Yalçın Topçu: Kazan dosyasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunacağız

15 Temmuz darbe girişiminin sembol noktalarında biri olan Kazan'ın Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu'ya Kazanlı gazilerin sağlık durumları hakkında dosya sundu. Topçu da söz konusu bilgilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacağını ifade etti.

Yeni Şafak

15 Temmuz darbe girişiminin merkezi konumunda olan 9 şehit ve 92 gazi veren Kazan'ın Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu'yu ziyaret etti. Başkan Ertürk ve Doç. Dr. Ramazan Erkin Ünlü'den Kazanlı gazilerin sağlık durumları hakkında bilgi alan Topçu ilgili bilgileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a arz edeceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu “Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlarda şu parti bu parti ayrımı yapmadan 'söz konusu olan vatan' düsturuyla yürümemiz gereken bir dönemdeyiz. Bütün şer güçler toplanmış içerdeki hainler eliyle Türkiye'yi diz çöktürmeye çalışıyorlar. 15 Temmuz FETÖ 40 yıllık bir ihanet hareketidir. Fakat millet ve devlet omuz omuza vererek, tıpkı Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Sakarya'da olduğu gibi düşmanlara geçit vermedi. Şimdi bu sürecin devamı kabilinden devlet bir kısım önlemler alıyor. Çok gizli ve çetrefilli ilişkiler yumağına sahip bir örgütle mücadele ediliyor. Bu mücadelede bazen kurunun yanında yaş da yanıyor fakat kimse karamsarlığa kapılmasın. Sisli hava dağıldıkça düzeltmeler de yapılıyor. Ülkemiz hukuk devletidir. Nihayetinde son karar bağımsız mahkemelerindir. Bir bardak suda fırtına kopararak mücadeleyi sulandıramamak gerekir. Muhalefet bu milli davada ilk günkü gibi sağlam duruşunu devam ettirmelidir. Vatansız FETÖ ve BTÖ DEAŞ Türkiye düşmanı hain bir yapıdır. Bu açık ve nettir. Bu noktada MHP'nin vatansever ve dirayetli duruşu takdire şayandır. CHP'nin ise fırsat siyaseti yerine feraset siyaseti yürütmesinde hem kendisi hem de ülkemiz açısından çok ciddi faydalar olacaktır. Türkiye tarihinin en doğru ve en etkin mücadelesi veriliyor. Armudun sapı üzümün çöpüyle uğraşılacak vakit değildir.” dedi.

"2. Abdülhamid Gibi Dirayetli Bir Başkomutana Sahibiz"

Topçu “Afganistan Bozgunu ve İkinci Körfez Savaşından sonra küresel güçlerin savaş taktiklerinde önemli bir değişiklik yaşandı. Artık kara savaşını kendi askerleriyle değil yerel işbirlikçilerle yürütüyorlar. Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta yürüttüğü mücadele bu noktada çok çeşitli engellerle karşı karşıya kalmaktadır. DEAŞ, PKK, PYD, FETÖ ve sair örgütlerle mücadelede adeta at izinin it izine karıştığı bir tabloyla karşılaşılmaktadır. ABD ve AB'nin özellikle PYD, PKK ve FETÖ korumacılığı Türkiye'yi neredeyse yol ayrımına getirmiştir. Koalisyon güçleri içlerindeki bir ülkeye adeta tuzak kurar gibi davranmaktadırlar. Bu noktada Türkiye'nin kendi güvenliğiyle ilgili bağımsız davranması çok doğru ve yerinde bir tutumdur. Türkiye'nin bölücü terör örgütleri eliyle kurulması istenen bir terör uydu devletine izin vermemesi milli bir mücadeledir. Müttefiklerimizi samimi davranmaya davet ediyoruz. Türkiye her türlü alternatifi masaya getirirken ABD ve AB'nin PYD, FETÖ ısrarını iyi niyetle karşılamak mümkün değildir. Türkiye'nin kendi güvenliğinin üstünde hiçbir değer kabul edilemez. Yeni Türkiye'ye Osmanlı'ya yaptıkları gibi etrafını sarıp diz çöktüremeyecekler. Tıpkı 2. Abdülhamid gibi dirayetli bir Başkomutana sahibiz. Dolayısıyla saflar her geçen gün netleşiyor. Herkes tarihe, millete ve Allah'a vereceği hesabı düşünerek saflarını belirlesin ki yeniden nedamet şiirleri yazılmasın… Başka Türkiye yok… Türkiye kendi içinde bu birlik ve beraberliği sağlarsa Abdülhamid'in vasiyeti hayat bulur ve güneyimizde herhangi bir tehdit kalmaz…” diye konuştu.

"Yeni Bir Kurtuluş Mücadelesi Veriyoruz"

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu “FETÖ ve diğer bölücü terör örgütleri ile mücadelede klasik değişle sathı mücadele vardır ve o satıhtır bütün vatandır. Bu ihanet hücreleri bütün uzuvlardan temizlenene kadar devam etmelidir. Bu noktada siyaset kurumu dokunulmaz değildir. Bu mücadele paranoyayla değil delillerle yürütülmeli. Bürokrata, esnafa, öğrenciye dokunuluyorsa siyasetçiye de dokunulacaktır. Bu milli güvenlik meselesidir. Kimse endişe duymasın ama yargısız infazlara da fırsat verilmemelidir. Ülkeyi istikrarsızlaştıracak, fırsat kollayanların ekmeğine yağ sürecek uygulamalara da dikkat edilmelidir. Bu noktada özellikle son zamanlarda toplumda ve devlette bilinçli bir şekilde FETÖ, BTÖ, DEAŞ, korkusu yayarak amaçlarına ulaşma gayreti güdenler var. Evet, bu ülke bölücü terör örgütlerine DEAŞ'a FETÖ'ye teslim edilmedi ama eski tüfek Marksistlere Maoculara da teslim edilmeyecektir. Kimse ham hayal peşine düşmesin. “Türkiye'deki mücadele en açık haliyle her türlü terörle mücadeledir.” diyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu sözlerine şöyle devam etti “Bölücü terör örgütü sahiplerince yine azdırılmış vaziyette. Kadim düşmanlar biliyor ki Türkiye FETÖ, DEAŞ ve PKK belasından kurtulursa çok kısa zamanda böyle bir Türkiye'ye daha ortaya çıkar. Dolayısıyla canhıraş tuzaklar, kaoslar peşindeler. Bu noktada devlet aklı bellidir. Terör örgütleri arasında ayrım olmaz ama öncelikler ve aciliyetler değişebilir. Bugünkü durumda hem PKK, hem, DEAŞ, hem de FETÖ ile mücadeleyi aynı anda eşgüdüm içinde yürütebilecek güce ve imkânlara sahibiz. Dolayısıyla fitnelere de fırsatt vermemek açısından bölücüler dağdan, ovadan temizlendiği gibi bürokrasiden ve ticaretten de temizlenmelidir. Ya istiklal ya ölüm. Yeni bir kurtuluş savaşını milletçe veriyoruz. Rabbim bizimledir. Endişeye mahal yoktur.” dedi.

Lokman Ertürk "Şehit Yakınları ve Gazilerimizin Yanındayız"

FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminde 4'ncü Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan kalkarak sivil halkı bombalayan F-16'ları engellemeye çalışırken 9 şehit ve 92 gazi veren Kazan'da, şehit yakınları ve gaziler için ilan edilen 'OHAL' sürüyor. Kazan Belediyesi bünyesinde oluşturulan 110 kişilik ekip, şehit yakınları ve gazilerin her türlü ihtiyacıyla yakından ilgileniyor.

Kazan Belediyesi'nde, darbe girişimini canları pahasına önlemek isterken şehit düşen ve yaralanan demokrasi kahramanlarının, her türlü ihtiyacını karşılamak için 16 Temmuz'da ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) sürüyor. Belediye Başkanı Lokman Ertürk'ün koordinesinde oluşturulan 110 kişilik ekip, şehit yakınları ve gazileri bir an olsun yalnız bırakmadan yakından ilgileniyor. Şehit yakınları ve gazilerin herhangi bir konuda mağduriyet yaşamaması için seferberlik halinde olan ekipler, bu alanda Türkiye'ye örnek olacak bir çalışma yürütüyor. Bu kapsamda şehit yakınlarına uzman psikologlar ve din görevlilerince mental destek verilirken, evleri de ekipler tarafından sürekli olarak temizleniyor. Şehitlerin evlerindeki tüm eksiklikler ekiplerce vakit kaybedilmeden gideriliyor.

"Tüm ihtiyaçları karşılanıyor"

Tedavi gören ve tedavilerinin ardından taburcu olan gazilerle de sürekli olarak ilgileniliyor. Yine uzman psikologlar ve din görevlileri yaralıların içinde bulunduğu durumu aşmaları için destek veriyor. Tedavi gören gaziler için hastanelerde 24 saat refakatçi de bulundurulurken, sağlık durumları sürekli olarak izleniyor. Taburcu olan gaziler için ise evde bakım hizmeti uygulanırken, evlere gönderilen tıbbi personel de yaralılarla ilgileniyor. Taburcu olan gazilerin hastane kontrolleri ve hastaneye nakilleri de sağlanıyor. Ayrıca gazilerin evleri sürekli olarak temizlenirken, kişisel bakım olmak üzere tüm ihtiyaçlarına cevap veriliyor.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan yakından ilgileniyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Kazanlı kahramanları ilk günden bu yana yalnız bırakmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit ailelerini ve gazileri telefonla aramasının yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı yetkilileri de şehit aileleri ve gazileri ziyaret ederek durumlarını yakından takip ediyor. Başbakan Binali Yıldırım başta olmak üzere başbakan yardımcıları, bakanlar, milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan da Kazan'a taziye ziyaretinde bulunmuştu.

"Ne yapsak az"

Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, şehit yakınları ve yaralılar için Türkiye'ye örnek olacak şekilde bir çalışma grubu oluşturduklarını söyledi. Ertürk, şunları kaydetti:

'Ülkemizin bölünmemesi, vatanımızın sonsuza dek yaşaması, bayrağımızın inmemesi, ezanlarımızın susmaması ve demokrasimizin yaşaması için canlarını hiçe sayarak gözlerini bile kırpmadan sadece silahlara değil, F-16'lara göğüslerini siper eden kardeşlerimiz için elimizden geleni yapıyoruz. 16 Temmuz sabahından bu yana onların tüm ihtiyaçlarıyla ilgileniyoruz. Mağdur olmamaları ve şehitlerimizin geride kalanları ve gazilerimiz artık bizlerin de ailesidir. Kazanlı şehitlerimizin aileleri ve gazilerimizle ilk günden bu yana yakından ilgilenen Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a da Kazan halkı adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Onlar için ne yaparsak yapalım haklarını ödeyemeyiz. Allah hepsinden razı olsun.'