı ve CHP eski milletvekili Yılmaz Ateş Çankaya İlçe Başkanlığı tarafından ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na verilmişti.
"Bu sözler eleştiri-özeleştiri"
Savunmasında “Bu sözlerimin, içinde bulunduğum yönetime eleştiri–özeleştiriden öteye bir anlam taşımadığı açıktır” diyen Ateş, “Kaldı ki bu eleştirinin daha ağır olanlarını başta Sayın Genel Başkan olmak üzere, değişik kademelerdeki yöneticilerimiz ve Belediye Başkanlarımız tarafından televizyon ve kamuya açık toplantılarda yapılmıştır” diyerek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından örnek gösterdi.
Yılmaz Ateş, 13 Mart 2012 yılında, “AKP iktidarına karşı mücadele ederken, kendimi 1940’ların CHP iktidarına karşı mücadele ediyormuş gibi sanıyorum”şeklindeki sözünü, 18 Mayıs 2015’te Zaman gazetesindeki, “Türkiye 1930’lu yılların tek parti döneminden daha kötü” ifadelerini ve 17 Kasım 2019’da söylediği, “Devleti yönetmek, CHP’yi yönetmekten daha kolaydır” sözünü hatırlattı.
Yılmaz Ateş, Kılıçdaroğlu’nun Zaman gazetesindeki sözlerini örnek göstermesi dikkat çekti.
Ateş savunmasını, “Sade üyelerin bu partide eleştiri-özeleştiri hakkı yok mudur” diye soran Ateş, “” diyerek, “Ankara İl Disiplin Kurulu’nun hakkımdaki kararının ‘yok’ hükmünde olduğu inancındayım. Yok hükmünde olan, iki günde 30 yıllık üyelik haklarımı 80 gündür askıya alan bu kararın kaldırılmasını talep ediyorum” diye bitirdi.