İstanbul'da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22'si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 7'nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu.
Bugün görülecek olan celsede tutuksuz sanıkların savunma yapacağı öğrenildi.
Muhabirimiz Emin Gülgönül'ün duruşma salonundan anbean aktardığı son gelişmeler şöyle:
'İşletme nedir bilmiyorum'
Yenidoğan Çetesi davasında duruşmanın 7. günü tutuksuz sanık hemşire 'un savunmasıyla başladı.
'Doktor olmadığı için bebeğe müdahaleyi hemşireler olarak yaptık'
Halime bebeğin ölümüyle ilgili iddialara yanıt veren Koç, dedi.
'İş işten geçtikten sonra geldi'
Mehkeme heyeti üyesinin, "Doktor eksikliğinden bahsediyorsun ama 'Fırat her gün gelirdi' diyorsun?" sorusuna ise "İş işten geçtikten sonra geldi" cevabını verdi.
‘Daha güzel günler gelecek’ demiş
Sürekli ortada bi doktor eksikliği var. Yeni bir doktor ile anlaşmış Fıratlar ve bunlara ‘daha güzel günler gelecek’ demiş." ifadelerini kullandı.
Para trafiğine geri ödeme savunması
Fırat Sarı ile arasındaki para trafiğine ilişkin iddialara da yanıt veren Koç, "Fırat Hoca'ya kendi cebimden kıyafet almıştım. Sonra o iadesini yaptı. Bir bebeğe eşya aldık. Onun iadesini yaptı. Ticari bir şey yok. Aldığım şeylerin geri ödemesini yaptı" diye konuştu.
'Nerede, ne zaman olduğumu hatırlamam'
Ecem Koç'tan sonra tutuksuz sanık 'nın savunmasına geçildi.
Dr. Mehmet Salih Kara, "Daha önce savunma yaptım ekstra bir şey söylemeyeceğim" dedi.
Sorulan konuşmaları hatırlamadığını söyleyen sanık, “Ben çok hareketli biri olduğum için nerede, ne zaman olduğumu hatırlamam” ifadesini kullandı.
Mahkeme Başkanı'nın "Silivri Kolan Hastanesinde başka bir doktorun kaşesini kullanarak hasta bakmışsın?" sorusuna yanıt veren Kara, diye konuştu.
Doktordan uzaktan görüntülü müdahale
Dr. Mehmet Salih Kara'nın ardından hemşire 3. sanık olarak ifade verdi.
Şenkalaycı, diyerek doktorun o esnada görüntülü şekilde ulaşım sağladığını dile getirdi.
Tapelerde geçen 'ilaç düşmek' tabiri
Şenkalaycı, ifadelerini kullandı.
Yoğun bakımda kamera var mı?
"Yoğun bakımda kamera var mı?" sorusuna Şenkalaycı, "Vardı ama kayıt yoktu" dedi.
'Fırat Sarı epikrizleri değiştirmemi istedi'
Şenkalaycı, Fırat Sarı'nın epikrizleri değiştirmesini istediğini ancak kabul etmediğini öne sürdü. Mahkeme heyeti, "Tapelerde Hasan Basri’ye neden ay sonunda epikrizlerini değiştireceğini söyledin o zaman?" şeklindeki sorusuna "Değiştirmedim" yanıtını verdi. "Fırat Sarı neden senden epikrizleri değiştirmeni istedi?" sorusuna ise "Bilmiyorum bu bir usulsüzlüktür, ben bu durumu bizzat yönetime bildirdim" dedi.
Başhekim 'danışmanlık anlaşmasını' anlattı
40 dakika ara verilmesinin ardından duruşmaya tutuksuz sanık Avcılar Hospital Başhekimi Prof. Dr. Fetin Rüştü Yıldız'ın savunmasıyla devam edildi.
"Yenidoğan ünitelerinden elde edilen gelir hastanemizin aylık gelirinin yüzde 4-5’i kadardır" diyen Yıldız, dedi.
Fırat Sarı'nın 'hasta sayısı' iddiasını doğruladı
Yıldız, diye konuştu.
'Parayla bebek getirildiğinden haberim yoktu'
Başhekim Yıldız ayrıca, "Fırat Sarı’nın şirketiyle danışmanlık anlaşmamız cirodan yüzde 35 şeklindeydi" diye de belirtti."Gıyasettin Mert Özdemir’i tanımıyorum" diyen Yıldız, hastaneye parayla bebek getirildiğinden haberi olmadığını iddia etti.
'Yoğunbakım girişindeki kamera çalışıyor'
Prof. Dr. Fetin Rüştü Yıldız, Serenay hemşirenin 'kamera kayıt almıyor' iddiasını yalanlayarak, "Hastanemizin yoğun bakım ünitesinin iç kısmında kamera yok sadece girişinde var. O da kayıt alıyor çalışıyor" dedi.
'Ben sadece kaşeleyip imzalıyordum'
Daha sonra tutuksuz sanık ifade verdi ve bütün suçlamaları reddetti.
"Bebeğin ölüm belgelerini bana getiriyorlardı ben sadece kaşeleyip imzalıyordum." diyen Akdur, "Hiç sorgulamadın mı ne oldu nasıl öldü diye?" sorusunu "Hayır" şeklinde cevapladı.
'Fırat Sarı’yı sadece bir kere gördüm'
Duruşmada altıncı tutuksuz sanık ın savunmasına geçildi.
Özkaynak, dedi.
Ayrıntılar geliyor...
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK'dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı.
Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi.
İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçek olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi.
İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü'nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi', ‘nitelikli dolandırıcılık', ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma' ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik' suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.