Yalçın Topçu 'Çocuk Elçiler Projesi'nin tanıtımına katıldı

Ankara'nın Çankaya ilçesindeki okullarda öğrenim gören Türk ve yabancı uyruklu öğrenciler arasında kültürel etkileşim, dostluk ve kardeşlik duygularını pekiştirmek amacıyla Çankaya Kayakamlığı tarafından hayata geçirilen "Çocuk Elçiler Projesi"nin tanıtımı yapıldı.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu

Orman Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen açılış programına Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, Sudan Büyükelçisi Yusuf Ahmet et-Tayib el-Kordofani, Ankara Vali Yardımcıları Ali Sözen ile Turan Yılmaz ve Pakistan Büyükelçiliği Basın Ataşesi Abdul Akbar katıldılar.

“Bizim inancımızda insanlar Âdem ile Havva’nın çocuklarıdır”

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu çocuklara hitaben yaptığı konuşmada hepimizin Adem ve Havva’dan geldiğimizi dolayısı ile kardeş olduğumuza dikkati çekerek şu ifadelere yer verdi: “Sevgili çocuklar sizler, değerli varlıklarınızla dünyamızdaki savaşların, yokluğun ve afetlerin adeta karabasan gibi ruhumuzu kararttığı bu günlerde, ailelerinizin ve mensubu olduğunuz milletlerin aynı zamanda da bütün insanlığın geleceği, teminatı ve güvencelerisiniz. Hangi dinden, hangi dilden ve milletten olursanız olunuz derinizin, saçınızın gözünüzün rengi nasıl olursa olsun hepiniz insansınız ve bizim inancımızda insanlar Âdem ile Havva’nın çocuklarıdır. Kardeşliğinizi ve sevginizi, kaybetmeden dünyanın bütün çocuklarına yani kardeşlerinize sevgiyle yaklaşın.

“İnternetin, akıllı telefon ve sanal oyunların sizleri esir almasına kesinlikle izin vermeyin”

Ülkenizi ve dünyamızı daha iyiye, daha güzele, barışa ve esenliğe doğru değiştireceğinize dair inancınızı koruyun ve unutmayın, savaşların yerine barışın, nefretin yerine sevginin, haksızlık yerine hakkın hâkim olduğu bir dünya, herkesin mutlu olması için yeterlidir. Günümüzde teknolojiyi tanıyıp kullanın, ama bilgisayarın, tabletin, internetin, akıllı telefon ve sanal oyunların sizleri esir almasına kesinlikle izin vermeyin. Ailenizle, büyüklerinizle, akrabalarınızla, kitaplar ve öğretmenlerinizle daha çok zaman geçirmeli ve bilmelisiniz ki onlarla birlikte olduğunuzda daha çok şeyler öğrenecek, hayatın içinde sevgi ile güvenli ve sağlıklı olarak büyümüş olacaksınız.”

Yalçın Topçu, programı düzenleyen Çankaya Kaymakamı Hüdayer Mete Buhara’nın şahsında emeği geçen bütün paydaşları gönülden kutladığını belirtti. Topçu son olarak, “Adaletin, refah ve barışın hâkim olduğu daha güzel yaşanabilir bir dünya için ihtiyaç olan bu tür projelerin, ülkemiz ve diğer ülke yöneticileri içinde örnek teşkil etmesini diliyorum” dedi.

Programda konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce ise: “Çağımız iletişim çağı” ifadesi, aslında bir yanıyla hepimizin gözlerini perdeliyor. İnternet elbette ki çok büyük bir bilgi ve iletişim kaynağıdır ancak, internette ortaya koyduğumuz davranışın haberleşme mi, iletişim mi olduğu üzerinde galiba biraz daha düşünmemiz gerek. Sadece kendi ilgi alanlarımızı, kendimiz gibi düşünen insanları, kendi fikirlerimizi dillendiren insan ve kurumları takip ederek, aslında bir anlamda, literatürde “yankı odaları” olarak ifade edilen sosyal alanlarda yaşıyoruz. Yani aslında insanlık birbirini ne duyuyor, ne de konuşuyor. Bilakis sürekli kendi düşüncesini duyarak daha da kutuplaşıyor ve daha radikalleşiyor. Bu yüzden, 21. yüzyılın terör ve şiddet ortamı, her geçen gün dünyayı daha sıkıca çevreliyor. Bu durumun bana göre tek panzehiri, gerçek iletişimdir. Yüzyüze, konuşarak, dilleri inançları farklı insanların, sadece insan olma temelinde ortaya koyacağı gerçek bir iletişim, bu yüzyılın geri kalanını kurtarmanın bana göre en güçlü reçetesidir. bunu gerçekleştirmek için de bize gerçek kalpler, içi sevgi dolu kalpler, sorgulamadan sevebilen kalpler lazım. Tıpkı çocuk kalbi gibi. İşte bu yüzden, Çankaya Kaymakamlığımızın öncülük ettiği bu projeyi önemsediğimi ifade etmek isterim.

Programda konuşan Çankaya Kaymakamı Hüdayar Mete Buhara ise, projenin farklılıkların zengilik olduğu gerçeği üzerine kurgulandığını belirtti.

"Renklerimiz, dillerimiz, ülkelerimiz, kültürlerimiz farklı olabilir ancak bizler aynı gezegende yaşıyoruz." diyen Buhara, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizler her seyden önce insanız. Aslında ortak noktamız farklılıklarımızdan daha fazla. Bugün bu salonda birbirimizi daha iyi tanımak ve çocuklarımıza daha iyi bir dünya bırakmak için buradayız. Çocuklarımız geleceğe uzanan dallarımız, umutlarımız, dünyadaki bütün güzel renklerin temsilcileridir. Dolayısıyla bu projeye destek olan herkese teşekkür ediyorum."

Konuşmanın ardından yapılan tanıtımda 4 ay sürecek proje kapsamında yabancı ve Türk öğrencilerin Türkiye'deki tarihi mekanları birlikte gezip, müze ziyaretleri yapacağı ayrıca yörelerine ait halk oyunlarını birbirlerine öğretmelerinin amaçlandığı kaydedildi.