Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı öncülüğünde Yenikapı Miting Alanı'nda Filistin halkına destek amacıyla "Zulme Lanet Kudüs'e Destek" mitingi düzenlendi.
Yenikapı'da Filistin halkına destek amacıyla düzenlenen "Zulme Lanet Kudüs'e Destek" mitingine yaklaşık 500 bin kişinin katıldığı bildirildi.
Mitingde TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Filistin Başbakanı Rami Hamdallah konuşma yaptı.
Yıldırım: İnsanlığın vicdanına kurşun sıkan İsrail'i şiddetle kınıyorum
Başbakan Binali Yıldırım, Hitler'e Mussolini'ye özenen İsrail yönetiminin bir kez daha işgalci olduğunu, hak-hukuk tanımadığını dünyaya gösterdiğini belirterek, "Uluslararası hukuku tanımadığını, hiç kimsenin hayat hakkına tahammül göstermediğini bütün dünyaya ilan etmiştir. Türk milleti olarak insanın, insanlığın vicdanına kurşun sıkan İsrail'i şiddetle lanetliyorum." dedi.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Hitler'e Mussolini'ye özenen İsrail yönetimi bir kez daha işgalci olduğunu, hak-hukuk tanımadığını dünyaya göstermiştir. Uluslararası hukuku tanımadığını, hiç kimsenin hayat hakkına tahammül göstermediğini bütün dünyaya ilan etmiştir. Türk milleti olarak insanın, insanlığın vicdanına kurşun sıkan İsrail'i şiddetle lanetliyorum. Türk milleti olarak insanlığın vicdanına kurşun sıkan İsrail'i şiddetle lanetliyorum. Millet olarak, ülke olarak Türk halkı, Filistin halkı ve haklı davasının yanındadır, yanında olmaya devam edecektir. Elbet bir gün hak yerini bulacak, zalime zulmünün hesabı da mutlaka sorulacak.
Ne yazık ki masum insanları katlettiği yetmezmiş gibi yaralılara yardıma da izin vermiyor İsrail yönetimi. İnsani yardımlar konusunda devlet olarak da, millet olarak da hiç bir fedakarlıktan kaçınmayacağız. Gerekirse Birleşmiş Milletleri, gerekirse başka organları harekete geçirerek mutlaka yaralı kardeşlerimizin yarasını saracağız. Türkiye'ye yakışan da budur, Türk milletine yakışan da budur. Türkiye uluslararası zeminde Filistin'i, Kudüs'ü, mazlum kardeşlerimizin hakkını savunmaya devam edecektir. Kardeşliğin gereği budur, insanlığın gereği budur. Bugün bu meydanda bu muhteşem kalabalık bütün insanlığa bir mesaj veriyor. 'Zulmün karşısında, bir olalım, beraber olalım' diyorlar. Zulme rıza göstermek de zulümdür, diyor bu meydan. İnsanlık olarak bugün hissiyatımız bir, düşüncemiz, acımız birdir. Adaletten, merhametten, sevgiden nasiplerini alamamış insanlara ve devletlere yazıklar olsun diyoruz.
Bizim yolumuz Kur'an yoludur. Bizim yolumuz Peygamber efendimizin yoludur, bizim yolumuz sünnet yoludur. O halde kardeşlerim bugün Filistin'de acı çeken kardeşlerimiz için dua etme günüdür, destek verme günüdür. Yaşasın Filistin, yaşasın Kudüs, yaşasın mukaddes Mescid-i Aksa.
Haykırıyoruz, çünkü acımız büyük. Filistin toprakları bir kez daha kanla sulandı. Bunu yapanlar tarih önünde sorumludur ve hesabını mutlaka ödeyecekler.
İsrail'in uluslararası hukuku ayak altına almasını ABD'nin seyretmesini asla ve asla bu bölge unutmayacaktır. Bu vicdansız eylemden dolayı hepsine yazıklar olsun, yuh olsun.
Dünya barışa bu kadar hasretken, işgalci İsrail terör örgütlerinden daha acımasız yöntemlerle zulümlerini icra etmektedir.
İsrail'in uyguladığı bu şiddetin adı soykırımdır, etnik temizliktir."
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kudüs imanımızın iftiharıdır, itibarıdır. Nitekim 'gitti' demekle gitmez, 'düştü' demekle düşmez, 'İsrail'in başkenti' demekle bu tartı bu sıkleti çekmez, çekemez. ABD'nin hastalıklı yönetimi, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımıştır. Tek kelimeyle yangına körükle gitmiştir." dedi.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar:
"Bilsinler ki yalnız değiller. Bilsinler ki çaresiz değiller. Bilsinler ki sahipsiz değiller. Kudüs şairi olarak da bilinen merhum Mehmet Akif İnan bizlere 'Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde/Götür Müslümana selam' diye seslenmişti. 'Dayanamıyorum bu ayrılığa/Kucaklasın beni İslam' diyordu. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa, mukaddesatımızın üç cevheri, üç faziletli mekânıdır. Ancak Mescid-i Aksa şimdilerde mahcuptur, Kudüs müstevlilerin kuşatmasına maruzdur. Siyonizm, kutsallarımıza musallat olmuştur. Melanet meydan okumaktadır. Hıyanet gövde gösterisi yapmaktadır. Haçlı emelleri tekrar belini doğrultmuştur. Evanjelist, Kabalist, Emperyalist tahakküm Kudüs'ün bağrına zehirli mızrak olup saplanmıştır. Diyor ya Sezai Karakoç; 'Ve Kudüs şehri/Gökte yapılıp yere indirilen şehir/Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri/ Altında bir krater saklayan şehir/Kalbime bir ağırlık gibi çöküyor şimdi/Ne diyor? Ne diyor Kudüs bana şimdi?
Kudüs eziyet ve işkence altında, batılın kapanındadır. Kudüs’te haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik hakimdir. Efendimizin müşerref olduğu İsra ve Miraç mucizesinin onuru, ilk kıblemizin ebedi ve ezeli şehri zalimlerin odağındadır. Zulüm karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır. Şiddete tepkisiz kalmayacağız. Zulme seyirci olmayacağız. Müslüman Türk milleti olarak, dilsiz şeytanlığı ayaklarımızın altında ezip geçeceğiz.
Kudüs imanımızın iftiharıdır, itibarıdır. Nitekim 'gitti' demekle gitmez, 'düştü' demekle düşmez, 'İsrail'in başkenti' demekle bu tartı bu sıkleti çekmez, çekemez. ABD'nin hastalıklı yönetimi Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımıştır. Tek kelimeyle yangına körükle gitmiştir.
Görünen yakın gerçek maalesef budur. Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasından sonra, bölgede barış ve işbirliğinden akıl sağlığı yerinde olan hiç kimse bahsedemeyecektir. Siyonizm'in lobi çalışması, Trump'ın densizliği, Netanyahu'nun cani politikaları zehirli meyvesini vermiştir. Kudüs, bizzat kriz havarisi Trump tarafından dinamitlenmiştir. Kıyamet günü senaryolarına derinlik katılmıştır. ABD'nin, büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması uluslararası hukukun ihlali, inkarı, istilasıdır. Aynı şekilde inanç ve insan haklarına hakarettir, kesif bir hücumdur. Yüce dinimiz İslam'ın mahremi ve mirası çiğnenmiştir. 14 Mayıs, insanlık tarihinin utanç sayfasıdır. 14 Mayıs, terörist devlet olan İsrail'in gerçek yüzünün bir kez daha tescillendiği karanlık günün adıdır. Geldiğimiz bu aşamada ABD, Filistin davasında adil ve tarafsız arabulucu sıfatını tamamen kaybetmiştir. Trump, Siyonizm'e gönüllü şekilde tutsak düşmüş, maşalığına talip olmuştur. 1967'de Filistinlilerin elinden zorla alınan Doğu Kudüs bugün perişan haldedir. Kutsallarımız, alçak ve ahlaksız emellerin tasallut ve tahrikiyle can çekişmektedir. İsrail, ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasından sonra sivil ve masum Filistinlilere ateş ve ölüm olup yağmıştır.
Soruyorum, nerede insanlık? Nerede medeniyet, nereye sindi vicdan ve adalet? Hani Riyad? Hangi delikte Abu Dabi? Nereye kayboldu Kahire? Malum İslam ülkeleri kaçak güreşiyor, Kudüs'ü anmadan, Filistin davasına temas etmeden, İsrail ve ABD'yi ağızlarına almadan cılız kınama mesajlarıyla durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Alayına yazıklar olsun, alayına yuh olsun. Korkaklık bunların ruhlarına işlemiş. İş birlikçilik bunların meziyetleri haline gelmiş. Müşriklere hizmet, münafıklığa himmet bunlara nüfuz ve sirayet etmiş. Türkiye hamd olsun, yanlışa yanlış, zalime zalim, haine hain diyecek kutlu bir cesaret ve dirayettedir. İsrail teröristtir. İsrail canidir. İsrail, İslam ve insanlık düşmanı mevkiine yerleşmiştir. Iğdırlı Hasan Onbaşı'nın aziz hatıralarını barındıran; tarih, kültür ve inancımızın muazzam ülkülerini taşıyan Kudüs asla terk edilmeyecek, asla yüz üstü bırakılmayacaktır. Yenikapı'daki muhteşem irade bunun güvencesidir.
Derin uykuya dalan ahlakı sallayıp kaldırmalı, feci komaya giren adaleti dürtüp ayaklandırmalıyız. İnanıyorum ki Türk ve Türkiye sevdalıları olduğu müddetçe şeytani planlar kazanamayacaktır. Karamsar olmayın, yılgınlık göstermeyin, cumhurun ittifak ruhu her zilleti yenecek kudrete, hezimeti silecek bilenmiş kuvvete sahiptir. Biriz, beraberiz, güçlüyüz, Türkiye'yiz. Kalp sineden, can ciğerden ayrılır mı? Ayrılmaz. Kudüs de İslam'dan ayrılamaz, koparılamaz. Ateşle su, hakla batıl, doğruyla yanlış arasında tarafsız kalınır mı? Kalınmayacağına göre, tarafız, tavırlıyız, Kudüs ve Filistin davası karşısında manen intifadayız, kurtuluşuna kadar da infial halindeyiz. Unutmayınız, Kudüs Harem-i Şerif'tir. Kudüs Miraç'tır. Kudüs kıbledir. Kudüs namustur. Bu namusa el uzatan Siyonizm'in tetikçileri ve onların iş birlikçileri kaybetmeye hem insanlık hem de Allah indinde mahkumdur. Kulun hesabı varsa, Allah'ın da hesabı vardır. Kul tuzak kurmuşsa, onu bozacak, onu alt edecek ilahi bir tuzak kesinkes varlığını gösterecektir. Kudüs'ü bir asır önce bırakmak zorunda kalmıştık. Ancak bu kez kaderine terk etmeyeceğiz, etmemeliyiz."
Filistin Başbakanı: Türkiye aynı rolü üstlenmektedir
Yenikapı’daki " Zalime lanet Kudüs’e destek" mitingine katılan Rami Hamdallah bir konuşma yaptı. Hamdallah şu ifadelere yer verdi:
İnsanlık adına İstanbul ayakta
Mitingin yapıldığı alana bir süre önce başlayan çalışmalar kapsamında, konuşmalar için dev bir platform kuruldu. "İnsanlık adına İstanbul ayakta" yazılarının yer aldığı platforma iki dev ekran yerleştirildi. Ayrıca meydanın birçok yerine vatandaşların mitingi daha rahat takip etmeleri için dev ekranlar ve vinçlere takılı hoparlörler konuşlandırıldı.
Alanın etrafına "Zulme Lanet Kudüs'e Destek" yazılı dev flamalar, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posterleri ile Türk bayrakları asıldı.
Kendilerine ayrılan güvenlik noktalarından alana girenlere, Türk ve Filistin bayrakları dağıtıldı.
Öte yandan alanın birçok yerinde itfaiye araçları ve ambulanslar hazır bekletiliyor. Vatandaşların ihtiyaçları için de çok sayıda seyyar mescit ve tuvalet kuruldu.
Yerli ve yabancı çok sayıda basın mensubunun takip edeceği mitinge, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı.